Lexpera’da Geçen Hafta (8-14 Ekim 2022)
Literatür, içtihat ve mevzuata ilişkin önemli gelişmeleri içeren haftalık bültenimizin kırk dokuzuncusunu siz üyelerimizin dikkatine sunuyoruz.
Literatür
Geçen hafta Lexpera’ya yüklenen eserler aşağıda yer almaktadır:
Elif Kösesoy, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi Çerçevesinde Çocuğun İhmal ve İstismardan Korunma Hakkı
Çalışmada, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin küresel ve sosyolojik olgular şeklinde nitelendirilen ihmale ve istismara karşı özel olarak korunması gereken çocukları korumada neler vadettiğini tespit etmek amaçlanmış olup bu amaçlar doğrultusunda çocuk haklarının felsefi-tarihsel perspektifle hukuki analizi birleştirilmeye çalışılmıştır.
Dilara Buket Tatar, Doğa Bilimlerinin Hukuk Felsefesine Etkisi: Modern ve Postmodern Paradigma Ekseninde Bir Değerlendirme
Doğa bilimlerinin hukuka etkilerini ele alan eser, birbirinden tamamen farklı görülen bu iki alanın ne kadar paralel geliştiğini ortaya koymakta, ayrıca disiplinler arası bir çalışma olarak modern ve postmodern paradigmaların temel düsturları, nitelikleri ve varsayımlarını açığa çıkarmaktadır.
Mustafa Erkan, Candan Yasan Tepetaş (Ed.), Tahkim Yargılaması Birinci Bölüm: Tahkim Okulu Paneller Serisi Cilt-2
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Özel Hukuk Anabilim Dalı ile İstanbul Tahkim Merkezi işbirliğinde gerçekleştirilen “Tahkim Okulu” paneller serisinde sunulmuş tebliğlerden oluşan kitapta, şirketler hukuku uyuşmazlıkları ile birleşme ve devralma uyuşmazlıklarının tahkimle çözümü, tahkimde davanın açılması ve ilk dilekçeler, tahkimde tebligat ve yabancı avukatla temsil, arabuluculuk-tahkim (med-arb) ve ISTAC Kuralları, tahkimde dava açmama emirleri, acil durum hakemi, tahkimde geçici hukuki koruma önlemleri ile tahkimde yargılama giderleri ve masrafları konularına yer verilmiştir.
Aslıhan Taşer, Vergi Yargılamasında Ehliyet
Çalışmada, vergi davalarının niteliği ve buna göre ehliyet için gerekli koşulların neler olduğu tespit edilmeye çalışılmış, ehliyet açısından getirilen düzenlemeler mahkemeye erişim hakkı ve adil yargılanma hakkı kapsamında incelenmiş, ayrıca vergi uyuşmazlıklarının adil yargılanma hakkı kapsamına girip girmediğine ilişkin AİHM kararlarına değinilmiştir.
Güzide Burcu Günveren, Roma Hukukunda Evlat Edinme (Adoptio) ve Türk Hukukuna Etkileri
Kitapta, Roma hukukunda evlat edinmenin nasıl bir gelişim gösterdiğine, evlat edinmenin usullerine, evlat edinmenin koşullarına, hükümlerine ve sonuçlarına ışık tutulmaya çalışılmış, öte yandan genel hatları ile Türk hukukunda evlat edinmeye değinilerek Roma hukuku ile arasındaki farklar ve benzerlikler ortaya konulmuştur.
Semih Akkök, Türk Hukuku’nda Miras Bırakanın Muvazaalı İşlemleri ve Buna Bağlanan Hukuki Sonuçlar
Eserin birinci bölümünde muvazaa kavramı açıklanmış, ikinci bölümünde miras bırakan muvazaası kavramı ve miras bırakanın muvazaalı işlemleri üzerinde durulmuş, üçüncü ve son bölümünde ise miras bırakanın muvazaalı işlemlerine bağlanan hukuki sonuçlar ele alınmıştır.
