Lexpera’da Geçen Hafta (12-18 Temmuz 2025)

Literatür, içtihat ve mevzuata ilişkin önemli gelişmeleri içeren haftalık bültenimizin 189. sayısını siz üyelerimizin dikkatine sunuyoruz.

İçtihat

Geçen hafta Lexpera’ya yüklenen kararların dağılımı şu şekildedir:

MAHKEME KARAR SAYISI
Anayasa Mahkemesi 135
Yargıtay (Hukuk) 2948
Yargıtay (Ceza) 2929
Danıştay 51
Bölge Adliye Mahkemesi 199
Bölge İdare Mahkemesi 944
TOPLAM 7206

Yüklenen kararlar arasında aşağıda özetine yer verdiğimiz Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na ait kararlar özellikle dikkati çekmektedir:

Yargıtay İBBGK., E. 2022/2 K. 2025/1 T. 21.03.2025

Başvurucu vekilinin dilekçesinde; tüketici kredisi nedeniyle verilen hapis, takas, mahsup ve benzeri onay ve rıza talimatları nedeniyle bankanın emekli maaşına bloke koymasının mümkün olup olmadığı konusunda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 11. Hukuk Dairesi, kapatılan 13. Hukuk Dairesi ve kapatılan 19. Hukuk Dairesi arasında içtihat ve uygulama farklılığı bulunduğu belirtilerek içtihatların birleştirilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi; uygulamada bu tip davaların henüz icra takibi aşamasına geçilmeyen ihtilaflarda ve çoğunlukla da sözleşme sırasında verilen talimat doğrultusunda emekli maaşından taksitler kesilerek ödeme yapılıp kredi borçları ödendikten sonra veya bu şekilde ödeme yapılmaktayken bu talimatın mevzuat gereği geçersiz olduğu ve sözleşme hükmünün de haksız şart teşkil ettiği iddiasıyla açıldığı, emekli maaşından kesinti yapılmasına ilişkin muvafakatin geçerli olup olmayacağı, haksız şart teşkil edip etmediği hususunun tüketici hukuku ile sözleşme hukukunun temel kuralları çerçevesinde her somut olayın özelliğine göre yapılan inceleme ile ayrı ayrı değerlendirildiği, bu kapsamda Dairenin yerleşmiş içtihatlarının sözleşme serbestisi ilkesi çerçevesinde imzalanmış bir muvafakat hükmünün taraflar için bağlayıcı olacağı, ahde vefa prensibinin de bunu gerektirdiği, aksi yöndeki bir kabulün vadesi gelmiş ve borçlusu tarafından ödenmiş taksit tutarlarının istirdadını istemek gibi iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı bir sonuç doğuracağı yönünde olduğunu belirtmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi; Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin kapatılarak Daireleriyle birleştiğini, 11. Hukuk Dairesi’nin istikrarla yerleşmiş içtihatlarının Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun (SSGSSK) 93., İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 82 ve 83/a maddelerinin emekli maaşının haczedilemezliği ve bundan önceden feragatin geçersizliği düzenlemeleri nedeniyle borçlunun banka ile imzaladığı kredi sözleşmesi sırasında verdiği muvafakat ve talimatın da geçerli kabul edilemeyeceği yönünde olduğunu, içtihatların bu değerlendirme yönünde birleştirilmesi gerektiğini belirtmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ise; Yargıtay 13. ve 19. Hukuk Dairelerinin tarafların sözleşme özgürlüğü çerçevesinde verdiği talimatın geçerli nitelik taşıdığı ve aksini ileri sürmenin iyi niyetle bağdaşmayacağı görüşünde oldukları, Hukuk Genel Kurulu tarafından daha önce de hacze muvafakatin geçerli olduğuna işaret edildiği, Yargıtay HGK., E. 2017/2899 K. 2018/420 T. 07.03.2018 sayılı kararda da 13. Hukuk Dairesi’nin uygulamasının benimsendiği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin ise sözleşmede bu şekilde yer alan bir talimatın İİK’nın 83/a maddesi gereği geçersiz olduğu görüşünü kabul ettiği, Dairelerin ve Hukuk Genel Kurulu’nun kararları arasında içtihatların birleştirilmesini gerektirir görüş aykırılığının bulunduğunu belirtmiştir.

İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu; içtihadı birleştirme konusu ile ilgili mevzuat hükümlerini tartışarak kapsamlı bir hukuki değerlendirmede bulunmuş, tüketicinin kredi sözleşmesi çerçevesinde borcunun kredi veren banka nezdindeki emekli maaşı hesabından virman vb. bir usulle tahsil edilebileceği, bir başka deyişle bu meblağ kadar emekli maaşına bloke konulabileceği yönünde verdiği bir talimatın, taraflar arasındaki ihtilaf henüz cebri icra aşamasına geçilmemişken, salt İİK’nın 82, 83/a ve SSGSSK’nın 93. maddesi gereği geçersiz olduğunun kabul edilmesinin mümkün olmadığı, böyle bir durumda taraflar arasındaki ihtilâfın söz konusu icra hukuku kaideleri dairesinde çözümlenemeyecekse de hâkimin her somut olayın özelliğine göre söz konusu sözleşme hükmünün borçlar hukuku ve tüketici hukukunun ilke ve esaslarına uygun olup olmadığını tartışıp sözleşmenin tüketici yönünden bağlayıcı olup olmadığını, yine bankanın kanuna ve sözleşmeye uygun davranıp davranmadığını belirleyeceğini, dolayısıyla tüketici kredisi nedeniyle verilen hapis, takas, mahsup ve benzeri onay ve rıza talimatları nedeniyle bankanın emekli maaşına doğrudan bloke koymasının mümkün olduğuna hükmetmiştir.

Yargıtay HGK., E. 2014/243 K. 2024/127 T. 28.02.2024

Davacı vekili; müvekkilinin davalı işyerinde kalite kontrol formeni olarak çalıştığını, malzeme istifinin üzerinde demirlerin sertlik kontrolünü yaparken düşmesi sonucunda iş kazası geçirdiğini, kaza nedeniyle uzun süre çalışamadığını, uzun yıllar tıbbi ve psikolojik tedavi gördüğünü, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla maddi ve manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; ıslah dilekçesinde maddi tazminat talebini yükseltmiştir.

Davalı vekili; davacının dikkatsizliği nedeniyle kazanın meydana geldiğini, müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığını, talep edilen manevi tazminat miktarının sebepsiz zenginleşmeye sebep olacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.

İlk derece mahkemesi; davacının geçirdiği kaza sonucunda fiili ve zararı öğrenmesi nedeniyle ıslah tarihi itibariyle ıslahla artırılan miktar yönünden maddi tazminatın zamanaşımına uğradığı, ayrıca tarafların sosyal ve ekonomik durumu ile olaydaki kusuru dikkate alındığında davanın kısmen kabulü ile maddi ve manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, maddi tazminata ilişkin ıslah dilekçesiyle artırılan miktara yönelik talebin zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi; ilk derece mahkemesi tarafından manevi tazminat yönünden verilen kararın isabetli olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun zamanaşımı yönünden kabulüne, diğer istinaf sebepleri yönünden reddine, maddi tazminat istemi yönünden davanın kabulü ile maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermiştir.

Temyiz isteminde bulunulması üzerine ilgili Yargıtay Dairesi; Bölge Adliye Mahkemesi’nin manevi tazminata ilişkin kararının temyiz kabiliyeti olmadığına ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesi uyarınca reddine karar vermiş; ilk derece mahkemesi kararındaki kabulde olduğu gibi ıslaha karşı davalı vekili tarafından süresi içerisinde ileri sürülen zamanaşımı def’inin kabul edilerek, ıslah dilekçesi ile istenilen maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken aksi yönde karar verildiği gerekçesiyle kararı bozmuştur.

Bunun üzerine Bölge Adliye Mahkemesi; bozma kararında zararın varlığı, niteliği ve esaslı unsurları hakkında dava açmaya, o davayı ciddi ve objektif bir şekilde desteklemeye, gerekçelerini göstermeye elverişli yeterli hal ve şartların öğrenilmesinin zararın öğrenilmiş sayılması için yeterli olduğunun belirtildiği, malûliyet oranına ilişkin sorun bulunması halinde bozma kararında belirtilen bu unsurların oluşmayacağının açık olduğu, özellikle malûliyet oranında belirsizlik olduğu takdirde davanın ciddi ve objektif şekilde desteklenmeyeceği ve gerekçenin oluşmayacağı gerekçesiyle direnme kararı vermiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ise; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davalı işveren tarafından davacının tespit edilen iş göremezlik oranına itiraz edilerek malûliyet oranının tespiti istemiyle açılan dava nedeniyle zamanaşımının kesildiği kabul edilmiş ise de eldeki davada zamanaşımı süresinin kesildiğinin kabul edilmesine olanak bulunmadığına, ancak davalının itirazı üzerine açılan malûliyet oranının tespiti davasının onanarak kesinleştiği tarihte zararın kapsamı yani zararlandırıcı olayın değil bedensel zararın niteliği ve unsurları öğrenildiği için ıslah dilekçesi ile talep edilen maddi tazminatın zamanaşımına uğradığından söz etmenin mümkün olmadığına, bu nedenle direnme kararının bu değişik gerekçeyle yerinde olduğuna ve Özel Dairece davalı vekilinin sair temyiz itirazları incelenmediğinden bu yönde inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesine hükmetmiştir.

