7333 sayılı Kanun (RG.28.07.2021) ile Değiştirilen Çek Kanunu’nun Geçici 5. Maddesi Çerçevesinde “Karşılıksızdır İşlemi Yapılmasına Sebebiyet Verme Suçu”

Giriş

Karşılıksız çek keşide etme eylemi, 09.08.2016 tarihli değişiklikten önce 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5. maddesinde, eylemi gerçekleştiren çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı yaptırımlarının öngörüldüğü bir kabahat iken, 09.08.2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik ile çek hamilinin şikayeti[1] üzerine, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olmamak üzere binbeşyüz güne kadar adli para cezası yaptırımının da öngörüldüğü bir suç olarak düzenlenmiştir.

Daha önce 26.03.2020 tarihli (mükerrer) Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7226 sayılı kanun ile 5941 sayılı Çek Kanunu’na Geçici 5. madde eklenmiş, bu madde hükmüne göre 24.03.2020 tarihine kadar işlenen “karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme" suçundan mahkûm olanların cezalarının infazı durdurulmuş, hükümlünün (borçlu) tahliye tarihinden itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödemek zorunda olduğu belirtilmiş, kalan kısmının üç aylık sürenin bitiminden itibaren ikişer ay arayla on beş eşit taksitle ödenmesi durumunda mahkemece ceza mahkûmiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verileceği düzenlenmişti. Sonrasında 26.06.2020 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren değişiklikle birinci fıkrada yer alan ödemeye ilişkin üç aylık süre, bir yıla çıkarılmıştı.

28.07.2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7333 sayılı Kanunun 17. maddesi ile 5941 sayılı Çek Kanunu’nun Geçici 5. maddesinin 1. fıkrası değiştirilmiştir. Bu çalışma da Çekle İlgili Olarak “Karşılıksızdır İşlemi Yapılmasına Sebebiyet Verme Suçu” bağlamında 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 7333 sayılı Kanun ile değişik Geçici 5. maddenin getirdiği düzenlemeyi ve bu düzenlemenin uygulamasını incelemek üzere hazırlanmıştır.

Karşılıksızdır İşlemi Yapılmasına Sebebiyet Verme Suçu

“Karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme" suçu, neticesi harekete bitişik bir suç olup failin suç oluşturan eylemi, kural olarak keşide tarihine göre belirlenen kanuni ibraz süresinde[2] çekin karşılığının bankada bulundurulmamasıdır. Suçun faili, kanunda açıkça yazılı olduğu üzere “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişidir.[3] Suçun maddi unsurları; çekin 6102 sayılı TTK'da çek için öngörülen zorunlu unsurları taşıması, çekin kanuni ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmiş olması ve kanunda yazılı usule uygun şekilde "karşılıksızdır" işleminin yapılmış olmasıdır.[4],[5] Suçun manevi unsuru kanuni ibraz süresi içinde çekin karşılığının olmadığını bilmek ve istemek yönündeki kasttır. Suçun oluştuğu an ise, kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işleminin yapıldığı andır.[6]

Bu suça bağlanan bir idari yaptırım olarak mahkemece ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmedilir. Yargılama sırasında da resen mahkeme tarafından koruma tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına karar verilir.

Bu suç nedeniyle, ön ödeme, uzlaşma ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler de uygulanmaz.

Mahkemece suça karşı verilen adli para cezalarının ödenmemesi durumunda, bu ceza doğrudan hapis cezasına çevrilir.[7]

Çek Kanunu’nun “Etkin pişmanlık ve çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılması” başlıklı 6. maddesi, karşılıksız kalan çek bedelinin, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tamamen ödenmesi ya da şikayetten vazgeçilmesi hallerinde, devam eden yargılamada düşme; kesinleşmiş hükümler için ise hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılması kararlarının verileceğini düzenlemektedir. Bu kararların verilmesi halinde bunlarla birlikte çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı da kaldırılacaktır.

