Giriş
Malumunuz olduğu üzere; 7194 Sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’na eklenerek ihdas edilen “Değerli Konut Vergisi” birçok hukuki, toplumsal ve sosyolojik tartışmalara sebep olmuş olup kamuoyunda oluşan tepki ve itirazlar karşısında 20.02.2020 tarihli ve 31045 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile yeni düzenlemeler yapılmış ve tartışma yaratan birçok hususun çözüme kavuşturulması hedeflenmiştir.
Öncelikli olarak, anılan değişiklik ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün taşınmaz değerlemelerine ilişkin yetkisi kaldırılmış olup Değerli Konut Vergisi’nin başlangıç tarihi 2021 yılına ertelenmiştir.
15.01.2021 tarih ve 31365 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Değerli Konut Vergisi Uygulama Genel Tebliği (“Tebliğ”) ile Değerli Konut Vergisi’ne ilişkin usul ve esaslar belirlenmiş olup bina vergi değeri 5.227.000 Türk Lirası tutarı aşan mesken nitelikli taşınmazlar için Değerli Konut Vergisi’ne ilişkin beyanname 20/02/2021 tarihine kadar (bu tarih dahil) taşınmazın bulunduğu yer vergi dairesine verilecektir.
Bu çalışmamızda, değerli konut vergisinin konusu, değerli konut vergisi mükellefleri, verginin beyanı, ödeme süresi ve ödeme yeri ve muafiyet konusu irdelenmiş olup, sonuç bölümünde konuta ilişkin ayrıntılı hukuki değerlendirmelerimize yer verilmiştir.
1. Değerli Konut Vergisi’nin Konusu
Değerli Konut Vergisi’nin konusunu Türkiye sınırları içinde bulunan ve bina vergi değeri 2021 yılı için 5.227.000 TL Türk Lirası tutarını aşan mesken nitelikli taşınmazlar teşkil etmektedir. Bu çerçevede, anılan tutarı aşan mesken nitelikli taşınmazların işbu tutarı aşan kısmı için Değerli Konut Vergisi ödenecektir.
Önemle belirtmek gerekir ki, Değerli Konut Vergisi uygulamasında "mesken nitelikli taşınmaz" kavramı, mesken niteliğini haiz binalar ile birden fazla bağımsız bölümden oluşan binalarda her bir bağımsız bölümü ifade etmektedir. Her bir bağımsız bölüm ise vergilendirme açısından ayrı ayrı değerlendirilmektedir. Taşınmazın mesken niteliğine haiz olup olmadığı hususunun değerlendirilmesinde, taşınmazın kayıtlardaki niteliğinin yanında fiilen kullanım durumu da önem taşımaktadır. Buna göre, ilgili kayıtlarda işyeri olarak kayıtlı bulunan bir taşınmazın fiilen konut olarak kullanılması durumunda anılan taşınmaz Değerli Konut Vergisi’nin konusunu oluşturmakta olup fiilen işyeri, fabrika binası, otel, arsa vb. olarak kullanılan ve ilgili niteliği ile kayıtlı bulunan taşınmazlar işbu verginin konusunu oluşturmamaktadır.
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu ve ilgili sair mevzuat uyarınca, Değerli Konut Vergisi’ne tabi mesken nitelikli taşınmazlardan değeri;
- 5.000.000 TL ile 7.500.000 TL arasında olanlar (bu tutar dahil) 5.000.000 TL’yi aşan kısmı için (Binde 3)
- 10.000.000 TL’ye kadar olanlar (bu tutar dahil) 7.500.000 TL’si için 7.500 TL, fazlası için (Binde 6)
- 10.000.000 TL’den fazla olanlar 10.000.000 TL’si için 22.500 TL, fazlası için (Binde 10)
oranında vergilendirileceği düzenlenmiş olup mesken nitelikli taşınmaz değerlerinin alt ve üst sınırları her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılacağı ve bu şekilde hesaplanan tutarların 1.000 Türk Lirasına kadar olan kesirleri dikkate alınmayacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre; 29.12.2020 tarihli ve 31349 sayılı 1. Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan 78 Seri No.lu Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliğ uyarınca 2021 yılında uygulanacak mesken nitelikli taşınmaz değerlerinin alt ve üst sınırları belirlenmiştir. Şöyle ki;
- 5.227.000 TL ile 7.841.000 TL arasında olanlar (bu tutar dahil) 5.227.000 TL’yi aşan kısmı için (Binde 3)
- 10.455.000 TL’ye kadar olanlar (bu tutar dahil) 7.841.000 TL’si için7.842 TL, fazlası için (Binde 6)
- 10.455.000 TL’den fazla olanlar 10.455.000 TL’si için 23.526 TL,fazlası için (Binde 10)
oranında vergilendirilecektir. Buna göre, 2021 yılı için 5.227.000 Türk Lirası tutarı aşan mesken nitelikli taşınmazlar Değerli Konut Vergisi’nin konusunu oluşturacak olup bina vergi değeri işbu tutarın altında olan taşınmazlar için beyanname verilmeyecektir.
