Lexpera Blog

Lexpera’da Geçen Hafta (28 Eylül-4 Ekim 2024)

Literatür, içtihat ve mevzuata ilişkin önemli gelişmeleri içeren haftalık bültenimizin 149. sayısını siz üyelerimizin dikkatine sunuyoruz.

Literatür

Geçen hafta Lexpera’ya yüklenen eserler aşağıda yer almaktadır:

Mustafa Aksu (Ed.), Yapay Zekâ ve Hukuk

Kitapta, yapay zekânın ne olduğu, geleneksel yazılımlardan farkları, temel biçimleniş modelleri, ilkeleri ve görünüm şekilleri, muhtemel hukuki değerlendirmeler açısından özellik gösteren farklı yönleri ve nitelikleri açıklanmış; konuya ilişkin bazı hukuki sorunlar değerlendirilmiş; yapay zekânın hukuki niteliği, sorumluluk rejimi, akıllı sözleşmeler, yapay zekâ tabanlı sağlık uygulamaları yoluyla kişisel verilerin işlenmesi ve karanlık fabrikalar ile yapay zekânın iş ilişkilerine etkisi gibi hususlar ele alınmıştır.

Ahmet Karayazgan, Hukuk Gözüyle Blok Zincir ve Sigorta

Eserde, blok zincir teknolojisi hakkında temel bir bilgilendirmede bulunulmuş; Türk sigorta mevzuatında blok zincir, blok zincir bağlantılı sigorta ürün ve iş modelleri ile blok zincir ile ilgili riskler için sigorta ürünleri üzerinde durulmuştur.

Hazal Tolu Yılmaz, Dijital Platform Çalışanlarının Hukuki Statüsü (İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Bakımından)

Çalışmada, dijital iş platformları üzerinden çalışan kişilerin başta hukuki statüleri olmak üzere diğer hak ve borçları, iş ve sosyal güvenlik hukuku boyutuyla incelenmiş; Türk hukukunda dijital platform tabanlı çalışma ilişkisinin yasal güvenceye kavuşturulmasına yönelik çözüm önerilerinde bulunulmuştur.

Ahmet Eğilmez, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatının Sona Ermesi

Kitabın birinci bölümünde işyeri açma ve çalışma ruhsatına ilişkin kavramlar açıklanmış; ikinci bölümünde işyeri açma ve çalışma ruhsatının sona ermesi ile sona erme işleminin hukuki niteliğine yer verilmiş; üçüncü bölümünde hukuki güvenlik ve idari istikrar ilkeleri ışığında işyeri açma ve çalışma ruhsatının sona ermesi üzerinde durulmuş; dördüncü ve son bölümünde ise işyeri açma ve çalışma ruhsatının sona ermesinde idarenin mali sorumluluğuna değinilmiştir.

Ceren Karagözoğlu, İnsan Hakları Sözleşmelerinin Ülke Dışına Uygulanabilirliği Çerçevesinde Devletin Yetkisi ve Sorumluluğu

Çalışmanın birinci bölümünde uluslararası hukuktaki yetki kavramına ve kavramın insan hakları hukukundaki karşılığına yer verilmiş; ikinci bölümünde insan hakları sözleşmelerinin devletin ülkesi dışında gerçekleştirdiği eylem ve ihmaller bakımından uygulanması bağlamında devletin yetkisinin tespitinde kullanılan ölçütler ve benimsenen yaklaşımlar incelenmiş; üçüncü ve son bölümünde ise insan hakları sözleşmelerinin ülke dışına uygulanabilirliği çerçevesinde, sözleşmeler ile devletin sorumluluğuna ilişkin uluslararası hukuk kuralları ve insancıl hukuk kuralları arasındaki ilişki ele alınmıştır.

Tolga Şirin, Meclis Hükûmeti: Rousseau’dan Marx’a, Lenin’den Atatürk’e Bir Ortak Kesen

Eserde, çeşitli filozofların anayasa teorileri karşılaştırmalı olarak ele alınarak Fransız, Rus ve Türk devrimlerinin neden meclis hükûmeti modelini tercih ettiği analiz edilmiş; bu modelin, kuvvetlerin yürütmede birleştiği modellerden neden farklı ele alınması gerektiği üzerinde durulmuştur.

