Veri sorumlusu ile veri işleyen arasındaki sözleşme ilişkileri, kişisel verilerin korunmasının sözleşmeler hukukunu ilgilendiren önemli alanlarından birini oluşturur. Anılan sözleşme ilişkileri, bir yandan veri sorumlularının 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na (“KVK Kanunu” ya da “Kanun”) uyum sürecinde yerine getirmesi gereken sözleşme yönetimi içinde bulunmakta; öte yandan yirminci yüzyılda
Eren Sözüer[1]
“Herkes Facebook’a koyduğu bilgilere dikkat etsin. İnsan gençken hatalar, aptalca şeyler yapar. YouTube çağındayız ve bu çağda yaptığınız her şey gelecekte karşınıza çıkabilir”.[2]
Birçoğumuz eski Amerikan başkanının gençleri uyarma ihtiyacını hissettiği bu durumun farkında. Hatta, belki de çağımızın gereği olarak bu durumu kabullendiğimizi dahi söyleyebiliriz.
Okula giden çocuğu olanlar birçok eğitim masrafına katlanmak zorunda. Okul kaydı, kırtasiye giderleri, kitaplar, servis ücreti vs. Bunlar üst üste konulduğu zaman yüksek meblağlara karşılık geliyor.
Ancak vergi kanunlarımızda eğitim için yapılan bu harcamaların vergi matrahınızdan yani gelirinizden düşülebilmesine imkân tanınmış. Bu sayede ödeyeceğiniz vergi tutarı da azalıyor.
Söz konusu
Yapay zekâ, robotlar ve niceleri...
Son günlerde o kadar çok duydunuz ki bu kelimeleri, eminim daha fazlasına maruz kalmak istemiyorsunuz. Gelin görün ki çaresizsiniz; bundan böyle haberlerin baş köşelerinden evimizin odalarına kadar her yer ve her şey bu teknolojilerden nasibini alacak.
Hatta öyle sık duyacaksınız ki bunları, kullanım başına vergi
I. GENEL OLARAK ZAMANAŞIMI DEF’İ
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda borcu sona erdiren haller başlığında düzenlenen “zamanaşımı”, bir alacağın hukuk düzeninde tayin edilen süre içinde hak sahibince ileri sürülmemesi durumunda hukuki himayeden yoksun bırakılması anlamına gelir. Delillerin zaman içinde yok olma riski ve üzerinden yıllar geçmiş ve çözülmesi