Lexpera Blog

Endüstri 4.0 Sistemi İçin İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatımız Hazır mı ?

Günümüzde insan ihtiyaçlarının karşılanmasında verimlilik, tasarruf, hız ve çeşitlilik her alanda önem kazanmıştır. İnsanların ihtiyaçlarının karşılanması yolunda sanayi sürekli değişim ve gelişim geçirmiştir. Birinci endüstri döneminde buharlı üretim kullanılırken, ikinci endüstri döneminde kömür ve petrol gibi doğal kaynaklar üretimde büyüyen enerji ihtiyacını karşılamak için kullanılmaya başlanmıştır. Üçüncü endüstri döneminde ise üretim maliyetlerini azaltmak için elektrik kullanılırken aynı zamanda bilişim sistemleri üretimin hızlanması için kullanılmaya başlanmıştır. Son olarak ise günümüzde teknoloji ve bilişim sistemlerinin gelişimi ile üretimde verimlilik ve çeşitlilik hedefli endüstri 4.0 fikri ortaya çıkmıştır ve birçok ülke endüstride bu sisteme geçilmesi için üreticilere teşvikler vermeye başlamıştır.

İnsanların verimlilik, tasarruf, hız ve çeşitlilik ihtiyacının giderilmesi zaruretinin üretim sistemine yansıması olan endüstri 4.0, akıllı fabrikalarda akıllı robotlarla yapılan, üretimde sensörlerle donatılmış bir şekilde kullanılan tüm araçların birbirleriyle sürekli iletişim halinde olduğu, üretim için gerekli bilgilerin bulut sistemi aracılığıyla büyük veri bankasından sağlandığı verimlilik, çeşitlilik ve daha az işgücü odaklı üretim sistemi olarak tanımlanabilir.

Tanımını yaptığımız endüstri 4.0 sistemine geçişle beraber üretim sisteminde birçok değişikliğin ortaya çıkacağı aşikardır. Bu değişiklik, beraberinde iş hayatını düzenleyen hukuk kurallarında da değişiklik ihtiyacını getirmektedir. Mutlak değişiklik gerektiren alanlardan birisi de çalışanların, çalışma dolayısıyla sağlıklarının gözetilmesi ve iş kazalarının önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasını düzenleyen iş sağlığı ve güvenliğidir.

Endüstri 4.0 sistemine geçişle beraber öncelikle fabrikaların yönetim sistemi değişecektir. Üretim sürecinde çalışanlar, fabrikalarda veya işveren tarafından sağlanan ofislerde yönetimi sağlayabilecekleri gibi fabrika dışında işveren tarafından sağlanmayan bir yerden (örneğin evinden) de yönetimi sağlayabilecektir. Bu sistemde çalışanın üretim sürecini yurt dışından yönetimi dahi mümkündür. Üretim yönetim sisteminin bu nevi çeşitlenmesi ve değişimi iş sağlığı ve güvenliği alanında birçok potansiyel problem ortaya çıkarabilecektir. Öncelikle fabrikalarda çalışan sayısının azalması, makine kullanımının artması iş kazalarının önlenmesi yolunda işverenin alacağı tedbirlerde değişiklik gerektirecektir. İş sağlığı açısından, çalışan sayısının azalması kanunen zorunlu olan işyeri hekimi sayısını azaltacak ve ayrıca işyeri hekiminin çalışma süreleri azalacaktır. İş güvenliği açısından ise, çalışanların makineler ile daha az temasta bulunması endüstri 4.0 sisteminde muhtemel makine kaza oranlarını azaltacaktır. Yine üretimde çalışanların daha çok ofislerde istihdam edilmeleri, ofislerde çalışan kişi sayısının artması ofislerdeki iş kazası veya meslek hastalığı riskini ve oranını artıracaktır. Yurt dışından çalışmanın mümkün olması ise herhangi bir uyuşmazlıkta ve tedbirlerin alınmasında hangi ülke hukukunun uygulanacağı sorununu ortaya çıkaracaktır.

