Lexpera’da Geçen Hafta (20-26 Eylül 2025)

Literatür, içtihat ve mevzuata ilişkin önemli gelişmeleri içeren haftalık bültenimizin 199. sayısını siz üyelerimizin dikkatine sunuyoruz.
Literatür
Geçen hafta Lexpera’ya yüklenen eserler aşağıda yer almaktadır:
BATİDER, Cilt 7, Sayı 2, 1973
Dergide yer alan makalelerden bazıları, Hakiki ve Hükmi Şahısların Teberrü Ehliyeti, Tahvil Senetleri, 50. Yıl ve Kooperatifçiliğimiz, Avrupa ve İsviçre Hukukunda Anonim Şirketler Arasında Karşılıklı İştirakler ve Gemi Adamlarının Üçüncü Kişilere Verdikleri Zararlardan Donatanın Sorumluluğu başlıklarını taşımaktadır.
BATİDER, Cilt 7, Sayı 4, 1974
Derginin bu sayısında, Karşılıksız Çek Suçunun Hukuksal Niteliği, Anonim Şirketlerle İlgili Federal Mahkeme Kararları (1971-1973), Türk Medeni Kanunu’nda Veraset Davalarında Zamanaşımı, Alman Hukukunda Sözleşmenin Amacının Engellenmesi ve Sözleşmenin Amacına Erişilmesine İlişkin Görüşler başlıklı makalelere yer verilmiştir.
Yalım Yarkın Özbalcı, Ceza Muhakemesi Hukukunda Video Kamera Kayıtları
Kamera kayıtlarını, etki doğurduğu farklı temel hakları gözeterek inceleyen ve konuyu insancıl bir ceza muhakemesi hukuku perspektifinden ele alan çalışmada, kameraların demokratik topluma yöneltebileceği yıkıcı etki dikkate alınmış; güvenlik kaygısı ile atılan ancak üzerinde yeterince düşünülmemiş adımların bireylerin özel yaşamlarında ortaya çıkarabileceği riskler tartışılarak çözüm önerileri getirilmiştir.
Ömer Ekmekçi, Abdurrahman Eren (Ed.), Prof. Dr. Burhan Kuzu’nun Anısına Armağan
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Armağanlar Dizisinin beşincisi olarak yayımlanan kitapta, Prof. Dr. Burhan Kuzu’nun anısına ithaf edilen makaleler ve anı yazılarına yer verilmiştir.
Geçen hafta Blog’a yüklenen makaleye aşağıda yer verilmiştir:
Muhammet Özekes, Yeni İcra ve İflâs Kanunu (Cebrî İcra Kanunu) Taslağı Hakkında Görüş ve Değerlendirmeler-2
İçtihat
Geçen hafta Lexpera’ya yüklenen kararların dağılımı şu şekildedir:
MAHKEME | KARAR SAYISI |
Anayasa Mahkemesi | 60 |
Yargıtay (Hukuk) | 4992 |
Yargıtay (Ceza) | 6526 |
Danıştay | 607 |
Bölge Adliye Mahkemesi | 29 |
TOPLAM | 12214 |
Yüklenen kararlar arasında aşağıda özetine yer verdiğimiz Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na ait kararlar özellikle dikkati çekmektedir:
Yargıtay CGK., E. 2023/59 K. 2025/46 T. 05.02.2025
Yerel mahkemece sanığın, posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle cinsel taciz suçundan Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 223. maddesinin 2. fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
Hükmün, Cumhuriyet savcısı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen (...) Bölge Adliye Mahkemesi tarafından duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda yerel mahkemece kurulan beraat hükmü kaldırılarak posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle cinsel taciz suçundan sanığın, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 105/1-1. cümle, 105/2-d, 43. ve 52/2-4. maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün, sanık ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay Dairesi tarafından, istinaf incelemesini gerçekleştiren Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kabulüyle hükmün kaldırılarak sanığın ilgili suçtan mahkûmiyetine dair kurulan hükmün, CMK’nın 286/2-d. maddesi uyarınca kesin olup temyiz edilemediğinden temyiz isteminin aynı Kanun’un 298. maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkûmiyet kararının ilk kez bir Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verildiği ve CMK’nın 272/3. maddesi kapsamı dışında olduğu, bu nedenle hükmün temyizinin kabil olduğu görüşüyle itiraz yoluna başvurmuştur.
CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan ilgili Yargıtay Dairesi tarafından itiraz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Bunun üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulu; uyuşmazlığın, yerel mahkemece cinsel taciz suçundan verilen beraat hükmü kaldırılarak sanığın posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle cinsel taciz suçundan mahkûmiyetine karar veren (...) Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün temyiz edilebilir nitelikte olup olmadığının belirlenmesine ilişkin olduğunu belirterek, yaptığı hukuki değerlendirme sonucunda, ilk defa Bölge Adliye Mahkemesince verilen mahkûmiyet hükmünün, yargılama konusu suç için kanunda öngörülen cezanın azami haddine (üç yıla kadar hapis) göre CMK’nın 286. maddesinin 2. fıkrasının (d) bendi kapsamına girmediğine ve temyiz edilebilir hükümlerden olduğuna, dolayısıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne oybirliği ile hükmetmiştir.
