Dünya Ticaret Örgütü Kuralları ve Uluslararası Ticaret Hukuku

Yıllar ilerledikçe dünyamızda uluslararası ticaretin hacmi, önemi ve küresel ağırlığı gitgide artmaktadır. Buna mukabil olarak ise DTÖ kuralları ve bu kuralların çerçevesinde oluşturulan uluslararası ticaret hukukunun önemi de giderek artmaktadır. DTÖ'nün 164 olan üye devlet ve uluslararası örgüt sayısı da DTÖ'nün küresel boyutunu açıkça göz önüne sermektedir. Ancak olanca önemine rağmen bu alan Türkiye açısından ziyadesiyle yenidir ve üzerinde son derece az çalışılmıştır.

Bu bakımdan DTÖ kurallarının ve bu kurallar bağlamındaki uluslararası ticaret hukukunun etraflıca incelenerek anlaşılması önem kazanmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, burada kastedilen uluslararası ticaret hukuku kavramı, özel hukuk kişilerinin, tacirlerin birbirleri aralarındaki uluslararası sözleşme ve işlemlerde kullanmakta olduğu hukuk kurallarını (örn. lex mercatoria) ifade etmemektedir. Burada uluslararası ticaret hukuku ismiyle bahsedilen ve İngilizce'de de International Trade Law adıyla yer bulan hukuk disiplini, daha ziyade devletler ve diğer uluslararası hukuk tüzel kişileri (örn. uluslararası örgütler) tarafından uluslararası ticaret işlem, tedbir, düzenleme ve fiilleri üzerinde uygulanan ve çatısı DTÖ Andlaşmaları’nda kurulan hukuk kurallarını ifade etmektedir. Bu kuralların doğal olarak iç hukuktaki özel hukuk kuralları ve özel hukuk tüzel kişileri bakımından da doğurduğu pek çok sonuç mevcuttur.

DTÖ Andlaşmaları ve bu andlaşmaların teşkil ettiği DTÖ hukuku, uluslararası ticarete yönelik kuralları ve taahhütleri içermektedir. Bu kuralların büyük çoğunluğu bağlayıcı olmakla birlikte, bir kısmı da tavsiye niteliğindedir. Uluslararası mal ticaretine yönelik temel kurallar, Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Andlaşması 1994 (GATT 1994) tahtında düzenlenmektedir. GATT 1994, DTÖ’nün en temel ve kapsamlı andlaşmasıdır. GATT 1994 hükümlerini detaylandıran ve de ticari tedbir ve engellere yönelik olarak düzenlemeler getiren GATT 1994'ün tamamlayıcı andlaşmaları, DTÖ kurallarının kapsamını mal ticaretinin pek çok boyutuna genişletmiştir.

Uluslararası hizmet ticaretine yönelik kurallar ise Hizmet Ticareti Genel Andlaşması (GATS) bağlamında düzenlenmektedir. GATS, kapsam olarak hizmet ticaretinin çeşitli boyutlarını içermektedir. GATT 1994’e kıyasla GATS, DTÖ üyelerinin takdir ve tasarruf alanını daha geniş tutar nitelikte tasarlanmıştır. Hem genel hem de şarta bağlı yükümlülükler içermektedir.

Fikri mülkiyet korumasına yönelik kurallar ise Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları Andlaşması TRIPS dahilinde düzenlenmiştir. TRIPS, dört farklı uluslararası konvansiyonun hükümlerini bünyesinde harmanlamaktadır. Markalar, patentler, telif hakları da dahil olmak üzere fikri ve sınai mülkiyetin pek çok alanına uzanmaktadır. Fikri mülkiyetin korunması genel itibariyle ülkesel niteliğe sahip olduğu için TRIPS, DTÖ üyelerine fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunmasına yönelik iç hukuklarını da derinlemesine etkileyen pek çok yükümlülük getirmektedir.

GATT 1994 ve tamamlayıcı andlaşmaları aynı zamanda mal ticaretine yönelik uluslararası ticaret tedbir ve engellerine dair hukuki rejim getirmektedir. Tarifeler, DTÖ Andlaşmaları tahtında kural olarak öngörülen temel ticaret tedbiri ve engelidir. DTÖ Andlaşmaları’na ekli taviz listelerinde her farklı mal tipi bakımından gümrük vergileri şeklinde uygulanan tavan tarifeler belirtilmiştir. Mal tiplerinin kodlandırılması ise Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP) denen uluslararası kabul görmüş sistem doğrultusunda yapılmaktadır.