A. Ersin Bayra, COVID-19 Pandemisi Üzerinden Ulus Devleti Yeniden Düşünmek: Salgın Hastalıklar ve İktidarın Dönüşümü Bağlamında Bir İnceleme

Çalışmanın birinci bölümünde Batı’da antik dönemden modern döneme salgın hastalıkların iktidarın dönüşümüne etkisi tartışılmış; ikinci bölümünde ise salgın hastalıklar ve iktidarın dönüşümü bağlamında Covid-19 pandemisi üzerinden ulus devletin muhtemel dönüşümü mercek altına alınmıştır.

Doruk Gönen, Mirasın Paylaşılması

Kitapta, birden fazla mirasçının tereke değerleri üzerindeki elbirliğiyle hak sahipliğinin bireysel hak sahipliğine dönüştürülmesi, kısaca mirasın paylaşılması süreci incelenmiş; miras hukuku alanındaki uyuşmazlıkların en fazla yaşandığı mirasın paylaşılması konusundaki esaslı noktalar ve ilgili Yargıtay kararları paylaşılmıştır.

Emrullah Aygün, Osmanlı Hukukunda Şüf’a Hakkı

Eserde, şüf’a hakkı, fıkıh eserleri, fetva mecmuaları, kadı sicilleri ve kanun mecmuaları yoluyla Osmanlı hukuku özelinde incelenmiş; hem Hanefi doktrini hem de Osmanlı hukukunun kendi içerisindeki teori ve pratiği açısından şüf’a hakkı mukayeseye tabi tutulmuştur.

İçtihat

Geçen hafta Lexpera’ya yüklenen kararların dağılımı şu şekildedir:

MAHKEME KARAR SAYISI
Anayasa Mahkemesi 34
Yargıtay (Hukuk) 2721
Yargıtay (Ceza) 1237
Danıştay 3364
Bölge Adliye Mahkemesi 3512
TOPLAM 10868

Yüklenen kararlar arasında aşağıda özetine yer verdiğimiz Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na ait karar özellikle dikkati çekmektedir:

Yargıtay HGK., E. 2023/501 K. 2024/241 T. 15.05.2024

Davacılar; 2011 yılında imzalanan satış vaadi sözleşmeleriyle davalının inşa edeceği projeden devremülk satın aldıklarını, sözleşmelerde devremülklerin 2013 yılında teslim edileceğinin taahhüt edildiğini ancak aradan geçen zamana ve ısrarlı taleplerine rağmen teslim gerçekleşmediği gibi ikâme tatil hakkı da sağlanmadığını, emsal kira araştırmalarında söz konusu devremülkün getirebileceği kira bedeli talep edilmesine rağmen bu bedelin davalı tarafça ödenmediğini ileri sürerek iki devremülke ilişkin olarak 2013, 2014, 2015 yıllarına ait mahrum kalınan kira bedelinin tazminat olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili; taraflar arasındaki sözleşmenin resmî şekil şartını haiz olmamakla geçerli kabul edilemeyeceğini, müvekkiline yapılmış herhangi bir ihtar bulunmadığı gibi davacılara defalarca devre tatil teklif edildiğini, teslimdeki gecikmenin ise davalının kusurundan değil resmî prosedürün uzun sürmesinden kaynaklandığını, bu durumun mücbir sebep teşkil ettiğini, geçersiz sözleşmeye dayanılarak talepte bulunulamayacağını, talebin iyiniyetle bağdaşmadığını ve fahiş nitelikte olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

(...) Tüketici Mahkemesi; davacıların ayrı ayrı sözleşmeler ile satın aldıkları devremülklerin süresinde teslim edilmemesi nedeniyle doğan zarardan davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.

Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine ilgili Yargıtay Dairesi; davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamasına rağmen vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin ayrı ayrı hükme bağlanmamasının hatalı olduğu gerekçesiyle temyiz itirazları incelenmeksizin hükmün usul yönünden bozulmasına karar vermiştir.

Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda ilk derece mahkemesi tarafından, sözleşmede belirlenen tarihte devremülkün teslim edilmediği, davalının söz konusu gecikme nedeniyle uğranılan zarardan sorumlu tutulması gerektiği, sözleşme şekil şartına uyulmamakla geçersiz ise de bu geçersizliğin ancak tüketici tarafından ileri sürülebileceği, davacıların sözleşmeden dönmeye ilişkin bir taleplerinin bulunmadığı, mücbir sebep savunmasının da yerinde olmadığı gerekçesiyle her bir davacının talebi için bozmaya uygun şekilde ayrı ayrı hüküm kurmak suretiyle davaların kısmen kabulüne hükmetmiştir.

