Lexpera’da Geçen Hafta (7-13 Eylül 2024)

Literatür, içtihat ve mevzuata ilişkin önemli gelişmeleri içeren haftalık bültenimizin 146. sayısını siz üyelerimizin dikkatine sunuyoruz.

Literatür

Geçen hafta Lexpera’ya yüklenen eserler aşağıda yer almaktadır:

Zeynep Özlem Üskül Engin, Doğan Kara, Dilşad Kuğuoğlu Altınışık (Ed.), Toplumsal Cinsiyet ve Hukuk-Cilt 4

Toplumsal Cinsiyet ve Hukuk serisinin dördüncü cildinde yer alan makalelerden bazıları; Covid-19 Salgın Sürecinin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Açısından Kadın Hak İhlalleri Üzerine Etkisi, Görsel Medya Yayınlarındaki Toplumsal Cinsiyet Algısının RTÜK ve İdari Yargı Kararlarına Yansımaları, Nefret ve Ayrımcılık Suçunun Cinsiyet Farklılığından Kaynaklı İşlenmesi başlıklarını taşımaktadır.

Davut Gürses, Hukuki Açıdan Dijital Bankalar ve Servis Modeli Bankacılığı

Dijital bankalar ve servis modeli bankacılığı (BaaS-banking as a service) düzenlemelerinin yayımlanması ve finans kuruluşlarına dijital ortamda kimlik doğrulama ve sözleşme akdetme imkânlarının verilmesiyle birlikte önemli bir değişim sürecinin başladığına değinilen çalışmada, bu değişimin önemli hukuki temellerinden birini oluşturan Dijital Bankaların Faaliyet Esasları ile Servis Modeli Bankacılığı Hakkında Yönetmelik çerçevesinde, dijital bankalar ve servis modeli bankacılığı incelenmiştir.

Ahmet Dülger, Milletlerarası Tahkimde Hakemlerin Doğal Yetkileri

Hakemlerin doğal yetkilerinin kavramsal çerçevesinin çizilmesi, öneminin ve amaçlarının neler olduğunun açıklanması, doğal yetki kapsamında ne gibi kararların alınabileceği, bu kararların hukuki kaynaklarının neler olduğu ve mahkemeler tarafından hakemlerin bu kararlarının iptal ve tanıma-tenfiz davalarında hangi sebepler kapsamında denetleneceği hususları, eserin konusunu oluşturmaktadır.

Güleda Özdemir Uzun, İşçi Buluşları

Kitabın ilk bölümünde buluşun ve işçi buluşunun tarihi gelişimi, ulusal ve uluslararası düzenlemeler ve konuya ilişkin temel kavramlara yer verilmiş; ikinci bölümünde hizmet buluşu ve serbest buluş olmak üzere işçi buluşlarının çeşitleri aktarılmış; üçüncü ve son bölümünde ise, iş ilişkisinin taraflarının işçi buluşuna ilişkin hak ve yükümlülükleri, bir diğer deyişle işçi buluşlarının hüküm ve sonuçları, konuya ilişkin güncel içtihat çerçevesinde irdelenmiştir.

Elif Naz Arıkan, Kadına Karşı Şiddetin Bir Görünümü Olarak Femisid

Çalışmada, kadına karşı şiddetin bir görünümü olarak femisid kavramının ne olduğu, kadına karşı nefretin ne anlama geldiği, hukuki açıdan bu kavramlara nasıl yaklaşılması gerektiği, karşılaştırmalı hukukta ve yabancı mahkeme kararlarında femisid kavramının nasıl algılandığı gibi sorulara cevap aranmış; kadına karşı şiddetin en uç görünümü olan kadın cinayetleri ile mücadelede nasıl bir hukuki çerçeve çizilebileceğine ilişkin normatif öneriler sunulmuştur.

Yağmur Altay, Türkiye’de Cinsel Suç Mağdurlarının Yardım Arama Deneyimleri ve Destek Mekanizmalarına İlişkin Algıları

Türkiye’deki cinsel suç mağduru kadınların yardım arama sürecine ve bu süreçte alınan yanıtların mağdurlar üzerindeki etkilerine odaklanılan eserde, gerçekleştirilen nitel araştırmanın bulguları mevcut literatür bulguları ile birlikte değerlendirilerek aktarılmış; ikincil mağduriyet, destek mekanizmaları ve bildirim örüntüleri üzerinde durularak hem uygulamayı hem de normatif düzenlemeleri geliştirmek için politika önerileri sunulmuştur.