Tarifelerin varlığına rağmen tarife dışı tedbir ve engeller uluslararası ticarette giderek artan bir kullanım alanı bulmaktadır. Tarife dışı ithalat tedbirleri ve tarife dışı ihracat tedbirleri olarak ikiye ayrılan bu tedbir ve engellerin özellikle ithalat alanında teknik engeller/tedbirler ve teknik olmayan engeller/tedbirler şeklinde başlayan alt kategorileri de mevcuttur. Bunların kullanımlarına yönelik olarak genel itibariyle GATT 1994 ve tamamlayıcı andlaşmalarında birtakım teferruatlı kurallar getirilmiştir. Bu kurallar ilgili tedbir ve engellerin nitelik ve içeriğini belirlemektedir. Bu doğrultuda, sağlık tedbirleri, teknik engeller, sevk öncesi inceleme muameleleri, anti-damping tedbirleri, korunma tedbirleri, yatırım tedbirleri, gümrük değerlemesi muameleleri, menşe kuralları, sübvansiyonlar ve telafi edici tedbirler konularında uyulması gereken düzenlemeler ve sınırlamalar, GATT 1994’ün tamamlayıcı andlaşmaları kapsamında yer almaktadır.

Yukarıda bahsedilen andlaşmalara yönelik uyuşmazlıkların çözümü için Anlaşmazlıkların Halli Kural ve Yöntemleri Hakkındaki Mutabakat Metni veya Uyuşmazlık Çözümü Mutabakatı (DSU) kapsamında DTÖ'ye özgü bir uyuşmazlık çözüm sistemi ve usulleri oluşturulmuştur ve DTÖ’nün Uyuşmazlık Çözüm Organı (DSB) münhasıran yetkili kılınmıştır. DTÖ hukukuna ilişkin tüm uyuşmazlıklar, DSU tahtındaki usuli kurallara tabi olarak DSB nezdinde çözülmektedir.

Bu uyuşmazlık çözüm mekanizması çerçevesinde DTÖ kurulduğundan beri yüzlerce davada karar alınmıştır. GATT 1994 bakımından tespit edilen ihlallerin büyük çoğunluğu, en çok gözetilen ulus muamelesi ve ulusal muamele kurallarına, nicel kısıtlamalara ve taviz listelerine aittir. GATS bakımından en çok gözetilen ulus muamelesi ve ulusal muamele kuralları ile hizmetlerin pazara erişimi ihlal konusu olmuştur. TRIPS bağlamındaki ihlaller ise genellikle marka, patent ve telif haklarından doğmuştur. Bunların yanı sıra GATT 1994'ün tamamlayıcı andlaşmaları da sıklıkla ihlallere konu olmuştur. Anti-Damping Andlaşması, Korunma Tedbirleri Andlaşması ve Sübvansiyonlar ve Telafi Edici Tedbirler Andlaşması tahtında tespitler ve soruşturmalar ağırlıklı olarak ihlal konusu olmuşlardır. Sağlık ve Bitki Sağlığı Tedbirlerinin Tatbikine İlişkin Andlaşma bağlamında alınan teknik tedbirlerde tedbirin bilimsel temeli uyuşmazlıklara konu edilmiştir. Ticarette Teknik Engeller Andlaşması bağlamında ise alınan teknik tedbirler ise özellikle ticarete daha az halel getiren alternatif uygulamaların varlığı nedeniyle ihlal konusu olmuştur.

DTÖ sisteminin her bir andlaşmada farklı konularda farklı boyutlarda ortaya koyduğu karmaşık ve uzmanlık gerektiren külliyat ve bu külliyat karşısında büyük ekonomiler haricindeki ülkelerdeki yetişmiş uzman açığı düşünüldüğünde, bu alanın anlaşılabilmesi ve bu alanda uzman yetiştirilmesi, ülkelerin kendi dilinde hukuki, iktisadi ve politik çalışmaların artırılması her ülkenin milli ve iktisadi çıkarları adına elzem görünmektedir.


Bu konuda ayrıca Alper Utaş'ın "Dünya Ticaret Örgütü Kuralları Açısından Uluslararası Ticaret Engelleri ve İhlalleri" adlı eserine başvurulabilir.

On İki Levha Yayıncılık