Vildan Peksöz, Medenî Usûl Hukuku Açısından Adi Ortaklık İlişkileri
Çalışmanın ilk bölümünde adi ortaklık ilişkilerinin maddi hukuk temeli üzerinde durulmuş, ikinci bölümünde adi ortaklıkla ilgili hem dış ilişkideki hem de iç ilişkideki taraf sorunu tartışılmış, üçüncü bölümde dava takip yetkisi, dava ehliyeti, sıfat ve taraf değişikliği konularına adi ortaklık bakımından değinilmiş, dördüncü bölümünde adi ortaklıkla ilgili davaların yürütülmesinde özellik taşıyan hususlara yer verilmiş, beşinci ve son bölümünde ise çekişmesiz yargı, geçici hukuki korumalar ve arabuluculuk bakımından adi ortaklığın durumu açıklanmıştır.
İlyas Gölcüklü, Milletlerarası Özel Hukukta İflas Uyuşmazlıklarının Çözümü
Eserde, milletlerarası iflas uyuşmazlıklarının nasıl çözümleneceği hususu, gerek karşılaştırmalı hukuk gerek Türk hukuku bakımından çeşitli yönleriyle ele alınmış ve konuya ilişkin güncel gelişmeler ile düzenlemeler de dikkate alınarak Türk milletlerarası iflas hukukunda iyileştirilmeye ihtiyaç duyulan başlıca konularda öneriler sunulmuştur.
Gizem Kaçan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Türk Mahkemeleri Kararları Işığında Cinsel Yönelim Temelinde Ayrımcılık Yasağı
Kitapta, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin cinsel yönelim temelinde ayrımcılık hakkında verdiği kararlar ayrıntılı olarak ele alınarak, mevzuatımızın ve mahkemelerimizin verdiği kararların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ile uyumlu olup olmadığına değinilmiştir.
İçtihat
Geçen hafta Lexpera’ya yüklenen kararların dağılımı şu şekildedir:
MAHKEME | KARAR SAYISI |
Anayasa Mahkemesi | 31 |
Yargıtay (Hukuk) | 85 |
Yargıtay (Ceza) | 52 |
Danıştay | 326 |
Bölge Adliye Mahkemesi | 848 |
Bölge İdare Mahkemesi | 1186 |
TOPLAM | 2528 |
Yüklenen kararlar arasında aşağıda özetine yer verdiğimiz Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na ait karar özellikle dikkati çekmektedir:
Danıştay İDDK., E. 2019/2458 K. 2020/1026 T. 18.06.2020
Dava konusu, Yükseköğretim Yürütme Kurulu’nun 24.02.2016 tarihli toplantısında alınan, psikolog unvanını kullanan Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü mezunlarının “sağlık bilimi lisansiyeri” sayılmamalarına ilişkin kararın iptali istemine ilişkindir.
Danıştay 8. Dairesi, Yükseköğretim Kanunu’nun 43/b maddesini ve Devlet Memurları Kanunu’nun 36. maddesinin III. bendindeki düzenlemeyi vurgulayarak psikologların, idarenin istikrar kazanmış uygulamalarıyla yıllardır sağlık bilimi lisansiyeri olarak kabul edildiği, sağlık bilimi lisansiyeri olduklarında tereddüt bulunmayan psikolog unvanlı personelin Yükseköğretim Yürütme Kurulu’nca “sağlık bilimi lisansiyeri” sayılmamalarına ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar vermiştir.
