Türkiye’de meydana gelen depremler kentsel dönüşümün önemini ortaya koymuştur. Binalar doğal afetler neticesinde ya da kat maliklerinin iradesi ile karar alınarak yıkılabilmektedir. Yıkım neticesinde, kat malikleri arasında bir mutabakat olmaz ise, farklı konum ve özelliklerde bağımsız bölüme sahip olan kat maliklerinin arsa paylarının ne şekilde belirleneceği sorunuyla karşılaşılmaktadır. Bu
COVID-19 Salgınının İş Kazası Terimi ile Zorlayıcı Neden (İşK m. 25/III) Açısından Değerlendirilmesi
Giriş
1 İşyerinde çalışan bir kişiye (= işçiye) COVID-19 virüsü bulaşırsa bu vakanın “iş kazası” teşkil edip etmeyeceği yoruma muhtaçtır.
2 İş kazası terimi 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (“5510 sayılı SSGK”) ile bireysel iş hukuku açısından farklı anlamlar taşır.
A. 5510 Sayılı SSGK’nin 13.
COVID-19 (Coronavirus) salgını, toplumun tümünü etkilemesi ve şahsi özellikler taşımaması sebebiyle sosyal felaket olarak adlandırılabilir (Ayşe Arat, Sözleşmenin Değişen Şartlara Uyarlanması, Seçkin Yayınevi, Ankara 2006, s. 96, dn. 45). Sosyal felaket, çeşitli başlıklar altında incelenmektedir. Bunlar arasında tabiat olayları, sosyal olaylar ve ekonomik olaylar sayılabilir. Salgın hastalık, tabiat olayları kapsamında
Dünya genelinde ortaya çıkan Koronavirüs (COVID-19) salgını (=salgın) nedeniyle Devlet yetkilileri tarafından vatandaşların sokağa çıkmamaları tavsiye edilmektedir. Buna ek olarak belirli risk grubundaki yurttaşların sokağa çıkmaları genelge vasıtasıyla yasaklanmıştır.
Koronavirüs (COVID-19) salgınının yarattığı etki dikkate alındığında mücbir sebep teşkil ettiği sonucuna varılmaktadır.
TTK m. 446/1-d’ye göre, genel kurul kararının uygulanması yönetim kurulu üyelerinin herhangi birinin kişisel sorumluluğuna yol açacaksa, her bir üye iptal davası açabilir.
TTK m. 446/1-d uyarınca iptali talep edilen genel kurul kararı, icra edilebilir bir karar olmalıdır. Bu nedenle, yönetim kurulu üyelerinin ibrası ya da azli