Karara karşı davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunması üzerine ilgili Yargıtay Dairesi; davanın taraflar arasında yapılan devremülk satış sözleşmesinden kaynaklandığını ancak taraflar arasında düzenlenen devremülk satış sözleşmesinin tapuda resmî şekil şartına tabi olmasına rağmen bu şekil şartına uyulmadığından geçersiz olduğu ve geçersiz sözleşme nedeniyle de davacıların kullanamadıkları döneme ilişkin kira bedeli taleplerinin kabulünün mümkün olmadığı, bu durumda geçersiz satış sözleşmesi nedeniyle tarafların yalnızca aldıklarını iade ile yükümlü olduğu, davacıların geçersiz sözleşmeye dayalı olarak cezaî şart ve sair taleplerde bulunamayacağı gerekçesiyle kararı bozmuştur.

İlk derece mahkemesi; ilk karar gerekçesine ek olarak sözleşmenin geçersiz olduğu savunmasına rağmen davalının hiçbir aşamada sözleşmenin feshedileceğine dair beyanda bulunmadığı, tarafların ifa edilmesi her an mümkün bir sözleşmeyi ayakta tutmaya devam ettiği ve ifa ile birlikte sözleşmenin geçerli hale geleceği, davacıların ifayı beklediği, davalının da teslimi gerçekleştirmek arzusunda olduğu, taraf iradeleri bu yöndeyken sözleşmenin tasfiyesi sürecine ilişkin sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanamayacağı gerekçesiyle direnme kararı vermiştir.

Bunun üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu; ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde ayrıntılı bir hukuki değerlendirmede bulunmuş ve ilk derece mahkemesinin sebepsiz zenginleşme hükümlerinin somut olayda uygulanmasının mümkün olmadığı şeklindeki direnme gerekçesinin dava konusu talebin mahiyeti karşısında isabetsiz olduğu, geçersizliğin hukuki müeyyidesi olan kesin hükümsüzlük halinde sözleşmenin baştan itibaren hukuken hiçbir hüküm ifade etmeyeceği, taraflar için sözleşmeye uygun davranma yönünde hak ve borç doğurmayacağı için tarafların birbirini ifaya zorlayamayacağı için sözleşmenin süresinde ifa edilmediği ve buna dayalı olarak tazmini gerekir bir zarar bulunduğundan bahsedilemeyeceği, sözleşmenin her an ifa ile geçerli hale gelebileceği ve davacıların geç teslim nedeniyle kira kaybı tazminatında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına oyçokluğu ile hükmetmiştir.

Mevzuat

Petrol Piyasası Kanunu

Anayasa Mahkemesi’nin E. 2023/136, K. 2024/127 sayılı ve 27.06.2024 tarihli kararı uyarınca, idarî yaptırımlara ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi. Değişiklikler, 02.07.2025 tarihinde yürürlüğe girecek.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi

Adalet Bakanlığı’nın komisyon kurma yetkisi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı uzman istihdamı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı uzman ve denetmen istihdamı, Gençlik ve Spor Bakanlığı taşra teşkilatı, Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Konseyi, Hazine ve Maliye Bakanlığı uzman ve denetmen istihdamı, İçişleri Bakanlığı taşra teşkilatı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı taşra teşkilatı, Sağlık Bakanlığı komisyonları, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uzman istihdamı, Tarım ve Orman Bakanlığı uzman istihdamı, Ticaret Bakanlığı uzman ve denetmen istihdamı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Ulaşım Emniyeti İnceleme Merkezi Başkanlığı’nın görev ve yetkileri ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı taşra teşkilatına ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği

Bayilik lisansı sahiplerinin yükümlülüklerine ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi. Değişiklikler, 01.01.2025 tarihinde yürürlüğe girecek.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği

İşyeri bildirgesine ilişkin hükümler ile Türkiye İş Kurumu uygulamalarına ilişkin esaslarda değişikliğe gidildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik

