7226 Sayılı Kanunun Geçici 3. Maddesi Uyarınca Çekte İbraz Yasağı

1. Giriş

2019 yılının Aralık ayından itibaren bütün Dünyaya yayılan Korona virüsünün mutasyona uğramasıyla birlikte ülkemizdeki vaka sayılarında artış görülmüş, bu artış birtakım kısıtlamaları beraberinde getirmiştir. 14 Nisan 2021 Çarşamba gününden itibaren öncelikle iki haftalık kısmi kapanma kararı alınmış; 29 Nisan 2021 Perşembe günü saat 19.00’dan itibaren ise 17 Mayıs 2021 Pazartesi günü saat 05.00’e kadar devam edecek olan tam kapanma tedbirleri uygulanmaya başlanmıştır. Tam kapanma kapsamında alınan tedbirler ve kısıtlamalar İçişleri Bakanlığının çıkardığı bir genelgede belirlenmiş, söz konusu genelge ile sokağa çıkma ve şehirlerarası seyahat kısıtlaması getirilmiştir[1].

Genelgeye göre:

  • Zorunlu müdafi/vekil

  • Duruşma yapılması, ifade alınması gibi adli işlemlerin icrasıyla sınırlı kalmak kaydıyla avukatlar

  • Dava ve icra takiplerine ilişkin yapılacak zorunlu iş ve işlemler için adliyelere gitmesi gereken taraf veya vekilleri (avukat)

  • Mezat salonlarına gidecek ilgililer kısıtlamalardan muaftır.

Belirtilen kişilerin kısıtlamalardan muaf tutulması yargısal faaliyetlerin devam edeceği anlamına gelmektedir. Nitekim tam kapanma kararının açıklandığı tarihten bu yana geçtiğimiz yılın Mart ayındaki gibi yargısal alanda hak kayıplarının önlenmesine ilişkin tedbirlere[2] benzer bir yasal düzenleme getirilmemiştir. Ancak 30 Nisan 2021 tarihinde yayımlanan 7318 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 7226 sayılı Kanuna Geçici 3. madde eklenmiştir[3]. Bu maddenin amacı “Covid-19 salgın hastalığıyla mücadele kapsamında ülke genelinde uygulanan kısıtlamalar dikkate alınarak hak kayıplarının önlenmesi” olarak ifade edilmiştir. Maddenin usul ve esasları mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan bir Tebliğ ile belirlenmiştir.

2. 7226 Sayılı Kanunun Geçici 3. maddesi

7226 sayılı Kanuna eklenen Geçici 3. maddeye göre:

“Covid 19 salgın hastalığıyla mücadele kapsamında ülke genelinde uygulanan kısıtlamalar dikkate alınarak hak kayıplarının önlenmesi amacıyla;

a) İbraz süresinin son günü 30/4/2021 ila 31/5/2021 (bu tarihler dahil) tarihleri arasına isabet eden çekler, bu tarihler arasında ibraz edilemez; 1/6/2021 tarihinden sonra, kalan ibraz süresi içinde ibraz edilebilir.

b) 30/4/2021 ila 31/5/2021 (bu tarihler dahil) tarihleri arasında vadesi gelen kambiyo senedine dayalı alacaklar hakkında, bu tarihler arasında icra ve iflas takibi başlatılamaz, ihtiyati haciz kararı verilemez ve başlamış olan takipler durur.

c) 10/1/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu kapsamına giren kamu idarelerinin kamu hukukundan veya özel hukuktan doğan alacakları hakkında 30/4/2021 ila 31/5/2021 (bu tarihler dâhil) tarihleri arasında icra ve iflas takibi başlatılamaz.”

Hükmün 1/a bendi uyarınca ibraz süresinin son günü 30 Nisan – 31 Mayıs 2021 (bu tarihler dâhil) tarihleri arasına isabet eden çekler hakkında bu tarihler arasında ibraz işlemi gerçekleştirilemeyecektir. İbraz süresinin son günü söz konusu tarihler aralığına denk gelmesi koşuluyla TTK’nın 796. maddesine göre on günlük, bir aylık ve üç aylık ibraz süresine tâbi olan çekler hükmün kapsamına girmektedir. Örneğin düzenlenme tarihi 25 Nisan 2021 olan bir çekin ibraz süresi, düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecek ise ibraz süresi 26 Mayıs 2021 tarihinde sona ereceğinden bu çek hakkında Geçici 3. madde uygulanır. Verilen örnekteki çekin muhatap bankaya 30 Nisan- 31 Mayıs tarihleri arasında ibraz edilmesi Geçici 3. madde uyarınca hükümsüzdür. Bir başka ifadeyle çekin karşılığı olsa bile ödeme yapılamayacağı gibi çekin hesapta karşılığının bulunmaması durumunda karşılıksızdır işlemi de yapılamayacaktır.