Danıştay İDDK., E. 2023/3132 K. 2025/551 T. 10.03.2025
Dava konusu; (...) Kurumu’nda (...) Dairesi Başkanı olarak görev yapan davacının, bu görevinden alınarak aynı Kurum emrine (...) olarak atanmasına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanı onaylı işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesi tarafından; Devlet Memurları Kanunu’nun (Kanun) 76. maddesi kapsamında, memurların naklen atanmaları hususunda idareye, kazanılmış hak aylık derecelerine ve 68. maddedeki esaslara uygun olmak şartı ile başkaca bir sınırlama olmaksızın takdir yetkisi tanındığı, idarenin mevzuat uyarınca sahip olduğu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullandığına dair herhangi bir bilgi belge bulunmadığı dikkate alındığında, daire başkanı olarak görevine özel bir prosedür ya da nitelik aranmadan doğrudan takdire dayalı ataması yapılan davacının, yine aynı silsile takip edilerek bu görevinden alınarak (...) olarak atanmasına yönelik dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
(...) Bölge İdare Mahkemesi; idarelerin hangi personel ile çalışacağı ve personelini hangi görevde istihdam edeceği konusunda takdir yetkisi bulunmakta ise de, bu yetkinin sınırsız olmayıp kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlandırıldığı ve bu yönüyle de yargı denetimine tâbi bir yetki olduğu açık olduğundan, daire başkanlığı kadrosunun hiyerarşik olarak altında olan şef ve (...) olarak uzun yıllar çalışarak daire başkanlığı kadrosuna atanan, başka bir anlatımla kariyer ve liyakat ilkelerine uygun bir şekilde daire başkanı olarak atanmış olan davacının, bu görevden alınmasını gerektirecek nitelikte herhangi bir somut neden olmadan daire başkanlığı kadrosundan alınarak (...) kadrosuna atanmasına ilişkin dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline karar vermiştir.
İlgili Danıştay Dairesi; idarenin, davacıyı daire başkanı kadrosuna takdir yetkisi kapsamında atadığı, davalı idarenin atama konusunda sahip olduğu bu yetkinin, davacıyı görevden alma konusunda da mevcut olduğunun kabulü noktasında tereddüt bulunmadığı, dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden idarenin mevzuat uyarınca sahip olduğu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullandığına dair herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, dava konusu işlemin, davacının geçmiş hizmetleri ve görevin niteliği göz önünde bulundurularak, hizmetin daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla, kamu yararı ile hizmet gereklerine uygun olarak tesis edildiği gerekçesiyle (...) Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermiştir.
(...) Bölge İdare Mahkemesi ilk kararında ısrar etmiştir.
Bunun üzerine dosyayı inceleyen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu; Kanun’un 76. maddesi kapsamında, memurların naklen atanmaları hususunda idareye takdir yetkisi tanındığı, somut olayda idarenin mevzuat uyarınca sahip olduğu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullandığına dair hukuken geçerli herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, davacının eğitim durumu, üst düzey yöneticilik görevine atanmadan önce bulunduğu görevler, bu görevlerde geçen hizmet süreleri ve görevin niteliği göz önünde bulundurulduğunda, hizmetin daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla; daire başkanlığı görevinden alınarak (...) olarak atanmasına ilişkin dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle (...) Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının bozulmasına oyçokluğu ile hükmetmiştir.
Mevzuat
Anayasa Mahkemesi’nin E. 2024/237, K. 2025/137 sayılı ve 17.06.2025 tarihli kararı uyarınca, davaların birleştirilmesi yönündeki kanun hükümleri çerçevesinde verilen birleştirme kararının diğer mahkemeyi bağlayacağına ilişkin ibare iptal edildi.
Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.
Liman Devleti Denetimi Uygulama Yönetmeliği
Deniz yetki alanlarında gerçekleşen deniz taşımacılığında kullanılan gemilerin, taraf olunan uluslararası mevzuat kapsamında seyir, can, mal ve çevre emniyeti açısından uygunluğu ile gemide görevli gemi adamlarının yaşam ve çalışma koşullarının uygunluğunun denetlenmesi ve uygun olmayanlar hakkında gerekli yaptırımların yapılması ile denetimleri gerçekleştirecek liman devleti denetim görevlilerinin yetkilendirilmesine ve görevlendirilmesine yönelik usul ve esasların belirlendiği yeni bir yönetmelik yürürlüğe girdi. Liman Devleti Denetimi Yönetmeliği yürürlükten kaldırıldı.
Organ Nakli Hizmetleri Yönetmeliği
Beyin ölümü ve organ bağışına ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi.
Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.
Tehlikeli Yüklerin Denizyoluyla Taşınması ve Yükleme Emniyeti Hakkında Yönetmelik
Kıyı tesisi tehlikeli yük uygunluk belgesi, tehlikeli madde güvenlik danışmanı, denetimler ve idari para cezalarına ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi. Dolu konteyner brüt ağırlık tespiti yetki belgesinin askıya alınması ve iptaline ilişkin hükümler ihdas edildi.
Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.
Komisyonların kurulması ve sekreterya hizmetlerine ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi. Değişiklikler, 01.10.2025 tarihinde yürürlüğe girecek.
Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.
Defterlerin elektronik ortamda tutulması, başvuru ve defterlerin oluşturulmasına ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi. Yönetim kurulu karar defterinin yeniden fiziki ortamda tutulmasına ilişkin geçiş hükümleri düzenlendi.
Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.