Danıştay İDDK., E. 2022/3770 K. 2023/1020 T. 17.05.2023

Serbest avukat olan davacı tarafından, meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin karar ile bu karara karşı yapmış olduğu itirazın reddine ilişkin kararın iptali istenilmiştir.

İlk derece mahkemesi; usulüne uygun yapılan disiplin soruşturması sonucunda davacının mahkûm olduğu suçun, Avukatlık Kanunu’nun 5/a maddesinde belirtilen suçlardan olduğu, belirtilen suçtan mahkûmiyetin de aynı Kanun’un 136. maddesi gereğince meslekten çıkarma cezasını gerektirdiği, davacı hakkında tesis edilen meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.

Bölge İdare Mahkemesi; istinaf başvurusuna konu idare mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediğini belirterek İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Kanun) 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar vermiştir.

İlgili Danıştay Dairesi; davacı tarafından dava dilekçesinde duruşma talebinde bulunulduğu halde idare mahkemesince kanun hükmüne aykırı biçimde duruşma yapılmaksızın karar verildiği; idare mahkemesince duruşma yapılmadan karar verilmesinde usul hükümlerine uygunluk bulunmadığından istinaf isteminin reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı, bu durumun Kanun’un 45/5. maddesinde sınırlı sayıda belirtilen hususlardan olmadığı, Bölge İdare Mahkemesi tarafından duruşmanın bizzat yapılarak işin esası hakkında karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararı bozmuştur.

Bölge İdare Mahkemesi; ilk derece mahkemesi kararındaki hukuki noktaların ve maddi yanlışlıkların kendilerince incelenmesi mümkün olmakla birlikte bu kapsamda olmadığı hususunda tereddüt bulunmayan duruşma yapılmaması gibi dosyanın tekemmülüne ilişkin usulî eksikliklerin yasal düzenlemeler uyarınca istinaf merci tarafından giderilmesine olanak bulunmadığı, ilk derece mahkemesi kararının bozularak bu mahkemeden duruşma yapılmasının talep edilmesi gerektiği, duruşma yapılmamasına ilişkin usul eksikliğinin kendilerince giderilmesi gerektiği yolundaki karara uymayarak kararında ısrar etmiştir.

Bunun üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu; uyuşmazlık konusu olayda, anılan düzenlemede belirtilen ilk inceleme üzerine verilen bir karar veya davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması halinin söz konusu olmadığı, duruşma yapılmaksızın karar verilmesi halinin sınırlı olarak sayılan haller arasında bulunmadığı hususu dikkate alındığında, mahkemesince davacının talebine rağmen duruşma yapılmaksızın karar verilmiş olmasının, Kanun’un 45/5. maddesinde sınırlı sayıda belirtilen hususlardan olmadığından ısrar kararının bozulmasına hükmetmiştir.

Mevzuat

İş Kanunu

Hafta tatili ücreti ve idari para cezalarına ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Turizmi Teşvik Kanunu

Doğal turizm kaynaklarının korunması ve kullanılmasına ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Meslekî Yeterlilik Kurumu ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun

Vekâlet ve istisna sözleşmesi ile yaptırılacak işlere ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu

Günlük çalışma saatlerinin tespiti ile gençlik ve spor il müdürlüklerine bağlı olarak kurulan gençlik merkezi, genç ofis, yurt, kamp, spor tesisi, sporcu eğitim merkezi, Türkiye olimpik hazırlık merkezleri ve diğer birimlerde fiilen görev yapan memur ve sözleşmeli personele ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi

Hazine Kontrolörleri Kurulu Başkanlığı, Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü, Hayvancılık Genel Müdürlüğü ile Tarım ve Orman Bakanlığı’na ilişkin döner sermaye hükümlerinde değişikliğe gidildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Toplu İş Sözleşmesinde Arabulucuya ve Hakeme Başvurma Yönetmeliği

