Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Kadri Enis Berberoğlu Kararı (2) gerekçesi ile birlikte yayınlanınca Enis Berberoğlu'nun milletvekili sıfatını tekrar kazanıp kazanamayacağı sorusu gündeme geldi. Kararda ağrılık olarak daha önce yasama dokunulmazlığı kaldırılan bir milletvekilinin seçim sonucunda dokunulmazlığı yeniden elde etmesine rağmen hakkında yürütülen yargılamaya devam edilmesinin bireysel başvuru konu edildiği görülüyor.
1. ‘İnançlı İşlem’
1.1. Kavram Olarak
‘İnançlı işlemler’ inananın inanılana güvenerek bir malını devrettiği ve ardından inançlı işlemin süresi sona erdiğinde veya amacın gerçekleşmesi ile malın ilk sahibine döndüğü işlemlerdir.
Türk hukukunda ‘inançlı işlemler’ doğrudan düzenlenmemiştir. İnançlı işlemler, öğreti ve yargı kararları ışığında Türk hukukunda yerini almıştır.
‘İnançlı işlem’
1. Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) Düzenlenen Ticaret Şirketi Türleri
TTK’nın 124’üncü maddesine göre, ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibaret olup; kollektif ile komandit şirket şahıs; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket ise sermaye şirketi sayılır.
-
Kollektif şirketler bakımından ortaklardan her biri,
Prof. Dr. H. Burak GEMALMAZ[1]
Temel haklarla bir şekilde ilgili olmayan veya temel hakları alakadar etmeyen bir hukuk alanı bulmak neredeyse imkansız. Rekabet hukuku da bu alanlardan birisi. İlk bakışta birbiriyle alakasız gibi görünen rekabet hukuku ile insan hakları hukuku, bireysel başvuru yolu düzleminde birbiriyle kesişebiliyor.
Bu kesişmenin en
Giriş
Bölge adliye mahkemelerinin kurulması ve istinaf sisteminin kabulüyle, kanun yolu sistemimiz değişmiş ve iki dereceli yargılamadan üç dereceli (ilk derece-istinaf-temyiz) yargılamaya geçilmiştir. Bunun bir sonucu olarak bazı kararların istinafta kesinleşmesi, ayrıca istinafın hem maddî vakıa hem hukukî denetim yapması sebebiyle, Yargıtay’ın bir yandan iş yükü eskisine göre azalırken