Ek alan tahsisi, kesin tahsis, ön izin bedeli, kullanım bedeli, yapıların tahsisinde bedel, bedelsiz tahsis, tahsis yetkisi, ücretsiz girişli günübirlik tesis alanı kiralamaları ile Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan sözleşmelerin uyarlanmasına ilişkin hükümler başta olmak üzere birçok hükümde değişikliğe gidildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para İhracı ile Ödeme Hizmeti Sağlayıcıları Hakkında Yönetmelik

Nezdinde ödeme hesabı bulunduran ödeme hizmeti sağlayıcıları, yönetmelikte düzenlenmiş olan ödeme emri başlatma hizmeti ve hesap bilgisi hizmetine ilişkin esaslar kapsamındaki yükümlülüklerini 31.03.2025 tarihine kadar yerine getirmek zorunda olacak. Daha önce dijital cüzdan hizmeti sunmakta olup Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında ihdas edilen ödeme kuruluşu veya elektronik para kuruluşu kategorisine dahil edilebilecek olan ancak faaliyet izni bulunmayan kişiler, 07.04.2025 tarihine kadar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na başvurarak gerekli izinleri almak zorunda olacak. Halihazırda dijital cüzdan hizmetini sunan kuruluşlar ise, 07.04.2025 tarihine kadar yönetmeliğin dijital cüzdan hizmetine ilişkin hükümlerine uyum sağlamak zorunda olacak.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşlarının Bilgi Sistemleri ile Ödeme Hizmeti Sağlayıcılarının Ödeme Hizmetleri Alanındaki Veri Paylaşım Servislerine İlişkin Tebliğ

Nezdinde ödeme hesabı bulunduran ödeme hizmeti sağlayıcıları, tebliğin veri paylaşım servisine ilişkin yükümlülüklerini 31.03.2025 tarihine kadar yerine getirmek zorunda olacak.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 478)

Mükellefiyet tesis ettirmeksizin kayıt dışı faaliyette bulunduğu tespit edilenlerin durumu, çeşitli durumlara ilişkin ceza ve teminat uygulaması, alınan teminatların iadesi, vergi borcu tutarının alınan teminat tutarının %10’unu aşması ve teminat tutarının belirlenmesine ilişkin hükümler başta olmak üzere birçok hükümde değişikliğe gidildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Gümrük Genel Tebliği (Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi) (Seri No: 2)

Tebliğin dayanağı, Avrupa Birliği, İsviçre ve Norveç’le kümülasyon, gümrük idareleri arasında karşılıklı idarî işbirliği ve menşe ispat belgelerine ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Rekabetin Korunması Hakkında Kanun Uyarınca Anonim ve Limited Şirketlerin Yapacakları Ödemelere İlişkin Tebliğ

Tebliğde yer alan tanımlar, kuruluş ve sermaye artırımında yapılacak ödeme, kuruluş veya sermaye artırımından vazgeçme, on binde dört tutarının yanlış yatırılması ve bildirim yükümlülüğüne ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair 7440 Sayılı Kanun Genel Tebliği (Seri No: 7)

Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından mücbir sebep hali ilan edilen yerlerdeki ödeme ve taksitlendirmelere ilişkin usul ve esasların düzenlendiği tebliğ yürürlüğe girdi.

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi

Avukatlık Kanunu’nun ilgili hükümleri kapsamında, gerçekleştirilecek olan akdî avukatlık ücretinin belirlenmesi hususunda sadece asgari değerin hesaplanmasında dikkate alınacak olan ücret tarifesi yürürlüğe girdi.

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi

21.09.2023 tarihinde yürürlüğe girmiş olan tarifenin ceza davalarında ücrete ilişkin hükümlerinde değişikliğe gidildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Lexpera Blog’da yayımlanan yazılar, yazarlarının görüşlerini ifade eder. Lexpera Blog’da bir yazıya yer verilmesi, o yazıda savunulan görüşlerin On İki Levha Yayıncılık tarafından benimsendiği anlamına gelmez. Yazılar, bilgi amaçlı olup, hukuki mütalaa ya da tavsiye niteliği taşımamaktadır.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve diğer mevzuat hükümlerine aykırı ve bilimsel yazma etik kurallarını aşan iktibaslar konusunda yazarların ve On İki Levha Yayıncılık’ın rızası bulunmamaktadır.
Author image
Hakkında Göktürk Öcal
gokturk.ocal@lexpera.com.tr