Endüstri 4.0 sisteminde, fabrikadan yönetimde iş kazalarının önlenmesi yolunda, kullanılan makinelerde insanları algılayan sensörlerin kullanılması, çalışanlara makinelerin kullanımı konusunda eğitim verilmesi, çalışan sayısının azlığı gibi faktörler iş kazalarının sayısını azaltabilecek olumlu faktörlerdir. Fabrika dışından uzaktan yönetimde de işveren, işçiyi iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri ile ilgili bilgilendirmiş, gerekli eğitimi vermiş, sağlık gözetimini yapmış ve gerekli teçhizatı sağlamış olsa da işçinin uzakta olmasından ve kendi evi gibi tedbirleri daha az alacağı rahat bir ortamda çalışmasından dolayı bu talimatlara uymama ihtimali yüksektir. Böyle bir durumda işverenin evdeki çalışma ortamının denetlenmesine izin vermeyen işçinin kazanın işin görümü sırasında iş nedeniyle gerçekleştiğini ispatlaması gerekir. İspatlayamaması durumunda gerekli tüm tedbirleri alan işverenin sorumluluğuna gidilememelidir. Meslek hastalıkları için, endüstri 4.0 sisteminde risk faktörlerinin değişecek olması meslek hastalıklarının da değişmesi sonucunu doğuracaktır. İşyeri hekimlerinin de yaptıkları muayenelerde ve alacakları tedbirlerde bu değişimleri gözetmeleri gerekecektir.

Endüstri 4.0 ile birlikte yönetim sisteminin değişmesi çalışanlar için mevcut iş sağlığı ve güvenliği risk faktörlerinin de değişimi sonucunu doğuracaktır. Risk faktörleri arasından fiziksel risk faktörleri, günümüzde olduğu gibi endüstri 4.0 sisteminde de önemini koruyacaktır. Üretimde makinelerin daha çok rol alması ve çalışanların makine sayısının çok olduğu bir ortamda bulunması veya uzaktan yönetimde üretim sürecinin kontrolü için sürekli bilgisayar kullanılmasının gerekecek olması fiziksel risk faktörlerinden gürültü, titreşim, aydınlatma, termal durum, basınç ve ışınlar işçiler açısından risk olarak varlığını koruyacaktır. Fakat aydınlatmaya yönelik iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinde işçilerin temelde göz sağlığının korunması için daha detaylı düzenleme gerekeceğini düşünmekteyiz. Üretim sürecinde makinelerin kullanılacak olmasının biyolojik risk etmeni olarak mikroorganizmalardan etkilenme oranını düşüreceğini tahmin etmekteyiz. Üretim yerlerindeki makinelerin sayısının artması toz ve gaz yoğunluğunun artması sonucunu doğurabilecektir. Bu sebeple kimyasal risk faktörlerine karşı bu yoğunluğu ve eşik sınırı düzenleyen mevzuatımızın endüstri 4.0 sistemiyle uyumlu bir şekilde güncellenmesi gerekecektir. Yine endüstri 4.0 sisteminde güvencesiz iş sözleşmeleri, yaşlanan işgücü, işin yoğunlaşması ve iş ve iş dışı yaşam dengesizliği gibi psikososyal risk faktörlerinin görülme oranının artacağını hatta günümüzde dahi bu risk faktörlerinin artma eğiliminde olduğunu söyleyebiliriz. Ergonomik risk faktörleri açısından değerlendirme yaptığımızda; fabrikada çalışanlar için endüstri 4.0 sisteminde günümüzden farklı ergonomik iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri olmayacağını, günümüzdeki tedbirlerin temelde endüstri 4.0 sistemi ile uyumlu olacağını söyleyebiliriz. Ancak fabrika dışı ofiste çalışanlar açısından ekranlı çalışma oranı artacağından ergonomik risk faktörleri daha fazla ön plana çıkacaktır. Uzaktan çalışan işçi için çalıştığı yerin örneğin evinin ortamının işverence denetlenmesi anayasal bakımdan konut dokunulmazlığını ihlal edebilecektir. Bu sebeple işçinin evinde, tüm ev yerine sadece çalıştığı yerin iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri bakımından denetlemesi daha yerinde olacaktır.