Geçen hafta Blog’a yüklenen yazıya aşağıda yer verilmiştir:

Pınar Karacan, İklim Değişikliği ve Çevreye İlişkin Düzenlemelerin Dünya Ticaret Örgütü Kuralları Çerçevesinde Uygunluğu: Amerika Birleşik Devletleri “Enflasyon Azaltma Yasası” ve Avrupa Birliği “Emisyon Ticaret Sistemi” Örnekleri

İçtihat

Geçen hafta Lexpera’ya yüklenen kararların dağılımı şu şekildedir:

MAHKEME KARAR SAYISI
Anayasa Mahkemesi 13
Yargıtay (Hukuk) 1
Danıştay 2
TOPLAM 16

Yüklenen kararlar arasında aşağıda özetine yer verdiğimiz Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na ait karar özellikle dikkati çekmektedir:

Yargıtay HGK., E. 2023/852 K. 2024/320 T. 06.06.2024

Davacılar vekili; müvekkilleri ile davalılar arasında aylık kira bedeli 25.000,00 TL olmak üzere 11.02.2016 tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiğini, davalıların Şubat 2017 ile Ağustos 2017 arası aylara ait toplam 164.000,00 TL bakiye kira bedelini ödemediğini, 10.07.2017 tarihli ihtarname ile Şubat 2017 ile Temmuz 2017 dönemindeki kira bedelinin 30 gün içinde ödenmesi, ödenmediği takdirde tahliye davası açılacağı konusunda ihtarname gönderildiğini, ancak davalıların ödeme yapmadığını ileri sürerek toplam 164.000,00 TL kira bedelinin tahsili ile davalıların taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalılar vekili; müvekkillerinin davalı sıfatlarının bulunmadığını, bu nedenle davanın sıfat yokluğundan (pasif husumet) reddi gerektiğini, davacı ile sözlü kira sözleşmesi yapıldığını, aylık kira bedelinin 14.000,00 TL olduğunu, tarafı olunmayan sözleşmeye dayanılarak alacak talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

İlk derece mahkemesi; taraflar arasında düzenlenen protokolde kiracı ve kiraya verenin bütün hak ve yükümlülüklerinin sıra numarası adı altında yazılarak imzalanmış olması nedeniyle kira sözleşmesi niteliğinde olduğu, kiralananın devredildiğinin tarafların kabulünde olduğu, bu haliyle davacıların kiraya veren, davalıların da kiracı olduklarının kabul edildiği, davalıların keşide edilen ihtarnamede verilen 30 günlük süre içinde ödeme yapmayarak temerrüde düştüğü gerekçesiyle davanın kabulüne ve davalıların tahliyesine karar vermiştir.

İstinaf başvurusu sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi; asıl kira sözleşmesinin davalı şirket ile sözlü olarak yapıldığı, davanın dayanağı olarak gösterilen 11.02.2016 tarihli protokolün kira sözleşmesi niteliğinde olmadığı, bu hususun protokolün 9. maddesinden de anlaşıldığı, davacılar tarafından keşide edilen ihtarnamede kiracı olarak sadece davalı şirketin gösterildiği, davalı gerçek kişilere yönelik bir ihtarnamenin bulunmadığı, dolayısıyla davacılar tarafından kiracı olarak şirketin muhatap alındığı, davalı gerçek kişilerin bu davada pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle sıfat yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermiştir.

Kararın temyiz edilmesi üzerine ilgili Yargıtay Dairesi, 11.02.2016 tarihli protokolün kira sözleşmesi niteliğinde olduğu ve davalıların bu sözleşme gereği kiracı olduğu gerekçesiyle kararı bozmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi, önceki karar gerekçesi yanında dava dilekçesi içeriğinden de kiracı olarak yalnızca davalı şirketin kabul edildiğinin açık olduğu gerekçesiyle direnme kararı vermiştir.

Bunun üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu; protokol başlıklı 11.02.2016 tarihli sözleşmenin kira sözleşmesi niteliğinde olduğu, sözleşmede kiracı olarak imzası bulunan davalıların kiracı olduğu ve davalı sıfatlarının (pasif husumet ehliyetlerinin) bulunduğu gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına oybirliği ile hükmetmiştir.

