Lexpera’da Geçen Hafta (16-22 Kasım 2024)

Literatür, içtihat ve mevzuata ilişkin önemli gelişmeleri içeren haftalık bültenimizin 156. sayısını siz üyelerimizin dikkatine sunuyoruz.

Literatür

Geçen hafta Lexpera’ya yüklenen eserler aşağıda yer almaktadır:

Hakan Pekcanıtez, Makaleler-Cilt I

Eserin birinci cildinde, İflasın Kaldırılması, Davanın Sonucuna Katılma Yasağı (Hasılı Davaya İştirak Yasağı), Medeni Usul Hukukunda Aleniyet İlkesi, İcra Hukukunda Yabancı Para Alacakları, Avrupa Medeni Usul Model Kanunu Tasarısı ve Değerlendirilmesi başlıklı makaleler başta olmak üzere birçok makaleye yer verilmiştir.

Hakan Pekcanıtez, Makaleler-Cilt II

Eserin ikinci cildinde, İflasın Ertelenmesi, Bankacılık Kanunu’nun İcra ve İflas Hukuku Açısından Değerlendirilmesi, Medeni Usul Hukukunda Görev Kurallarının Zaman İtibariyle Uygulanması, Medeni Usul Hukukunda Hukuka Aykırı Yollardan Elde Edilen Delillerin Değerlendirilmesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Tahkime İlişkin Hükümlerinin Zaman İtibariyle Uygulanması başlıklı makaleler başta olmak üzere birçok makale yer almaktadır.

Hakan Pekcanıtez, Makaleler-Cilt III

Eserin üçüncü cildinde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na Göre Temyiz Kanun Yolunda Yargısal Denetimin Sınırı, Koronavirüs (Covid-19) Salgınına Karşı Alınan Medeni Usul ve İcra-İflas Hukukunu İlgilendiren Önlemler, Bir Hukuk Genel Kurulu Kararı Işığında Sıfat ve Dava Takip Yetkisi Kavramlarının Değerlendirilmesi, Konkordatonun Tasdiki Kararının Uluslararası Etkisi başlıklı makaleler başta olmak üzere birçok makaleye yer verilmiştir.

Arzu Genç Arıdemir, Kat Mülkiyeti I

Kitapta, kat mülkiyetinin temel kavramları, kuruluşu ve sona ermesi ve toplu yapı ile ilgili hukuki sorunlar, öğretideki görüşler ve içtihatlar çerçevesinde ele alınmış; yönetim planının hazırlanması, değiştirilmesi, hukuki niteliği, bağlayıcılığı, hükümsüzlüğü hakkındaki sorunlara değinilmiş; ayrıca kat maliklerinin bağımsız bölümleri ile eklentilerinde ve ortak yerlerdeki haklarının niteliği esas alınarak sahip oldukları yetkiler ile kat mülkiyeti açısından bu hakkın sınırlandırıldığı haller incelenmiştir.

Nagehan Kırkbeşoğlu, Kanundan ve Sözleşmeden Doğan Önalım Hakkı

Çalışmada, Türk Medenî Kanunu m. 732 hükmünde düzenlenen yasal önalım hakkı ile Türk Medenî Kanunu m. 735 ve Türk Borçlar Kanunu m. 240-242 hükümlerinde düzenlenen sözleşmeden doğan önalım hakkı irdelenmiştir.

Cansu Yener Keskin, Milletlerarası Tahkim Anlaşmasının Kurulması ve Etkisi

Kitapta, milletlerarası tahkim anlaşması hakkında genel bilgi verilerek geçerli bir milletlerarası tahkim anlaşması kurulabilmesi için gereken ön şartlar ve unsurlar incelenmiş; milletlerarası tahkim anlaşmasının içeriğinde yer alabilecek hususlara ve görev belgesine değinilmiş; milletlerarası tahkim anlaşmasının olumlu ve olumsuz etkisi, üçüncü kişilere teşmili, haciz ve iflas yolu ile takibe etkisi üzerinde durulmuştur.

İçtihat

Geçen hafta Lexpera’ya yüklenen kararların dağılımı şu şekildedir:

MAHKEME KARAR SAYISI
Anayasa Mahkemesi 21
Yargıtay (Hukuk) 677
Yargıtay (Ceza) 3228
Danıştay 3019
Bölge Adliye Mahkemesi 391
TOPLAM 7336

Yüklenen kararlar arasında aşağıda özetine yer verdiğimiz Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na ait karar özellikle dikkati çekmektedir:

Yargıtay CGK., E. 2021/166 K. 2023/421 T. 12.09.2023

Yerel mahkeme, çocuğun basit cinsel istismarı suçundan sanığın Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 103/1, 103/6, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca; diğer sanığın ise TCK’nın 103/1, 103/3, 103/6, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına hükmetmiştir.

