Vergi incelemesi, vergi denetim yolları arasında en geniş ve kapsamlı denetim müessesesidir. Defter, kayıt ve belgelerin ayrıntılı bir şekilde araştırıldığı bu uygulama, mükelleflerin oldukça çekindikleri uzun bir süreci içerisinde barındırmaktadır. Bu sebeple de mükelleflerin haklarının tam anlamıyla farkında olmaları ve hukuki güvencelerinin sağlanmış olması önem arz etmektedir. Ülkemizde de vergi
Kamulaştırma hukuku, güncelliğini normlarındaki değişimle sürdürmektedir. En son norm değişimi Anayasa Mahkemesinin 2018/156 Esas, 2019/22 Karar ve 10.04.2019 tarihli iptal kararı ile gerçekleşmiştir. Objektif ölçü normu, iptal kararı ile birlikte yeni bir anlam kazanmış, yeni bir norm oluşmuştur.
Kamulaştırma; idari ve gerektiğinde yargısal nitelik taşıyan, mülkiyet
İnsanoğlu, yaradılıştan bu yana daha iyi olana sahip olabilmek arzusu ile sürekli yer değiştirmiştir. Genel olarak göç adı verilen bu olgu, insanlık tarihi kadar eski bir kavramdır. Göçler, yapılan çeşitli sınıflandırmalarla farklı isimlere sahip olmaktadır. Bu sınıflandırmalardan birisi de, göçün birey iradesine bağlı olarak yapılıp yapılmadığı ile ilgilidir. Gerçekten, irade
6356 sayılı Kanun’da işçi kuruluşunda yönetici olanlara bazı güvenceler getirilmiştir. Öncelikle 6356 sayılı Kanun’a göre, işçi kuruluşunda yönetici olarak görev alması sebebiyle işyerinden ayrılan işçinin iş sözleşmesi askıda kalır (m. 23). Bu düzenlemede ifade edilen işçi kuruluşu, sendika ve konfederasyonları kapsamaktadır (m. 2/1, g). Yönetici sıfatı ise,
İcra ve İflâs Kanununda borçlulara mali durumlarını iyileştirebilmeleri ve borçlarını tasfiye edebilmeleri için muhtelif imkânlar tanınmıştır. Borçlunun bu hukuki yollara müracaat ettikten sonra gerçekleştirdiği hukuki işlemlerin iptal davasına konu olup olamayacağı daha önce iflâsın ertelenmesi kurumu yürürlükte iken gündeme gelmiştir. Halihazırda ise bu meselenin odağında, konkordato mühleti alan borçlunun