COVID-19 Sürecindeki Tedbirler Kapsamında İşçiye Yapılan Eksik Ödemelerin, Adi ve Nafaka Alacakları Kaynaklı Maaş Hacizlerine Etkisi
22.03.2020 tarihinde yürürlüğe giren ve 30 Nisan 2020 tarihine kadar nafaka alacakları hariç yurt genelindeki tüm icra ve iflas takiplerinin durması, taraf ve takip işlemlerinin yapılamayacak olmasına ilişkin Cumhurbaşkanı kararının, maaş hacizlerine etkisi birçok platformda tartışılmış ve bu hususta Adalet Bakanlığı İcra İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından 02.04.2020 tarihli görüş yazısı[1] sunulmuştur. Anılan yazıda uygulanan maaş haczi kesintilerine devam edilmesi gerektiği belirtilmiş ve söz konusu probleme ilişkin aksi görüşlere itibar edilmemesi sağlanmıştır. Bu noktada açığa kavuşturulması gereken bir diğer problem, kısa çalışma ödeneğinden faydalanan, ücretsiz izinde olan ya da sağlık raporu alan işçilerin maaş haczi kesintilerinin ne şekilde yapılacağıdır.
1- Nafaka Alacaklarına İlişkin Takipler Bakımından
22.03.2020 tarihli Cumhurbaşkanı kararında, nafaka takipleri diğer icra takiplerinden ayrık tutulmuş, söz konusu nafaka takipleri için sürelerin işlemeye devam edeceği belirtilmiştir. Bu sebeple nafaka alacaklarına ilişkin maaş haciz kesintilerine 22.03.2020 tarihinden önce ya da sonra tebliğ alındığına bakılmaksızın devam edileceği hususunda şüphe yoktur. Ancak bu süreçte kısa çalışma ödeneğine başvurulması, işçilerin ücretsiz izinde olmaları, sağlık raporu almaları gibi zaten çalışana yapılacak olan ödemenin kesintili bir şekilde yapılacak olduğu durumlarda, nafaka kesintisinin ne şekilde gerçekleşeceğine ilişkin işverenler nezdinde soru işaretleri oluşabilmektedir.
Normal şartlarda yapılan nafaka haczi kesintilerinde, aylık nafaka miktarının tamamı üzerinde maaşa haciz koyulması gerekliliği, birikmiş nafaka haczinin ise adi alacak hükmünde olacak şekilde İcra ve İflas Kanunu’nun 83’üncü maddesi uyarınca ele alınması gerektiği gözden kaçırılmamalıdır[2].
I- Kısa Çalışma Ödeneğinden Faydalanan İşçilerin Maaş Haczi
Kısa çalışma ödeneğine başvurulması durumunda, işçinin son on iki aylık ortalama brüt maaşının yüzde altmışını İŞKUR karşılamaktadır. İşveren tarafından işçiye herhangi bir maaş ödemesi yapılmayacağı durumlarda, icra dosyasına kesinti yapılması da söz konusu olmayacak ve aylık nafaka miktarları, varsa toplam birikmiş nafaka borcuna eklenecektir.
Covid-19’un ortaya çıkardığı salgın süreci kapsamında üç ay boyunca işyerinde çalışma süresinin en az üçte bir oranında olacak şekilde azaltılması halinde işveren, işçilere ödenmeyen yüzde kırk oranındaki ücret kaybını telafi etmek amacıyla kısa çalışma tazminatı, prim veya ikramiye adı altında ödeme yapılabilmektedir. Bu ihtimalde işverenin ödemiş olduğu bedel üzerinden kesinti yapma yükümlülüğü devam etmektedir.
İşverenin işçilere kısa çalışma tazminatı, prim veya ikramiye ödemesi durumunda, söz konusu ödeme üzerinden nafaka miktarının tamamını icra dosyasına yatırmalıdır.
II- Ücretsiz İzin Kullanan İşçilerin Maaş Haczi
Ücretsiz izin, iş sözleşmesinin askıya alınmasına ilişkin özel bir uygulamadır. İş sözleşmesinin askıya alındığı söz konusu süreçte işçi çalışmamakta, işveren de ücret ödememektedir. Bu kapsamda işveren nezdinde işçinin alacağı bulunmadığından, söz konusu ihtimalde işveren tarafından icra dosyasına ödeme yapılması da mümkün değildir.
III- Sağlık Raporu Alan İşçilerin Maaş Haczi
İş kazası ve meslek hastalığı ile analık (gebelik) halleri nedeniyle alınan raporlarda, istirahat süresinin her günü için Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği ödenirken, bunun dışında kalan hastalık, rahatsızlık veya kaza halleri nedeniyle alınan raporlarda, rapor süresi kaç gün olursa olsun, ilk iki günlük rapor için geçici iş göremezlik ödeneği ödenmemekte, raporun üçüncü gününden başlanarak geçici iş göremezlik ödeneği ödenmektedir.
Çalışanın, iş kazası ve meslek hastalığı ile gebelik halleri nedeniyle aldığı raporlarda, rapor gün sayısı fark etmeksizin Sosyal Güvenlik Kurumu, geçici iş göremezlik ödeneğini ödemekle yükümlüdür.
Yukarıda sayılan durumlarda, raporun SGK’ya bildirilmesi ile birlikte; işçinin yalnızca o ay çalıştığı gün sayısı kadar işçiye ücret ödenecek olup, çalışana yapılacak olan ödeme üzerine aylık nafaka miktarı haczinin uygulanması gerekecektir.