Hükmün temyiz edilmesi üzerine ilgili Yargıtay Dairesi, sanıklar tarafından işlenen dokunma, sıkma, öpme gibi devamı bulunmayan şekilde gerçekleştirilen hallerde mağdurun olayın üçüncü kişilerce duyulması üzerine ruhsal durumunun etkilenmesi nedeniyle duyduğu üzüntü ve sıkıntı sonucunda ortaya çıkan halin, ruh sağlığı bozukluğu olarak değerlendirilemeyeceği ve TCK’nın 103/6. maddesinde öngörülen netice sebebiyle ağırlaşmış hal maddesinin cinsel istismar eyleminin ağır boyutlara ulaşması, ısrarla gerçekleştirilmesi ya da suçun nitelikli halinin işlenmesi nedeniyle gerçekleşebilecek bir sonuç olabileceği gözetilmeden mağduredeki halin bir ruh sağlığı bozulması mı, yoksa suç nedeniyle ruh sağlığının etkilenmesi mi olduğunun saptanması ve Adli Tıp Kurumu raporundaki sonucun dayandığı verilerin açıkça yazılması yerine eksik ve yetersiz olmasına dayanılarak sanıklar hakkında TCK’nın 103/6. maddesinin uygulanması nedeniyle hükmün bozulmasına karar vermiştir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, mağdurenin maruz kaldığı çocuğun basit cinsel istismarı eylemi nedeniyle ruh sağlığı bozulduğundan hükümlerin onanması gerektiği gerekçesiyle itiraz yoluna başvurmuş; ilgili Yargıtay Dairesince itirazın kabulüne ve bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Özel Daire’nin, TCK’nın 23. maddesi hükmünü nazara alarak TCK’nın 103/6. maddesinin sanıklar hakkında tatbik edilemeyeceği konusundaki yorumunun, kanun koyucunun amacı ve kanun metninin aradığı koşullar ile örtüşmeyen bir yorum olduğu gerekçesiyle yeni bir itiraz yoluna başvurmuş; ilgili Yargıtay Dairesi itiraz nedenlerini yerinde bulmamıştır.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, sanıkların eylemlerinden dolayı mağdurenin ruh sağlığının bozulabileceğini öngörüp öngöremeyeceği ve buna bağlı olarak ruh sağlığındaki bozulmadan sorumlu tutulup tutulamayacağı hususunda TCK’nın 103/6. maddesini uygulayan yerel mahkemenin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı; TCK’nın 103. maddesinde yapılan değişiklikler nedeniyle sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinin gerekip gerekmediği hususunda ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne ve karar tarihinden sonra TCK’nın 103. maddesinde yapılan kanuni değişikliğin değerlendirilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının yeniden belirlenmesi zorunluluğu bulunduğundan yerel mahkeme hükümlerinin bozulmasına karar vermiştir.

Bozma sonrası yeniden yapılan yargılama sonucunda sanıkların TCK’da yapılan değişiklikler uyarınca çocuğun basit cinsel istismarı suçundan yeniden cezalandırılmalarına karar verilmiştir.

Hükmün, sanıklar müdafii ve katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine ilgili Yargıtay Dairesi, mevcut haliyle sanıkların eylemlerinin kısa süreli, ani ve kesintili olması nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığı gözetilerek hükümler kurulması gerekirken fiillerin sarkıntılık düzeyini aştığından bahisle suç vasfının tayininde yanılgıya düşüldüğü gerekçesiyle kararı bozmuştur.

Yerel mahkeme, bozmaya direnerek önceki hüküm gibi sanıkların mahkûmiyetlerine karar vermiştir. Bu hükümlerin de sanıklar müdafii ve katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine inceleme yapan Yargıtay Dairesince direnme kararı yerinde görülmemiştir.

Bunun üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulu, uyuşmazlığın, sanıkların mağdura yönelik eylemlerinin TCK’nın 103/1. maddesinin 1. cümlesinde yer alan çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu, yoksa 2. cümlesinde yer alan sarkıntılık suretiyle çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu hususunda toplandığını tespit etmiş; dosya içeriği, ilgili mevzuat hükümleri ve uyuşmazlık konularına ilişkin öğreti görüşleri ışığında yaptığı kapsamlı hukuki değerlendirme sonucunda, yerel mahkemenin direnme kararına konu hükümlerinin, sanıkların eylemlerinin TCK’nın 103. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesi kapsamında kalan sarkıntılık suretiyle çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi isabetsizliğinden bozulmasına oybirliği ile karar vermiştir.