5941 sayılı Çek Kanunu’nun Geçici 5. maddesi

Daha önce 26.03.2020 tarihli (mükerrer) Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7226 sayılı kanun ile 5941 sayılı Çek Kanunu’na Geçici 5. madde eklenmiş, bu madde hükmüne göre 24.03.2020 tarihine kadar işlenen “karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme" suçundan mahkûm olanların cezalarının infazı durdurulmuş, hükümlünün (borçlu) tahliye tarihinden itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödemek zorunda olduğu belirtilmiş, kalan kısmının üç aylık sürenin bitiminden itibaren ikişer ay arayla on beş eşit taksitle ödenmesi durumunda mahkemece ceza mahkûmiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verileceği düzenlenmişti. Sonrasında 26.06.2020 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren değişiklikle birinci fıkrada yer alan ödemeye ilişkin üç aylık süre, bir yıla çıkarılmıştı.

28.07.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7333 sayılı Kanunun 17. maddesi ile 5941 sayılı Çek Kanunu’nun Geçici 5. maddesinin 1. fıkrası değiştirilmiş ve aşağıdaki düzenleme yapılmıştır.

GEÇİCİ MADDE 5- (Ek:25/3/2020-7226/49 md.)

(1) (Değişik:18/7/2021-7333/17 md.) 5 inci maddede tanımlanan ve 30/4/2021 tarihine kadar işlenen suçtan dolayı mahkûm olanların cezalarının infazı durdurulur. Hükümlü 30/6/2022 tarihine kadar çek bedelinin bu fıkrada değişiklik yapan Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödemek zorundadır. Kalan kısmını 30/6/2022 tarihinden itibaren ikişer ay arayla on beş eşit taksitle ödemesi durumunda mahkemece, ceza mahkûmiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilir. 30/6/2022 tarihine kadar çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birinin ödenmemesi halinde alacaklının şikâyeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilir. Hükümlü taksitlerden birini süresi içinde ilk defa ödemediği takdirde ödemediği bu taksit, sürenin sonuna bir taksit olarak eklenir. Kalan taksitlerden birini daha ödemediği takdirde alacaklının şikâyeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilir. Bu fıkra hükümleri, 30/4/2021 tarihine kadar işlenmiş ve yargılaması devam eden suçlar bakımından, çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birinin 30/6/2022 tarihine kadar ve bu fıkrada belirtilen taksitlerin süreleri içinde alacaklıya ödenmesi koşuluyla, infaz aşamasında uygulanabilir.

(2) Hükmün infazının durdurulması hâlinde ceza zamanaşımı işlemez.

(3) Bu madde uyarınca infazı durdurulan kişi hakkında mahkemece Ceza Muhakemesi Kanununun 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde yer alan adlî kontrol tedbirine karar verilebilir.

(4) Bu madde uyarınca verilecek kararlarda, hükmü veren icra ceza mahkemesi yetkilidir. Mahkemece bu madde uyarınca verilecek tüm kararlar alacaklıya tebliğ edilir.

(5) Bu madde uyarınca verilecek kararlara karşı itiraz kanun yoluna gidilebilir. İtirazın incelenmesinde İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirlenen itiraz usulü uygulanır.

(6) Bu madde hükümleri her bir suç için ancak bir kez uygulanabilir.

TBMM’ye sunulan Komisyon raporunda değişiklik gerekçesi “Covid-19 salgın hastalığının etkisinin halen devam etmesi ve düzenlemede yer alan bir yıllık ödeme süresinin dolması nedeniyle borçlulara yeni bir ödeme imkânı vermek amacıyla düzenleme yapılması ihtiyacı doğmuştur.” şeklinde belirtildikten sonra şu açıklama yapılmıştır: Maddeyle, önceki hükümde yer alan 24/3/2020 tarihi, 30/4/2021 olarak değiştirilmek suretiyle düzenlemeden yararlanacakların kapsamı genişletilirken, çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini ödemek için öngörülen süre 30/6/2022 tarihine kadar uzatılmaktadır. Böylelikle, borçluların bu süre içinde ekonomik faaliyetlerini gerçekleştirerek ödeme imkânına ulaşması ve alacaklıların da alacaklarını tahsil etme imkânına kavuşmaları amaçlanmaktadır. Maddenin değişiklikten önceki hükümlerinden faydalanmış olan hükümlülerin cezasının infazı, ödeme sürecinin geldiği aşama dikkate alınmaksızın yeni düzenlemeye göre yapılacaktır. Ayrıca, maddenin ilk halinden faydalanamayan veya faydalanmış olup da taksitlerini aksatan hükümlülere yeni bir fırsat tanınmaktadır. Bu fıkra uygulamasında çek bedelinin ödenmeyen kısmının belirlenmesinde ister haricen ödeme yapılmış olsun, ister icra dosyasına ödeme yapılmış olsun, isterse bu fıkranın uygulanması suretiyle daha önce herhangi bir ödeme yapılmış olsun, yapılan bu ödemelerin hepsi dikkate alınacak ve ödenen bu miktarlar düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden onda birin hesabı yapılacak ve buna göre taksit miktarları belirlenecektir.