Geçici 3. madde yalnızca ibraz süresinin son günü 30 Nisan - 31 Mayıs 2021 tarihleri arasına tesadüf eden ibraz işlemleri hakkında ön görülmüştür. Mesela düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecek bir çekin ibraz süresinin başlangıcı 3 Mayıs 2021 ise ibraz süresinin son günü 31 Mayıs 2021’den sonraya tesadüf ettiği için bu çekin 30 Nisan- 31 Mayıs tarihleri arasında yapılan ibraz işlemi geçerli kabul edilecektir.

Hükümde çekin ibraz süresinin 30 Nisan itibariyle başlaması ihtimali düzenlenmiş değildir. Bu durumda kanaatimizce sürenin başlangıcı ve bitişi kısıtlama tarihleri aralığına denk geliyorsa süre başlamadan durmuş sayılmalı ve ibraz süresi 1 Haziran itibariyle başlatılmalıdır.

3. 7226 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Geçici 3 Üncü Maddesinin Birinci Fıkrasının (A) Bendinin Uygulanmasına İlişkin Tebliğ

Geçici 3. maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar 30 Nisan 2021 tarihli mükerrer Resmi Gazete’de yayınlanan “7226 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Geçici 3 Üncü Maddesinin Birinci Fıkrasının (A) Bendinin Uygulanmasına İlişkin Tebliğ” ile belirlenmiştir[4]. Geçici 3. maddede kısıtlama tarihleri aralığında yapılan çek ibrazlarının hükümsüz olacağının düzenlenmesine karşın Tebliğ, kanun maddesiyle bağdaşmayacak bir biçimde kaleme alınmıştır. Tebliğ’in 2. maddesinin 2. fıkrasında hangi ibraz işlemlerinin hükümsüz sayılacağına ilişkin yapılan ayrıma göre:

a. İbraz süresinin son günü 30 Nisan-31 Mayıs 2021 tarihleri aralığına rastlayan ve karşılığı olan çeklerin ibrazın geçerlidir.

b. İbraz süresinin son günü, 30 Nisan-31 Mayıs 2021 tarihleri arasına isabet eden çeklerin, belirtilen tarihler arasında bankaya ibraz edilmesi ve çek hesabı sahibinin hesabında çekin karşılığının bulunmaması halinde 1 Haziran 2021 tarihine kadar bu çekler karşılıksızdır işleminden muaftır.

Tebliğ’de yapılan bu ayrım Geçici 3. maddede ön görülmeyen bir ayrım olup Tebliğ, düzenlediği kanun hükmüne aykırı biçimde hesapta karşılığı olan çeklerin ibraz işlemlerini geçerli kabul etmiştir[5]. Bu bakımdan Tebliğ, olması gereken hukuk bakımından isabetli bir düzenleme getirmiştir zira hükmün amaçlarından biri kısıtlama döneminde çeki ibraz edemeyen alacaklıları ibraz süresinin dolması riskinden korumaktır. Kısıtlamalara rağmen çeki muhatap bankaya ibraz edebilmiş hamile, hesapta para bulunmasına rağmen ödeme yapılmaması hükmün amacıyla bağdaşmamaktadır.

4. Geçici 3. madde ve Tebliğ’in Değerlendirilmesi

Geçici 3. maddenin 1. fıkrasının a bendi 30 Nisan – 31 Mayıs tarihleri arasında yapılan çek ibraz işlemlerini hükümsüz kılmaktadır. Buna karşılık Tebliğ ise tam tersi, hesapta karşılığı olan çeklerin ibrazını geçerli kabul ederek hamile ödeme yapılmasını ön görmektedir. Şüphesiz ki bu durum normlar hiyerarşisine uygun değildir. Tebliğ ile Kanun hükmü değiştirilemeyeceğine göre çek ibrazlarının hüküm doğurup doğurmayacağı noktasında tereddüt edilmemeli ve Geçici 3. madde uygulanarak bu tarihler arasında ibraz edilen çekin hesapta karşılığı olsa bile hamile veya onun yetkili temsilcisine ödeme yapılmamalıdır.

