I- Giriş
26 Ekim 2021 tarih ve 31640 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7339 sayılı Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun denetime ilişkin hükümlerinde getirilen değişikliklerle kooperatiflerin denetimi sistemi yeniden şekillendirilmiştir[1]. Kooperatif bünyesindeki denetime ilişkin hükmün detaylandırılması, yine ayrıntıları Ticaret Bakanlığı’nca belirlenecek olan “dış denetim”in sisteme eklenmesi köklü değişiklikler olarak nitelendirilmelidir. Diğer taraftan daha önce de bulunan kredi veren kuruluş ve ilgili Bakanlık denetimi gibi mekanizmaların sistem içerisinde korunması, kooperatiflerin denetiminin farklı kişi ve kurumlarca yerine getirilmesi anlayışının sürdürüldüğünü göstermektedir.
29 Eylül 2020 tarihinde yayımlanan Yeni Ekonomik Program’da “Kooperatif ve üst kuruluşlarının; uluslararası kooperatifçilik ilke ve uygulamalarına uygun şekilde faaliyet göstermesini, şeffaf ve profesyonel bir yönetim yapısına kavuşturulmasını, etkin bir denetim sistemine sahip olmasını, sağlayacak şekilde kooperatifçilik mevzuatı güncellenecektir.” ifadelerine yer verilerek konuya ilişkin sorumlu Ticaret Bakanlığı olarak belirlenmiş ve mevzuat güncellemesinin Aralık 2023'e kadar tamamlanması öngörülmüştür.
7339 sayılı Kanun ile getirilen değişiklikler genel olarak KoopK’ya ilişkin olmakla beraber, kooperatiflerin denetimiyle ilgili bağlantılı hükümlerin yer aldığı 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanun (TSKBHK) hükümlerinde de değişiklikler yapılmıştır. Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) bağlantılı ufak bir değişiklik gerçekleştirilmiş; 397.5 hükmündeki “ile 4572 sayılı Kanun kapsamındaki kooperatifler ve bunların bağımsız denetime tabi olmayan üst kuruluşları” ibaresi madde metninden çıkarılarak daha önce 6455 sayılı Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile TTK'ya eklenen 397.5 hükmü kapsamında getirilen, tarım satış kooperatifleri ve bunların bağımsız denetime tabi olmayan üst kuruluşlarının bu fıkra hükmünce denetlenmesine ilişkin yaklaşımdan dönülmüştür.
Türk Hukukunda kooperatiflerin denetimi, KoopK’nın ilgili hükümlerinin yanı sıra farklı mevzuat hükümleri ile şekillendirilmiş olup kooperatif bünyesindeki organ denetiminin yanı sıra Bakanlık, üst kuruluş gibi farklı aktörlerce yerine getirilen denetimleri[2] de kapsamaktadır.
7739 sayılı Kanun ile getirilen son değişiklik kapsamında KoopK’nın denetime ilişkin hükümlerinin detaylandırıldığı, ayrıca KoopK 69 hükmünde, Ticaret Bakanlığı tarafından çalışma konusu, ortak sayısı ve ciro gibi kıstaslar dikkate alınarak belirlenecek olan kooperatif ve üst kuruluşlarının, uygulamaya ilişkin detayları yine Ticaret Bakanlığı tarafından belirlenecek olan dış denetime tabi olması esasının benimsendiği görülmektedir.
Belirtilmelidir ki yine yakın zamanda 20 Ağustos 2021 tarih ve 31574 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Devlet Denetleme Kurulu Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (Kararname Numarası: 82) kapsamında kooperatifler, birlikler ile bu kurum ve kuruluşların her türlü ortaklık ve iştirakleri Devlet Denetleme Kurumu’nun (DDK) denetimine tabi kılınarak kooperatif denetimi sistemi içerisine yeni bir aktör dâhil edilmişti.
Aşağıda KoopK hükümleri[3] ve diğer mevzuatta[4] şekillendirilen kooperatiflerin denetim sisteminin görünümleri incelenecektir.
II- Kooperatiflerin Denetimi Sistemi
1. Denetim Organı (KoopK 65-68)
Kooperatiflerde mülga TTK’da anonim ortaklıklar için benimsenmekle birlikte TTK ile terk edilmiş olan, denetim organı halen varlığını sürdürmektedir.
Denetçilerin seçimini düzenleyen KoopK 65 hükmünün önceki metne kıyasen ayrıntılı bir hüküm olduğu tespit edilmektedir. Daha önce üç fıkradan oluşan hüküm sekiz hüküm içerir hale getirilmiştir.