Maddenin devam eden fıkralarında, hükmün infazının durdurulması halinde ceza zamanaşımının işlemeyeceği, infazı durdurulan kişi hakkında CMK hükümleri uyarınca yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanabileceği, maddenin uygulanmasında hükmü veren icra ceza mahkemesinin yetkili olduğu, bu madde kapsamında verilecek tüm kararların alacaklıya tebliğ edileceği, kararlara karşı itiraz kanun yoluna gidilebileceği ve nihayet madde hükümlerinin her suç için ancak bir kez uygulanabileceği düzenlenmiştir. Bu hükümlerde değişiklik bulunmayıp halen yürürlüktedir.

30.04.2021 Tarihinden Önce İşlenmiş Bir Suç Nedeniyle Kesinleşmiş Mahkûmiyet Hükmünün Bulunduğu Durumlar Yönünden

Yukarıda yer verilen düzenleme ve açıklanan gerekçeye göre, 24.03.2020 tarihinden sonra işlenmiş bir suç nedeniyle veya başka bir sebeple önceki hükümden faydalanılamaması ya da önceki düzenlemeden faydalanılmış olmakla birlikte koşulların yerine getirilmemesi nedeniyle infazın devamına karar verilmiş olması gibi nedenlerle halen anılan suça mahkûmiyet nedeniyle infazı devam etmekte olanların infazı durdurulacaktır. Ancak düzenleme ile getirilen sonuç imkân olan ceza mahkûmiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılması hükmünden faydalanılabilmesi için, suça konu olan çek nedeniyle borcun kalan kısmı 28.07.2021 tarihi esas alınarak tespit edilecek, bu miktar üzerinden borcun onda biri hesaplanarak bulunan miktarının 30.06.2022 tarihine kadar ödenmesi gerekecektir.

28.07.2021 tarihi esas alınarak tespit edilecek borcun 22.06.2022 tarihine kadar ödenmesi gereken onda birlik kısmının çıkarılmasıyla bulunacak kalan onda dokuzluk kısmı ise 30.06.2022 tarihinden itibaren ikişer ay arayla on beş eşit taksitte ödenebilecektir. Buna göre 30.06.2022 tarihinden itibaren iki ay içinde ilk taksitin ödenmesi gerekecek, nihayet 31.12.2024 tarihine kadar borcun tamamı ödenecektir.

Maddenin 7333 sayılı değişiklikten önceki haline göre infazı durdurulup ödeme sürecine devam eden hükümlüler yönünden de bu ana kadar yapılmış ödemeler düşüldükten sonra kalan borç üzerinden aynı usul takip edilerek maddenin yeni haline göre ödeme gerçekleştirilebilecektir.

Kalan borcun onda birinin ödenmesi maddede öngörülen ilk şart olup, bu şartın karşılanmaması halinde alacaklının şikâyeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilecektir. Geçici 5. Maddenin 1. fıkrasında, 30.06.2022 tarihine kadar borcun onda birinin ve belirtilen taksitlerin süreleri içinde alacaklıya ödenmesi kümülatif şartlar olarak gösterildiğinden; ayrıca 6. fıkra uyarınca madde hükümlerinin her bir suç için ancak bir kez uygulanabileceği belirtildiğinden 30.06.2022 tarihine kadar borcun onda birinin ödenmesi koşulunun karşılanmaması nedeniyle alacaklının şikayeti üzerine mahkemece infazın devamına karar verilmesi halinde artık borç ödense dahi madde düzenlemesinden faydalanılamayacaktır.[8] Aynı durum kalan borcun ikişer ay arayla on beş eşit taksitle ödenmesi aşamasında, taksit ödeme şartının ikinci kez yerine getirilmemesi üzerine alacaklının şikayeti ile hükmün infazının devamına karar verilmesi halinde de geçerlidir. Bu durumlarda, hükmolunan adli para cezası ya da ödenmediği halde çevrildiği hapis cezası infaz edilecektir.[9]

