Çin’in Vuhan kentinde 1 Aralık 2019 tarihinde başlayan Kovid-19 salgını, 11 Mart 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından pandemi ilan edilmiştir. Ülkemizdeki ilk vakanın 10 Mart 2020 tarihinde duyurulmasını takiben virüsün yayılmasının önlemek amacıyla vatandaşlar devletin yetkili organları tarafından evde kalmaları yönünde defaatle uyarılmış ve risk grubu içerisinde
A. Genel Olarak
1. Tasarının Genel Gerekçesinin Değerlendirilmesi ve Sorunlara Genel Bakış
Ülkemizde son yıllarda giderek artan biçimde temel kanunlarda değişiklik yapılmaktadır. Bu değişikliklerin hemen hemen tümü hiç tartışılmadan, ilgili kişi ya da kurumlara görüşleri sorulmadan, aceleyle Türkiye Büyük Millet Meclisine getirilerek kısa sürede kanunlaşması sağlanmaktadır. Acele ile kanunlaşma telaşı
Giriş
Tüm dünyayı etkisine alan Covid 19 virüsünün ülkemizde de görülmesiyle birlikte, hükümet salgının durdurulması için birbiri ardına tedbirler almaya başlamıştır. Bu tedbirlerden ilki T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından bazı işyerlerinin geçici süreyle kapatılmasıdır. 15 Mart 2020 tarihinde tüm valiliklere gönderilen ek genelgeyle başlayan süreçte halihazırda 200.000 fazla işyerinin
I. Genel Olarak
22.03.2020 gün ve 31076 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2279 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile fevkalâde hallerde tatilden daha geniş bir uygulama kabul edilmiştir. İcra ve İflâs Kanunumuzun fevkalâde mühletle ilgili 330. maddesi, Kanunun yürürlüğünden bu yana ilk kez uygulanmaktadır. Bu maddeye göre,
“Salgın hastalık, umumi bir
ÖZET: Bu incelemenin konusunu, ilk tanı konulan vakanın 31.12.2019 tarihinde Çin’in Hubei Eyaleti’ne bağlı Wuhan şehrinde görüldüğü COVID-19 (yeni tip koronavirüs) hadisesinin Türk İş Hukuku üzerinde doğurduğu ve/veya doğurabileceği etkiler ve ileri vadedeki muhtemel sonuçları oluşturmaktadır. Salgın hastalığın henüz tedavisinin bulunamamış olması nedeniyle küresel ekonominin