Esasen Geçici 3. maddeye göre belirlenen tarih aralığındaki ibrazların hükmün kapsamına giren çekler bakımından durdurulması sosyal hareketliliğin azaltılarak salgının kontrol edilmesi menfaatine uygundur. Her ne kadar İçişleri Bakanlığı Genelgesi uyarınca bankalar faaliyetlerine devam edecek olsa da vatandaşlar bakımından sokağa çıkma kısıtlaması getirilmiş ve vatandaşların yalnızca ikamet edilen yere yürüme mesafesinde olan mekânlara gitmesine izin verilmiştir. Kısıtlama kararına göre, mesela muhatap bankaya yürüme mesafesinden daha uzak bir yerde ikamet eden hamil veya yetkili temsilci çek ibrazı için bankaya gidemeyecektir. Ancak olması gereken hukuk bakımından ibraz edilmiş ve hesapta karşılığı bulunan bir çekin karşılığının ödenmesinin 1 Haziran’a kadar hükümsüz kılınması isabetli görünmemektedir zira kısıtlama tedbirlerine rağmen çekini bankaya ibraz edebilmiş alacaklının alacak hakkı korunmalıdır. Kanun hükmü hesapta karşılığı olan çeklerin ibrazına izin verecek şekilde kaleme alınmış olsaydı kısıtlama kararları sebebiyle çekini bankaya ibraz edemeyen alacaklılar bakımından oluşacak ibraz süresinin dolması riski TTK md. 811 ile bertaraf edilebilirdi[6]. Fakat yürürlükteki hukuk bakımından Tebliğ’in uygulanması söz konusu olamayacağı için ibraz süresinin son günü 30 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasına rastlayan çeklerin 1 Haziran’a kadar ibraz edilmesi hüküm doğurmayacaktır. Dolayısıyla ibraz süresinin dolması riski de söz konusu değildir. Bu durumda mücbir sebep hallerinde ibraz sürelerinin uzatılmasını öngören TTK’nın 811. maddesinin uygulanmasına da lüzum yoktur zira uygulanacak hüküm Geçici 3. maddedir ve bu madde TTK 811. maddeye nazaran özel hükümdür.


Dipnotlar


  1. https://www.icisleri.gov.tr/81-il-valiligine-tam-kapanma-tedbirleri-genelgesi-gonderildi (E.T. 03.05.2021). ↩︎

  2. Bu tedbirler hakkında mesela bkz. Ali Cem Budak/Aslınur Ak, “Medenî Usul Ve İcra İflâs Hukuku Alanında Covid-19 Sebebiyle Alınan Tedbirler”, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Covid-19 Hukuk Özel Sayısı Yıl:19 Sayı:38 Yaz 2020/2 (Covid-19 Özel Ek) s.1-19. ↩︎

  3. RG., T. 30.04.2021, S. 31470. (https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/04/20210430-10.pdf, E.T. 03.05.2021) ↩︎

  4. RG., (Mükerrer), T. 30.04.2021, S. 31470 (https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/04/20210430M1-1.htm, E.T. 03.05.2021). ↩︎

  5. Aynı yönde bkz. H. Ali Dural, “7226 Sayılı Kanun’un Geçici 3. Maddesinde Yapılan Değişikle Çeklere İlişkin Getirilen Düzenleme ve Ortaya Çıkardığı Bazı Sorunlar”, Lexpera Blog (E.T. 03.05.2021); Vural Seven, “7318 Sayılı Kanunun 15’inci Maddesiyle Yapılan Çeklere İlişkin Düzenleme Hakkında Değerlendirme”, Lexpera Blog (E.T. 03.05.2021). ↩︎

  6. Asuman Yılmaz, “Covıd-19 Salgın Hastalığı Nedeniyle Alınan Tedbirlerin Çekin İbraz Sürelerine Etkisi”, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Covid-19 Hukuk Özel Sayısı Yıl:19 Sayı:38 Yaz 2020/2 (Covid-19 Özel Ek) s.20-33, s. 30. ↩︎