30.04.2021 Tarihinden Önce İşlenmiş Bir Suç Nedeniyle Yargılamanın Devam Ettiği Durumlar Yönünden

Henüz kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmü bulunmayıp devam eden yargılamalar yönünden ise, 30.04.2021 tarihine kadar işlenmiş suçlarla ilgili olmak kaydıyla, yargılamanın sonucundan bağımsız olarak maddede aranan koşulların borçlu tarafından kendiliğinden sağlanması halinde, olası bir kesinleşmiş mahkûmiyet üzerine bu durum ileri sürülerek infaza engel olunabilecek, borcun tamamının maddede öngörüldüğü şekilde ödenmesi üzerine de ceza mahkûmiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılması kararı alınabilecektir. Bu düzenleme Geçici 5. maddenin ilk halinde olmayan bir düzenlemedir. Komisyon raporunda gerekçe şu şekilde açıklanmıştır: Ayrıca bu fıkra hükümlerinin, henüz yargılamasına başlanmamış veya yargılaması devam eden, başka bir ifadeyle henüz infaz aşamasına geçilmemiş suçlar bakımından, bu fıkrada belirtilen şartlara ve sürelere uyulmak koşuluyla uygulanabilmesine imkân tanınmaktadır. Buna göre, 30/4/2021 tarihine kadar işlenmiş ve henüz infaz aşamasına geçilmemiş suçlarda borçlunun, çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini 30/6/2022 tarihine kadar ve kalan kısmını ise 30/6/2022 tarihinden itibaren ikişer ay arayla on beş eşit taksitle ödemesi durumunda, mahkûmiyet kararı daha sonra verilmiş veya kesinleşmiş olsa bile taksitlerin geldiği aşama dikkate alınarak mahkemece infazın durdurulmasına veya ceza mahkûmiyetinin bütün sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılmasına karar verilecektir. Düzenleme, kovuşturma evresinin ilerlemesine ilişkin herhangi bir etki doğurmayacak olup, yargılamaya devam edilerek hüküm kurulacaktır. Düzenlemeden faydalanmak isteyenlerin, ceza yargılamasının sonuçlanmasını beklemeden, birinci fıkrada belirtilen koşullara uygun olarak süresinde, kendiliğinden ödemelerini yapması gerekmektedir. Bu husus infaz aşamasında dikkate alınarak hükümlünün bu düzenlemeden faydalanıp faydalanamayacağına karar verilecektir.

Bu açıklamalara göre yargılama devam ederken Geçici 5. madde koşullarının karşılanması devam eden yargılamayı etkilemeyecek, söz gelimi Çek Kanunu’nun 6/1-a maddesinde öngörüldüğü üzere bir düşme kararı verilemeyecektir.

Çek Düzenleme ve Çek Hesabı Açma Yasağı Yönünden

Gerek kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmüyle sonuçlanmış yargılamalar gerekse halen devam etmekte olan yargılamalar bakımından olsun Geçici 5. madde, karşılıksız çek keşide etme suçuna bağlanan bir yaptırım olan çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına ilişkin ayrık bir düzenleme içermemektedir. Buna göre yukarıda açıklandığı üzere, Çek Kanunu’nun 6. maddesine göre verilmiş düşme ya da hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılması kararları ile anılan yasak kaldırılacak olmakla birlikte, Geçici 5. maddeye göre ödeme sürecinin devam ettiği dönemde yasak da devam edecektir. Maddedeki şartların yerine getirilmesi üzerine ceza mahkûmiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilmesi halinde ise şüphesiz anılan yasak da kaldırılacaktır.

Son olarak anılan düzenlemenin 30.04.2021 tarihine kadar işlenmiş suçlar yönünden infaza dair hükümler getirdiği ve her halükârda karşılıksız çek keşide etme suçlamasıyla ceza yargılamasına muhatap olan ya da kesinleşmiş mahkûmiyet hükmü bulunan ve bu maddeden yararlanmak isteyen borçlunun başkaca bir tebligat veya bildirim beklemeksizin kendiliğinden maddede aranan şartları gerçekleştirmesi gerektiği dikkatten kaçırılmamalıdır.