Endüstri 4.0 sisteminde de çalışanların sağlığının korunması ve bu yolda gerekli tedbirlerin alınması için işyeri hekimlerine, iş güvenliği uzmanlarına ve bir yenilik olarak akıllı robotlara gerek duyulacaktır. Öncelikle endüstri 4.0 sistemi ile çalışan üretim yerlerinde işyeri hekimlerinin bu sisteme entegre şekilde özel eğitim almaları gerecektir. Çünkü endüstri 4.0 sisteminde risk faktörlerinin çoğu ve sonuç olarak meslek hastalıkları türleri değişecek, bazılarının önemi daha fazla artacakken bazıları önem kaybedecektir. İş güvenliği uzmanları için ise, endüstri 4.0 sistemde, yeniden risk derecesi değerlendirmesi yapılması neticesinde risk derecelerinin revize edilmesi ile görev alanlarının da revize edilmesi gerekecektir. Ayrıca iş güvenliği uzmanlarının risk etmenleri değişimi konusunda da yeterli derecede bilgilendirilmesi gerekecektir. Yine, iş güvenliği uzmanlarına endüstri 4.0 sistemi özelinde yeni bir sınıf açılıp bu alanda uzman iş güvenliği uzmanları yetiştirilmesi yerinde olacaktır. Son olarak, üretim sürecinde aktif şekilde kullanılan akıllı robotlar risk etmenlerinin değerlendirilmesindeki sübjektiflik nedeniyle her ne kadar endüstri 4.0 sisteminde bir iş sağlığı ve güvenliği profesyoneli olarak nitelendirilemeyecek olsa da işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanına yardımcı eleman olarak kullanılabilir.

Endüstri 4.0, beraberinde temel iş sağlığı ve güvenliği problemlerinin yanında işsizlik, çalışanlara endüstri 4.0 sistemi ile uyumlu iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verebilecek personel yoksunluğu, bilişim sistemine adapte bir şekilde çalışma esaslı üretimde siber saldırı ihtimali problemi ve deneyimli teknisyen eksikliği gibi problemi de getirecektir. Üretimde kas gücü ile çalışanların yerine akıllı robotların kullanılacak olması sonucu ortaya çıkan işsizlik problemine bir çözüm önerisi olarak endüstri 4.0 ile uyumlu tarım 4.0’i önermekteyiz. İşsiz kesimin tarım 4.0 konusunda eğitilmesi ve bu kesime tarım ve hayvancılık konusunda gerekli teşviklerin kurumlar tarafından sağlanmasının işsizliğe bir çözüm getireceğini ve ülke ekonomisine tarım alanında ekstra gelir sağlayacağını düşünmekteyiz. Endüstri 4.0 sistemine geçilmesi ile ortaya çıkabilecek bir diğer problem ise endüstri 4.0 sistemi dahilinde çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verebilecek nitelikli personel eksikliğidir. Örneğin, günümüzde ülkemizde endüstri 4.0 temelli fabrikalar kuruluyor iken bu alanda özel eğitim almış iş sağlığı ve güvenliği personeli sayısı sınırlıdır. Bu sorunun çözümü ise bu nitelikli personel ihtiyacının özel eğitimler ile giderilmesidir. Üretim sistemine siber saldırı olasılığı, endüstri 4.0 sistemindeki önemli risklerden birisidir. Üretim sürecinde meydana gelebilecek olası kazaların önlenmesi için bu riske karşı işverenin gerekli tedbiri alması aksi halde sorumluluğuna gidilebilmesi gerekmektedir. Ayrıca ülkemiz dahil birçok ülke endüstri 4.0’a büyük yatırımlar yapmaktadır ve neticede bu sistemin kullanıldığı fabrikalar günümüzde kurulmaya başlanmıştır. Bu değişimin yaygınlaşması ile diğer tüm problemlerin yanında iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı yukarıda açıkladığımız sebepler ile yetersiz kalacaktır ve güncellenmesi gerekecektir. Mevzuattaki bu güncellemenin mümkün olan tüm olası problemler gözetilerek yapılması hem problemlerin önüne geçilmesi hem de problemlere efektif bir şekilde müdahale edilmesi yolunda fayda sağlayacaktır. Bu doğrultuda, endüstri 4.0 sistemindeki olası iş sağlığı ve güvenliği problemlerinin, üretim sistemindeki değişiklikler de göz önüne alınarak irdelenmesi ve ortaya konulması mevzuat güncellemeleri açısından elzemdir.

Lexpera Blog’da yayımlanan yazılar, yazarlarının görüşlerini ifade eder. Lexpera Blog’da bir yazıya yer verilmesi, o yazıda savunulan görüşlerin On İki Levha Yayıncılık tarafından benimsendiği anlamına gelmez. Yazılar, bilgi amaçlı olup, hukuki mütalaa ya da tavsiye niteliği taşımamaktadır.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve diğer mevzuat hükümlerine aykırı ve bilimsel yazma etik kurallarını aşan iktibaslar konusunda yazarların ve On İki Levha Yayıncılık’ın rızası bulunmamaktadır.
Author image
Hakkında Nuray Çelik