Eser Sözleşmesinde Ayıp Halinde İş Sahibinin Bedelden İndirim Talebi
TBK m. 475/f. I/b. 2 gereğince, teslim edilen eserin ayıplı olması durumunda, iş sahibi ücretin ayıp nedeniyle kıymet noksanı uyarınca, indirilmesini talep edebilir.
Eser ücretinden ayıp nedeniyle indirim talebinde bulunabilmek için, ayıptan dolayı sorumluluk için aranan genel şartların yanında, ek olarak, iki şartın da gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Teslim edilen yapının değeri; ayıpsız olsaydı, haiz olacağı değerden daha düşük olmalıdır[1]. Burada eserin piyasa değeri esas alınmalıdır[2]. İkinci olarak da, ayıbın varlığına rağmen eserin az veya çok bir değerinin olmasıdır[3]. Tam tazminatla fesih durumunda, eser tamamlanmamış olduğu için teslim edilen yapının değeri bakımından fesih anına kadar tamamlanmış kısmın değeri dikkate alınacaktır.
Doktrinde hâkim görüş[4], ayıbın eseri tamamen değersiz kalması halinde iş sahibinin yalnızca sözleşmeden dönme hakkını kullanabileceğini, bu sonuca TBK m. 227/f. son hükmünün kıyasen uygulanması sonucu varıldığını belirtmektedirler. Eser sözleşmesinin tam tazminatla feshedilmesi sonucu, sözleşme sona erdiği için bu durumda sözleşmeden dönme söz konusu olmayacağından yükleniciye ücretten indirim hakkı tanınması gerekmektedir.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yapıdaki ayıp nedeni ile ücretten indirim hakkının kullanılması durumunda indirimin ne şekilde yapılacağı tartışmalıdır. Doktrinde bir görüş[5], yapılacak indirim tutarını arsa sahibinin yükleniciden para olarak talep edebileceğini ileri sürerken diğer bir görüş[6], yüklenicinin bina yapma ve bağımsız bölümü devretme borcuna karşılık, arsa sahibinin belirli miktardaki arsa payını yükleniciye devretme borcu bulunduğundan, onun ücretten indirim hakkını kullanması durumunda yükleniciye verilecek arsa payının yapıdaki ayıp oranında indirilmesi gerektiğini belirtmektedir.
Normal koşullarda, indirim, eserin sözleşmeye göre kararlaştırılan veya kanuna göre belirlenen tam ücret üzerinden yapılmaktadır[7]. Tam tazminatla eser sözleşmesinin feshedildiği durumlarda, yapılmış olan kısma denk düşen bedelin belirlenerek bundan indirim yapılması gerekmektedir.
İndirilecek miktarı hesaplarken, eserin ayıplı değerinin ayıpsız değerine olan oranı, kararlaştırılmış ücretle çarpılarak yükleniciye ödenecek olan indirimli miktar bulunur[8]. Bir diğer yol ise, eserdeki ayıbın giderilmesi için yapılacak olan masrafların hesaplanarak, bulunan miktarın ücretten indirilmesidir[9]. Ancak bu yola başvurabilmek için eserdeki ayıbın giderilmesinin mümkün olması gerekmektedir[10]. Bu mümkün olmuyorsa yapılacak indirimin ilk yönteme göre belirlenmesi gerekmektedir.
Ücret indirimi hakkı, yenilik doğuran bir haktır[11]. Tek taraflı ve yöneltilmesi gerekli bir irade beyanıyla kullanılır[12]; kabule bağlı değildir; hukuki sonucunu yükleniciye varmakla doğurmaktadır[13]. İş sahibi ücret indirimi hakkını kullandıktan sonra, tarafların aralarında anlaşarak eser ücretinden indirilecek tutarı tespit etmeleri mümkündür. Bu konuda anlaşma olmaması halinde indirilecek tutarın tespiti mahkeme kararıyla olacaktır[14].
Dipnotlar:
Turanboy, s. 171; Burcuoğlu, s. 294; Şahin, Yüklenicinin Ayıba Karşı Tekeffül Borcu, s. 147; Gürpınar, s. 101; Yener, Eser Sözleşmesinde Müteahhidin Ayıba Karşı Tekeffül Borcu, s. 168; Günel, s. 419; Bühler, Art. 368 N. 86. ↩︎
Gürpınar, s. 101; CHK- Hürlimann/Siegenthaler, Art. 368 N. 7; ATF 105 II 99. ↩︎
Şahin, Yüklenicinin Ayıba Karşı Tekeffül Borcu, s. 147; Yener, Eser Sözleşmesinde Müteahhidin Ayıba Karşı Tekeffül Borcu, s. 168; Günel, s. 419; Burcuoğlu, s. 294. ↩︎
Yener, Eser Sözleşmesinde Müteahhidin Ayıba Karşı Tekeffül Borcu, s. 168; CHK- Hürlimann/Siegenthaler, Art. 368 N. 7. ↩︎
Seliçi, Müteahhidin Sorumluluğu, s. 170. ↩︎
Günel, s. 420. ↩︎
Tandoğan, Borçlar Özel C. II, s. 189. ↩︎
Burcuoğlu, s. 294; ATF 111 II 162. ↩︎
Günel, s. 421. ↩︎
Günel, s. 421. ↩︎
Öz, İş Sahibinin Eser Sözleşmesinden Dönmesi, s. 95; Günel, s. 420; Schmid/Stöckli, N. 1780. ↩︎
Öktem, s. 1958. ↩︎
Turanboy, s. 171; Kanber, Müteahhidin İnşaattaki Bozukluktan Doğan Sorumluluğu, s. 43; Günel, s. 420. ↩︎
Öktem, s. 1958. ↩︎