2- Nafaka Alacakları Haricindeki Adi Alacaklara İlişkin Takipler Bakımından
Nafaka alacakları haricindeki alacaklara ilişkin icra takiplerine istinaden uygulanmakta olan maaş haczi kesintileri devam etmekte olup söz konusu dörtte bir oranında yapılacak olan kesintilerin ne şekilde gerçekleştirileceği hususunun açığa kavuşturulması gerekmektedir.
I- Kısa Çalışma Ödeneğinden Faydalanan İşçilerin Maaş Haczi
Kısa çalışma ödeneğinden faydalanan işçilerin ödemelerinin ne şekilde gerçekleştirileceğine bir önceki bölüm nezdinde ayrıntılı şekilde değinmiş idik. İlgili açıklamalarımız ışığında, işverenin işçilere kısa çalışma tazminatı, prim veya ikramiye ödemesi durumunda[3], söz konusu ödenen miktarın dörtte biri icra dosyasına yatırılmalıdır[4].
II- Ücretsiz İzin Kullanan İşçilerin Maaş Haczi
Ücretsiz izin kapsamında bir önceki bölüm nezdinde yapmış olduğumuz açıklamalar ışığında nafaka alacağı haricindeki takipler bakımından da işçinin işveren nezdinde bir alacağı bulunmadığından icra dosyasına ödeme yapılması mümkün değildir.
III- Sağlık Raporu Alan İşçilerin Maaş Haczi
İş kazası ve meslek hastalığı ile analık (gebelik) halleri nedeniyle alınan raporlarda yapılacak ödemelerde, bir önceki bölümde yapmış olduğumuz açıklamalar doğrultusunda işçinin çalıştığı gün esas alınarak maaşı ödenecek olup böyle bir çalışanın mevcut maaş haciz müzekkerelerine ödenen miktar üzerinden dörtte bir oranında kesinti yapılarak icra dairesine ödenmeye devam olunması gerekmektedir.
Sonuç
Halihazırda 30 Nisan 2020 tarihine kadar icra dosyalarına beyan dahi sunulamıyor olduğundan, işverenlerin bu sürecin sona ermesini müteakip maaş haciz kesintilerini yukarıdaki sebepler nedeniyle yapamadığı yahut eksik yapmak durumunda kaldığı çalışanlarına ilişkin, ilgili icra dosyalarında yazılı beyanda bulunmalarında fayda vardır.
Son olarak, bu dönemde çeşitli sebepler nedeniyle ücreti işveren tarafından eksik ödenecek olan çalışanların, bir de maaş haczi nedeniyle alacakları tutarın çok fazla düşmesi durumunda, çalışanın kendisi ve ailesinin geçimi için zorunlu harcamalarını yapabilmesine engel olacak düzeyde bir azalma olur ise, borçlu önce icra müdürlüğüne başvurarak bu konuda icra müdürlüğü tarafından yeniden bir düzenleme yapılmasını isteyebilir, bunu müteakip olumlu bir netice alamaz ise icra hukuk mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir.
Tüm bu süreçler ile ilgili verilen bilgilerin, genel nitelikte bilgiler olduğu ve her bir münferit olay çerçevesinde yeniden değerlendirme yapılması gerekebileceği hususunu hatırlatır, konuya ilişkin bir hukukçudan yardım alınmasının önemli olduğunu belirtmek isteriz.
Sağlıklı günler dileriz.
Dipnotlar
http://www.iidb.adalet.gov.tr/Home/SayfaDetay/iik-330-madde-geregince-maas-hacizleri-konulu-gorus-yazimiz02042020072207 ↩︎
“İşleyecek aylık nafakanın tamamı üzerinden maaş üzerine haciz konulmasında yasaya aykırılık yoktur. Adi alacak niteliğinde olan birikmiş nafaka alacağında ise genel nitelikteki düzenleme olan İİK'nun 83. maddesinin uygulanması zorunludur.” Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, 30.09.2014 T., 2014/19264 E., 2014/17556 K. ↩︎
"4857 Sayılı Kanun'un 35. maddesine göre; işçinin almakta olduğu ücretin 1/4'ünden fazlası haczedilemez. İkramiye, toplu sözleşme farkı ve nema da ücretten sayılacağından onların da aynı koşullarda haczini engelleyen bir yasa hükmü yoktur.” Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 8.9.2015 T., 2015/8926 E., 2015/20037 K. ↩︎
“Somut olayda icra müdürlüğünce, borçlunun işyerinden almakta olduğu maaşının 1/4'ü; maaş dışındaki prim, nema, ikramiye ve teminatların 1/4'ü dışındaki haciz ile ilave tediyelerin tamamı üzerine haciz konulduğu, borçlunun şikayetinde bu kalemlerin 1/4'ü oranında haciz konulmasını kabul ederek, 1/4'ü dışındaki haciz ile ilave tediyelerin tamamı üzerine konulan haczin kaldırılması isteminde bulunduğu görülmektedir. Bu durumda borçlunun maaşı üzerine konulan haciz dışındaki söz konusu alacak kalemleri yönünden 1/4'ü aşan kısmın haczine ilişkin şikayetin kabulü gerekirken, şikayetin tümden reddi isabetsizdir.” Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 20.10.2015 T., 2015/18836 E., 2015/25179 K. ↩︎