Mevzuat

Enerji Sektöründe Siber Güvenlik Yetkinlik Modeli Yönetmeliği

Sektörel kritiklik derecesi belirleme, yetkinlik modeli uygulama, yükümlü kuruluşların yetkinlik modeline uyumluluğu ve denetimine ilişkin hükümler ile yönetmelik eklerinde değişikliğe gidildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Nükleer Tesislerde Kayıt, Bildirim ve Raporlama Yönetmeliği

Nükleer tesislerde tasarım, saha, imalat, inşaat, işletmeye alma, işletme ve işletmeden çıkarma süreçlerinde yürütülen faaliyetlere ve meydana gelen olaylara yönelik kayıt, bildirim ve raporlamalara ilişkin usul ve esasların belirlendiği yeni bir yönetmelik yürürlüğe girdi. Araştırma Reaktörlerinde Kayıt ve Raporlama Yönetmeliği ile Araştırma Reaktörlerinde Olağandışı Olay Bildirim ve Raporlama Yönetmeliği yürürlükten kaldırıldı.

Orman Kanunu’nun 17. Maddesinin İkinci Fıkrasının Uygulanması Hakkında Yönetmelik

Orman Kanunu’nun 17/2. maddesi uyarınca, devlet ormanlarında işgal, faydalanma, açma, yerleşme amacıyla her türlü yapı ve tesis yapımı ile kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle dikim, ekim yapılan yerlerde elkoyma, yıkım, ortadan kaldırma, sökme, biçme ve Orman Genel Müdürlüğü tarafından değerlendirme faaliyetlerine ilişkin usul ve esasların belirlendiği yönetmelik yürürlüğe girdi.

İlaç Etkin Maddesi Üretimi Amaçlı Kenevir Yetiştiriciliği ve Kontrolüne Dair Yönetmelik

İlaç etkin maddesi elde etmeye yönelik kenevir yetiştiriciliğinin; kontrolü, hasadı, değerlendirilmesi, işlenmesi, imhası, ihzarı, ihracı ve/veya satın alınması/satılması ile bilimsel araştırma amaçlı izin verilen kurum/kuruluşların kenevirden elde edilen çiçek ve yaprakları amacı dışında kullanmalarını engelleyecek her türlü tedbirin alınması, gerekli kontrollere ilişkin görev ve sorumluluklar ile denetim esaslarının düzenlendiği yeni bir yönetmelik yürürlüğe girdi.

İç Sularda Çalışan Gemi ve Su Araçları Yönetmeliği

İç sularda çalışan gemi ve su araçlarının denetim ve belgelendirme işlemlerini yapmak, gemi ve su araçlarının inşası, tadilatı, bakım-onarımı, ölçümü ve kaydı ile bu gemi ve su araçlarında çalışacak asgari personel sayısı ve personele ait yeterliliklerin, eğitimlerin, sınavların, belgelendirilmelerin, sağlık durumlarının ve elektronik kayıt işlemlerinin belirlenmesine ilişkin usul ve esasların düzenlendiği yönetmelik yürürlüğe girdi. İç Sularda Çalışan Gemi ve İç Su Araçları Yönetmeliği yürürlükten kaldırıldı.

Sera Gazı Emisyon Raporlarının Doğrulanması ve Doğrulayıcı Kuruluşların Akreditasyonu Tebliği

Doğrulama süresi, bağımsız gözden geçirme, sözleşme öncesi yükümlülükler, tarafsızlık ve bağımsızlık, doğrulayıcı kuruluşların nitelikleri, doğrulama ekibi, insan kaynakları ve yetkinlik, doğrulamaya ilişkin sözleşmenin unsurları, doğrulayıcı kuruluşlara ilişkin idarî yaptırımlar ve doğrulama ücretine ilişkin hükümler başta olmak üzere birçok hükümde ve tebliğ eklerinde değişikliğe gidildi. Geçiş hükümleri ihdas edildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

İhracat Sayılan Satış ve Teslimler Hakkında Tebliğ

Tebliğde geçen tanımlar, ihracat sayılan satış ve teslimlere ilişkin hükümler ile tebliğ eklerinde değişikliğe gidildi.

Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı (2024-2028) ile İlgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi

Siber güvenlik alanında bugüne dek gerçekleştirilen çalışmalarda elde edilen kazanımları ileriye taşımak amacıyla önümüzdeki dönemin hedef, strateji ve eylemlerini belirleyen “Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı (2024-2028)” Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın koordinasyonunda kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerle iş birliği içinde hazırlanarak ilan edildi.

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun Değer Kaybı Taleplerinde Eksper Atamalarına İlişkin Duyurusu

Kurum tarafından, değer kaybı talebi halinde tazminat hesaplamasının EKSİST üzerinden sıralı olarak atanan sigorta eksperleri tarafından yapılacağına ilişkin mevzuat hükümleri sigorta şirketlerine duyuruldu.