Yönetmelikte geçen tanımlar, Genel Sekreterlik, Genel Sekreterlik idari yapısı, personelin görev ve sorumluluğu, karar verme süresi, tazminat ve ücretler ile özel hakemin karar verme süresi ve ücretine ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Devlet Memurlarının Yarım Zamanlı Çalışma Hakkının Kullanımına İlişkin Yönetmelik

Doğum veya evlat edinme sonrası memurların yarım zamanlı çalışma hakkının kullanımına ilişkin usul ve esaslar ile bu haktan yararlanamayacak memurların belirlendiği yeni bir yönetmelik yürürlüğe girdi.

Millî Eğitim Bakanlığı Proje Okulları Yönetmeliği

Bakanlık tarafından doğrudan veya ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde çeşitli kurum ve/veya kuruluşlarla yapılan protokol kapsamında açılan, ulusal ve/veya uluslararası proje yürüten, Bakanlık tarafından uygulamaya konulan programlar ile temaları uygulayan resmî örgün eğitim kurumlarının belirlenmesi ile bu kurumların eğitim, öğretim, yönetim ve işleyişine ilişkin usul ve esaslar düzenlendi.

Engelli ve Eski Hükümlü Çalıştırmayan İşverenlerden Tahsil Edilen İdari Para Cezalarını Kullanmaya Yetkili Komisyona Dair Yönetmelik

Yönetmeliğin kapsamı, yönetmelikte geçen tanımlar, komisyon, teknik çalışma grubu, komisyonun çalışma esasları, hizmet sağlayıcılar, proje başvurusunun yapılması, projelerin değerlendirilmesi, projelerin uygulanması ve ödemelere ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi. Değişiklikler, 01.09.2025 tarihinde yürürlüğe girecek.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Hizmetleri Yönetmeliği

Barınma hizmeti, öğrenci konutu ve öğrenci sitesi tanımlanarak yönetmelik kapsamına alındı. Öğrenci konutuna ilişkin ek madde hükümleri düzenlendi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Gemilerle Yapılan Düzenli Seferler Hakkında Yönetmelik

Yönetmeliğin dayanağı, yönetmelikte geçen tanımlar, genel kurallar, başvuru ve değerlendirmeler, sorumluluklar, denetim ve hat izni belgesinin yenilenmesine ilişkin hükümler ile yönetmelik eklerinde değişikliğe gidildi. Değişiklikler, 12.10.2025 tarihinde yürürlüğe girecek.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik

Sınav sonuçlarının değerlendirilmesine ilişkin hükümler ile ücretlere ilişkin ek madde hükümlerinde değişikliğe gidildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Kredi Kartı İşlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkında Tebliğ

Kredi kartı borçlarının yapılandırılmasında uygulanacak azami faiz oranlarına ilişkin geçici madde hükümlerinde değişikliğe gidildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair 7440 Sayılı Kanun Genel Tebliği (Seri No: 9)

Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 9. maddesinin 19. fıkrasının uygulamasına ilişkin usul ve esaslar düzenlendi.

Dijital Dönüşüm Destek Programı Uygulama Esaslarına İlişkin Tebliğ

Tebliğin adı “Dijital Dönüşüm Programı Uygulama Esaslarına İlişkin Tebliğ” şeklinde değiştirildi. Tebliğin amaç ve kapsamı, tebliğin dayanağı, tebliğde geçen tanımlar, program kapsamında desteklenecek harcamalar, başvuru, revizyon, tamamlama ve ödemelere ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Türk Gıda Kodeksi Yumurta Tebliği

Tebliğde yer alan tanımlar, hammadde, işlem, ürün özellikleri, katkı maddeleri, bulaşanlar, pestisit kalıntıları, hijyen, ambalajlama, etiketleme, işaretleme, taşıma, depolama, muhafaza, satış ve değişikliklere uyuma ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Kesintisi Hakkında Cumhurbaşkanı Kararı

Bankalar ve finansman şirketlerince kullandırılan diğer kredilerde Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu kesintisi oranı yeniden belirlendi.

Pay Piyasası Prosedürü

Payları borsada işlem gören şirketlerin paylarının asgari tutarı, borsada işlem gören ortaklıkların tahsisli satış ve nitelikli yatırımcıya satış olarak gerçekleştirilecek bedelli sermaye artırımlarında yapılacak pay satışları hariç olmak üzere 100.000.000 TL’den az olamayacak.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.