Davalı idare olan Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından, yükseköğretim görenlerin kazandıkları unvanların ve elde edilen hakların eşdeğer sayılıp sayılmaması konusunda idarelerinin yetkili olduğu, ilgili kararda psikologlara yer verilmemiş olduğundan dava konusu karar ile psikoloji mezunlarının sağlık bilimi lisansiyeri sayılmamasına karar verildiği, dava konusu işlemin usul ve hukuka uygun olduğu; davalı idare yanında davaya müdahil olan Sağlık Bakanlığı tarafından ise, Bakanlıkları tarafından yapılan sınavlarda başarılı olan psikologlara tıbbi uygulamalarda görev alma yetkisi verildiği, psikolog meslek tanımının Tabâbet ve Şu’abatı San’atlarının Tarz-ı İcrâsına Dâir Kânun’da tanımlanan sağlık meslekleri arasında yer almadığı belirtilmiştir.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu ise, davalı idare ile davalı idare yanında davaya müdahil olan idarenin temyiz istemlerinin reddine ve dava konusu işlemin iptaline ilişkin Danıştay 8. Dairesi’nin kararının onanmasına oybirliği ile karar vermiştir.
Mevzuat
Türkiye Barolar Birliği Adli Yardım Yönetmeliği
Birden fazla baronun bulunduğu illerde her bir baro tarafından adli yardım bürosu oluşturulacak ve her 5.000 nüfus için tespit edilecek toplam puanın %40’ı o ilde bulunan barolar arasında eşit olarak, kalanı ise o ilde levhaya kayıtlı toplam avukat sayısına bölündükten sonra elde edilen rakamın her baronun üye sayısına çarpımı sonucu elde edilecek puana göre dağıtılacak. Ayrıca adli yardım bürosu ve temsilcisi, adli yardım istemi ve görevlendirme, adli yardımın yapılışı, ödenecek ücret ve adli yardım bürosunun giderlerine ilişkin hükümlerde, birden fazla baronun bulunduğu iller bakımından değişikliğe gidildi.
Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.
Özel yetenek sınavlarında engelli kontenjanına ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi.
Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.
Okul Spor Faaliyetleri Yönetmeliği
Yönetmelikte geçen spor federasyonu, lisans ve spor faaliyeti yeniden tanımlandı. Uygulama esasları, tertip komiteleri, yarışmalara başvurular ve kontenjanlar, okul spor yarışmaları, fiziksel etkinlik ve oyunlarda istenen belgeler, kıyafet ve törenler, ödüller ve yardım, lisans, terfiler, okul değiştirme ve nakil ile uluslararası yarışmalara ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi.
Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelere Yönelik Ticari Alacak Sigortası Sunulmasını İçeren Devlet Destekli Sistem kapsamında, 01.04.2022-31.03.2023 döneminde akdedilen sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan ancak reasürans ve retrosesyon yoluyla transferi yapılamayan risklerin hasar/prim oranı; sistemin işletilmesini teminen Sigortacılık Kanunu’nun ilgili hükümleri çerçevesinde görevlendirilen Özel Riskler Yönetim Merkezi’nin üzerinde kalan ve teminat verilen riskin %50’lik kısmını oluşturan pay bakımından %75 ve üzeri, teminat verilen riskin kalan %50’lik kısmını oluşturan pay bakımından %110 ve üzeri için Devlet tarafından taahhüt edildi. Karar, 01.04.2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi.
Kamu işletmelerinin ülke kaynaklarını etkin ve verimli kullanmak suretiyle işletmecilik faaliyetlerini yerine getirmelerini ve kendi değerlerini azami düzeye çıkarmalarını sağlayacak strateji ve yöntemleri belirleyen ve kamu teşebbüslerinin 2023 yılı mali hedeflerini düzenleyen Cumhurbaşkanı kararı, bazı hükümleri hariç 01.01.2023 tarihinde yürürlüğe girecek.
Gider Vergileri Genel Tebliği (Seri No: 92)
Sigorta şirketlerince rücu ve sovtaj işlemleri sonucunda lehe alınan paraların banka ve sigorta muameleleri vergisi (BSMV) yönünden vergilendirilmesine ilişkin açıklamaların yapılmasına yönelik tebliğ yürürlüğe girdi.