Mesken nitelikli taşınmazda paylı veya elbirliği mülkiyet halinde malik olunması durumunda ise matrah olarak taşınmazın toplam değeri esas alınmaktadır.
2. Değerli Konut Vergisi Mükellefleri
Değerli Konut Vergisi’nin mükellefi mesken nitelikli taşınmazların maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa mesken nitelikli taşınmaza malik gibi tasarruf edenlerdir.
Değerli Konut Vergisi’nin konusunu oluşturan bir mesken nitelikli taşınmaza paylı mülkiyet hâlinde malik olanlar ise hisseleri oranında mükelleftirler. Ancak mesken nitelikli taşınmaza elbirliği mülkiyeti ile sahip olan malikler işbu vergiden müteselsilen sorumlu olacaklardır.
Değerli Konut Vergisi mükellefiyeti;
a) Mesken nitelikli taşınmazın bina vergi değerinin beyanname verilen yıla ilişkin alt sınırını aştığı tarihi,
b) 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 33. Maddesi uyarınca (1) ilâ (7) numaralı fıkralarında belirtilen vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması hâlinde bu değişikliklerin vuku bulduğu tarihi,
c) Muafiyetin ortadan kalktığı tarihi,
takip eden yıldan itibaren başlamaktadır.
3. Verginin Beyanı, Ödeme Süresi ve Ödeme Yeri
Değerli Konut Vergisi beyannamesi 20/02/2021 tarihine kadar (bu tarih dahil) verilecek olup işbu beyanname üzerine vergi tarh olacaktır. Bununla birlikte, mesken nitelikli taşınmazın bulunduğu yer belediyesinden alınan bina vergi değerini (beyanname verilen yıl ve bir önceki yıla ilişkin) gösteren belgenin de beyanname ile birlikte sunulması gerekmektedir.
Önemle belirtmek gerekir ki Değerli Konut Vergisi, beyannamenin verildiği yetkili vergi dairesi tarafından yıllık olarak tarh ve tahakkuk ettirilecek olup yılın Şubat ve Ağustos aylarının sonuna kadar iki eşit taksitte ödenecektir. Unutulmamalıdır ki, her yıl mükellef tarafından aynı şekilde yıllık olarak beyanname verilmeye devam edilecektir.
Mükellefler beyannamelerini elektronik ortamda kendileri gönderebilecekleri gibi aynı zamanda yetkili bağımsız çalışan Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirler ile sözleşme imzalamak suretiyle e-beyanname şeklinde de verebileceklerdir. Beyannamenin elektronik ortamda verilmesi durumunda, beyannameye eklenecek bina vergi değerini gösteren belge, beyannamenin verildiği tarihi takip eden 15 (onbeş) gün içinde elden veya posta yoluyla ilgili vergi dairesine tevdi edilmelidir. Aynı beyannamede beyan edilen taşınmazların farklı vergi dairelerinin yetki alanında bulunması durumunda ise beyanname, mükellefçe bu taşınmazların bulunduğu yer yetkili vergi dairelerinden herhangi birine verilebilmektedir.
4. Değerli Konut Vergisi’nde Muafiyet
Değerli Konut Vergisi muafiyetine ilişkin hususlar 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 46. maddesi ile Tebliğ’in 5. maddesi uyarınca düzenlenmiştir. Buna göre;
a) Genel ve özel bütçeli idarelerin, belediyelerin, üniversitelerin ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığının maliki veya intifa hakkına sahip olduğu mesken nitelikli taşınmazlar Değerli Konut Vergisi’nden muaftır.
b) Türkiye sınırları içinde mesken nitelikli tek taşınmazı olanların bu taşınmazı ile birden fazla mesken nitelikli taşınmazı bulunanların Değerli Konut Vergisi’nin konusuna giren en düşük değerli mesken nitelikli tek taşınmazı (intifa hakkına sahip olunması hâli dâhil) için değerli konut vergisi muafiyeti uygulanmaktadır. Muafiyet, bu kişilerin tek meskenehisse ile sahip olmaları halinde hisselerine ait kısım için de uygulanacaktır.