Mevzuat

Hukuk Muhakemeleri Kanunu

Anayasa Mahkemesi’nin E. 2024/78, K. 2024/164 sayılı ve 24.09.2024 tarihli kararı uyarınca, kamuya yararlı dernek ve vakıfların, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabileceğine ilişkin fıkra hükmü iptal edildi. Değişiklik, 21.08.2025 tarihinde yürürlüğe girecek.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Pasaport Kanunu

Anayasa Mahkemesi’nin E. 2024/112, K. 2024/160 sayılı ve 24.09.2024 tarihli kararı uyarınca, pasaport veya vesika verilmesi yasak olan hallerde değişikliğe gidildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun

Anayasa Mahkemesi’nin E. 2024/15, K. 2024/159 sayılı ve 24.09.2024 tarihli kararı uyarınca, nakdi tazminat ve aylığın etkisine ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi. Değişiklikler, 21.08.2025 tarihinde yürürlüğe girecek.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun

Anayasa Mahkemesi’nin E. 2024/65, K. 2024/163 sayılı ve 24.09.2024 tarihli kararı uyarınca, çalışma iznine ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi. Değişiklikler, 21.08.2025 tarihinde yürürlüğe girecek.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Hâkim ve Savcı Yardımcıları ile Avukat Stajyerlerinin Anayasa Mahkemesindeki Stajları Hakkında Yönetmelik

Hâkim ve savcı yardımcıları ile avukat stajyerlerinin Anayasa Mahkemesi’nde yapacakları staja ilişkin usul ve esasların belirlendiği yeni bir yönetmelik yürürlüğe girdi.

Limanlar Yönetmeliği

Liman çıkış belgesi, kılavuzluk ve römorkörcülük hizmetleri, kılavuz kaptan ve römorkör alınmasına ilişkin esaslar, yolcu gemilerinin ve liman sahasında yolcu taşıyan teknelerin yükümlülüğü, yasak faaliyetler, deniz olaylarının bildirim yükümlülüğü, tahmil ve tahliye hizmetlerine ilişkin hükümler ile yönetmelik eklerinde değişikliğe gidildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Beşeri Tıbbi Ürünlerin ve Özel Tıbbi Amaçlı Gıdaların Piyasa Kontrolü Hakkında Yönetmelik

Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumu tarafından ruhsatlandırılmış veya izin verilmiş beşeri tıbbi ürünler ile özel tıbbi amaçlı gıdaların piyasada istenen etkililik, güvenlilik ve kalitede bulunmasını temin etmek amacıyla yapılacak piyasa kontrol faaliyetlerinin planlanması, yürütülmesi ve değerlendirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile görev, yetki ve sorumlulukların belirlendiği yeni bir yönetmelik yürürlüğe girdi. Beşeri Tıbbi Ürünlerin Piyasa Kontrolü Yönetmeliği yürürlükten kaldırıldı.

Türkiye Ürün İhtisas Borsasında Aracılık Faaliyetleri ile Aracıların Gözetimi ve Denetimi Hakkında Yönetmelik

Aracıların yükümlülükleri ile aracıların yapamayacakları iş ve işlemlere ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi. Müşteri hesaplarındaki nakit alacak bakiyelerinin kullanım esaslarına ilişkin yeni hükümler ihdas edildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Tarım Şûrası Yönetmeliği

Tarım ve Orman Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı’nın adı, Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü olarak değiştirildi. Şûra Danışma Kurulu oluşturuldu. Şûra Yürütme Kurulu’nun kuruluşuna ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ

Vadesiz, ihbarlı, 1 aya kadar ve 3 aya kadar (3 ay dahil) vadeli mevduat/katılım fonu (yurt dışı bankalar mevduatı/katılım fonu hariç) için zorunlu karşılık oranı %17’ye yükseltildi. Yabancı para cinsinden mevduat/katılım fonu (yurt dışı bankalar mevduatı/katılım fonu ve kıymetli maden depo hesapları hariç) için ilave zorunlu karşılık oranı yüzde 4’e indirildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Gümrük Genel Tebliği (Transit Rejimi) (Seri No: 4)

Transit beyanının sunulması, kabul edilmesi ve iptali, transit beyanında düzeltme, teminat işlemleri, ayniyet önlemleri, taşıma sırasındaki olay kaydı gümrük idaresi, çok modlu taşımacılık işlemleri, transit idaresi işlemleri, çıkış gümrük idaresi işlemleri, eşya ve belgelerin sunulması, beyanın kontrolü işlemleri, varış gümrük idaresinde alternatif kanıt ve araştırma usulünün başlatılmasına ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Son Kaynak Tedarik Tarifesinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından düzenlenen tebliğ uyarınca, son kaynak tedarik tarifesinin uygulanmasına ilişkin hükümler yeniden belirlendi. 01.01.2025 tarihinde yürürlüğe girmek üzere, yüksek tüketimli tüketicilere ilişkin son kaynak tedarik tarifesine ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.