Sonuç

5941 sayılı Çek Kanunu’nun 7333 sayılı kanunla değişik Geçici 5. maddesi, 30.04.2021 tarihine kadar işlenmiş olan “karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme" suçundan dolayı kesinleşmiş mahkûmiyet hükmü olanlar ya da halen yargılaması devam edenler için, karşılıksız çek bedelinin (herhangi bir ödeme var ise ödenmemiş kısmının) onda birinin 30.06.2022 tarihine kadar ödenmesi ve kalan kısmının 30.06.2022 tarihinden itibaren ikişer ay arayla on beş taksitte ödenmesi koşullarının sağlanması halinde, anılan suçtan hükümlü olan ya da yargılaması devam edip de nihayetinde hükümlü olacak olanlara ceza mahkûmiyetinin bütün sonuçları ile ortadan kaldırılması imkânını sağlamaktadır.

Ödeme koşullarının kanunda öngörülen sürelerde yerine getirilmemesi halinde ise halen durdurulmuş olan hükmün infazının, alacaklının şikayeti üzerine devamına karar verilecektir.


01.08.2021 tarihinde yürürlükte olan mevzuata göre hazırlanmıştır.


Dipnotlar


  1. Karşılıksız çek düzenleme suçunda şikayet hakkının; çeki tahsil amacıyla bankaya ibraz eden hamil ile "karşılıksızdır" işlemi yapıldıktan sonra çeki elinde bulunduran ve aynı zamanda "karşılıksızdır" işlemi yapılmadan önceki dönemde geçerli ve meşru ciranta olan kişiye ait olacağına dair bkz. Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 10.05.2018 tarih ve 2018/3072 Esas 2018/5874 Karar sayılı kararı ↩︎

  2. 6102 sayılı TTK m. 796’ya göre ülke içinde, Bir çek, düzenlendiği yerde ödenecekse on gün; düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir. ↩︎

  3. Çek Kanunu m. 5/2’ye göre de, Birinci fıkra hükmüne göre çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan kişi, çek hesabı sahibidir. ↩︎

  4. Banka ve hamil tarafından karşılıksızdır işlemi yapılmasının objektif cezalandırılabilme koşulu niteliğinde suçun neticesi olduğu ve bu işlemin herhangi bir sebeple yapılmadığı hallerde suçun oluşmayacağı yönünde bkz. Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 27.01.2020 tarih ve 2019/35817 Esas 2020/415 Karar sayılı kararı ↩︎

  5. Karşılıksızdır işlemi yapılırken çekin arka yüzünde Kanundaki hususların tam olarak yazılmaması durumunda açılacak ceza davalarında, çekin arka yüzünden giderilemeyen/eksik kalan hususların İcra Ceza Mahkemelerince re'sen araştırılmasının ve hüküm kurulmasının, dolayısıyla sanığın cezalandırılmasının mümkün olduğu yönünde bkz. Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 10.03.2021 tarih ve 2021/3107 Esas 2021/2771 Karar sayılı kararı ↩︎

  6. Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 11.05.2018 tarih ve 2018/6510 Esas 2018/11325 Karar sayılı kararı ↩︎

  7. Çek Kanunu m. 5/11’e göre, 13.12.2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan kamuya yararlı bir işte çalıştırma kararı da verilmez. ↩︎

  8. Ancak bu durumda Çek Kanunu’nun 6. maddesinde düzenlendiği üzere, karşılıksız kalan çek bedelinin, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tamamen ödenmesi halinde mahkeme tarafından hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilecektir. Bu halde infaz devam etmekteyse 6. maddeye göre yapılacak ödeme ile infaz da sonlandırılabilecektir. ↩︎

  9. Maddenin getirdiği düzenleme açıklandığı şekilde olmakla birlikte, kanaatimizce düzenlemenin amacı gözetildiğinde, aktarılan ihlaller nedeniyle hükmün infazına devam kararı verildiği durumlarda da, 30.06.2022 tarihinden sonra on beşinci taksit için öngörülen süre olan 31.12.2024 tarihine kadar herhangi bir zamanda çek bedelinin tamamen ödenmesi halinde de Geçici 5. maddeye göre ceza mahkûmiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilebilmelidir. Bu şekilde hükümlü borçlu, ihlalinin sonuçlarına infazın devamı ile katlanacak; ancak maddede gözetilen amaç olan alacaklının belirli bir sürede alacağına kavuşması gerçekleştiği durumda da madde düzenlemesi hükmünü icra etmiş olacağından hükümlüye ceza mahkûmiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılması şansı tanınacaktır. ↩︎