-
Birden fazla mesken nitelikli taşınmazı bulunan mükellefler, Değerli Konut Vergisi konusuna giren en düşük değerli mesken nitelikli tek taşınmazını beyanname verme süresi içerisinde ilgili vergi dairesine bildirmeleri gerekmektedir.
-
Muafiyetten yararlanma şartlarını taşımadığı halde muafiyetten yararlanan mükellefler ile muafiyetten yararlanma şartlarını kaybetmesine rağmen meydana gelen değişikliği bildirmeyen mükelleflerden alınması gereken vergi, cezalı olarak ve gecikme faizi ile birlikte alınacaktır.
c) Karşılıklı olmak şartıyla yabancı devletlere ait olup elçilik ve konsolosluk olarak kullanılan mesken nitelikli taşınmazlar ile elçilerin ikametine mahsus mesken nitelikli taşınmazlar ve bunların müştemilatı ve merkezi Türkiye'de bulunan milletlerarası kuruluşlara, milletlerarası kuruluşların Türkiye'deki temsilciliklerine ait mesken nitelikli taşınmazlar Değerli Konut Vergisi’nden muaftır.
d) Esas faaliyet konusu bina inşası olanların işletmelerine kayıtlı bulunan ve henüz ilk satışa, devir ve temlike konu edilmemiş yeni inşa edilen mesken nitelikli taşınmazlar ilk satışa, devir ve temlike konu edilmediği sürece vergiden muaftır. Bu muafiyet hükmü arsa karşılığı inşaat işlerinde sözleşme gereği taahhüt işini üstlenen müteahhide kalan mesken nitelikli taşınmazlar için de uygulanır. Söz konusu taşınmazların kiraya verilmesi veya sair surette kullanılması durumunda muafiyetten yararlanılması mümkün değildir.
Sonuç
Değerli Konut Vergisi, 7 Aralık 2019 ve 30971 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7194 Sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile hayatımıza girmiş olup kamuoyunun tepki ve itirazları sonucunda işbu verginin içeriğinde birçok değişiklik yapılmış ve söz konusu vergi yükünün hafifletilmesi hedeflenmiştir. Ancak önemle belirtmek isteriz ki, işbu değişiklik ve düzenlemeler verginin hukuki niteliği ile ilgili olmayıp matrahı ve mükellefleri ile ilgilidir. Halbuki Değerli Konut Vergisi’nin, niteliği itibarıyla, çifte vergilendirme ve eşitlik ilkeleri çerçevesinde, Anayasa’ya, hukuk devleti ilkesine, mülkiyet hakkına ve vergi mevzuatına aykırı olduğu kanaatindeyiz. Zira aynı mesken nitelikli konut için ilgili belediyelere Emlak Vergisi ödenirken aynı zamanda genel bütçeye Değerli Konut Vergisi de ödenecektir. Bu kapsamda, Değerli Konut Vergisi’nde tek bir defaya mahsus bir vergilendirme dönemi mevcut olmayıp, anılan verginin her yıl beyanname verilerek ödenmesi gerekebilecektir. Bunun yanında, niteliği itibarıyla bir servet vergisi olduğu düşünülen söz konusu verginin konusunu yalnızca mesken niteliğindeki taşınmazlar oluşturmakta olup konut niteliğine haiz olmayan işyeri, arsa vb. taşınmazlar kapsam dışında bırakılmıştır. İşbu verginin yalnızca taşınmaz değeri üzerinden hesaplanmasının ise mali güce göre vergilendirme ilkesinin ihlali niteliğinde olduğu kanaatindeyiz.
Yukarıda açıklanan hususlar ışığında görülmektedir ki, Değerli Konut Vergisi’ne ilişkin düzenlemeler ve değişiklikler yapılmış olsa dahi, söz konusu verginin Anayasa’ya uygunluğu bakımından tartışmaların halihazırda sürdüğü şüphesizdir. Bu kapsamda, Değerli Konut Vergisi beyannameleri mükelleflerce ihtirazı kayıtla verilerek söz konusu vergi hakkında yargı yoluna başvurulabilecek ve hukuki süreç işletilebilecektir.
İşbu makale bilgi ve deneyim paylaşımına yönelik olup yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki güvence vermemektedir. Çelikbaş Hukuk Ofisi, bu makalede yer alan her türlü bilgi ve sair içeriklerin doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmasından oluşacak zararlardan hiçbir şekilde sorumlu değildir.
Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır; Türkiye Cumhuriyeti Barolar Birliği’nin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez. Bu bilgilerin iletilmesi hiçbir şekilde avukat müvekkil ilişkisi oluşturmaz. Bu bilgiler en son hukuki durumu yansıtmayabileceğinden okuyucular güncel durum hakkında bir avukata danışarak hareket etmelidirler.