Denetleme organının temel işlevi, KoopK 65.1 hükmü kapsamında, genel kurul namına kooperatifin bütün işlem ve hesaplarını incelemektir. KoopK 65.2 uyarınca genel kurul tarafından, denetleme organı olarak görev yapmak üzere en fazla dört yıl için en az bir denetçi seçilmektedir. Genel kurul asıl üye sayısı kadar yedek üye seçebilir. Hükmün değişiklik öncesi metninde, genel kurulun, denetleme organı olarak en az bir yıl için bir veya daha çok denetçi seçeceği ifade edilerek denetçilerin ve yedeklerinin kooperatif ortaklarından olmasının şart olmadığı vurgulanmıştı. Güncel metinde, “bir veya daha fazla denetçi” ifadesinin yerine “en az bir denetçi” ifadesi kullanılmış ve denetçilerin ortak olmasının şart olmadığına ilişkin ifade terk edilmiştir. Diğer taraftan önceki metinde denetçi/denetçilerin en az bir yıl için seçilmesi esası benimsenmekle birlikte, yeni metinde azami görev süresinin dört yıl olarak benimsenmiş olduğu dikkat çekmektedir.
KoopK 65.3 hükmünde çalışma konusu, ortak sayısı ve ciro gibi kıstaslara göre belirlenen kooperatiflerin denetleme organı üyeleri ve yedeklerinin, seçilmelerini takiben en geç dokuz ay içinde kooperatifçilik eğitim programını tamamlamaları şartı getirilmiştir. Düzenleme, KoopK 55.3 hükmünde yönetim kuruluna seçilen asil ve yedek üyeler için kooperatifçilik eğitiminin şart koşulmasına paraleldir. Atılan bu adım, kooperatiflerin yetkin kişilerce yönetilmesi ve denetlenmesi açısından olumlu bir adım olarak değerlendirilmelidir.
KoopK 65.4 hükmünde daha önceki metinde bulunmayan, denetleme organı üyeliğinin herhangi bir nedenle boşalması hali için çözüm getirilmiştir. Bu halde üyelerin yerlerine en çok oy alan yedekleri geçecek yedeklerle beraber üye sayısı genel kurulca belirlenen sayının altına düştüğü takdirde, mevcut üye veya üyeler ilk genel kurula kadar görev yapmak üzere şartları haiz kişileri denetim kurulu üyeliğine atanacaktır. Yedekler de dâhil hiçbir üye kalmaması halinde, yönetim kurulunca, denetçilerin seçilmesi amacıyla genel kurulun derhal toplantıya çağırılması gerekmektedir.
KoopK 65.5 hükmü kapsamında ana sözleşme ve genel kurul kararı ile denetim organının görev ve yetkilerinin artırılması ve özellikle ara denetlemelerin öngörülmesinin mümkün olduğu ifade edilmiştir. Bu yönde bir hüküm KoopK’nın değişiklik öncesi metninde 69 hükmünde aynı içerik ile yer almaktaydı. Nitekim değişiklik öncesindeki dönemde, denetçilere ilişkin hükümlerin sınırlı olması nedeniyle oluşan boşluğun, KoopK 69 hükmünün eski metninde yer verilen denetleme teşkilatı hakkında daha geniş düzenlemelere ana sözleşmede yer verilmesi olanağı kapsamında doldurulduğu, bu konuda farklı bakanlıklarca yayımlanan kooperatif sözleşme örneklerinin de yol gösterici olduğu ifade edilmelidir.
Denetim raporunun işlevi, KoopK 65.6 hükmünde yer almıştır. Denetçi raporu genel kurula sunulmayan kooperatiflerde; finansal tablolar, yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu ve ibra hakkında alınan kararlar geçersizdir. Hüküm, anonim ortaklıkların denetimine ilişkin olarak, denetlettirilmemiş finansal tablolar ile yönetim kurulunun yıllık raporunun düzenlenmemiş olduğunu düzenleyen TTK 397. 2 hükmüne paraleldir.
KoopK 65.7 hükmünde yönetim kurulu üyelerinin niteliklerini belirleyen hükme atıf yapılmış; 56.1.1-3 ile 56.3 ve 56.6’nın denetçiler hakkında da uygulanacağı ifade edilmiştir. Bu kapsamda denetçilerin Türk vatandaşı olmaları ve Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından ya da KoopK hükümlerine göre mahkum olmamaları gerekmektedir. KoopK 56.3 atfı kapsamında, haklarında yukarıdaki suçlarla ilgili olarak kamu davası açılmış olanların görevleri ilk genel kurul toplantısına kadar devam etmekle beraber, yönetim kurulunca bu durumdaki üyelerin genel kurulca azli veya göreve devamı hakkında karar alınmak üzere yapılacak ilk genel kurul gündemine madde konulacaktır. KoopK 56.6 atfı kapsamında da, denetçilere genel kurulca belirlenen aylık ücret, huzur hakkı, risturn ve yolluk dışında hiçbir ad altında başkaca ödeme yapılamayacaktır.
KoopK 65.8 hükmü uyarınca yönetim kurulu gecikmeksizin denetçileri ticaret siciline tescil ettirir ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile internet sitesinde ilan ettirir.
KoopK 66.1 hükmü kapsamında, denetçilerin işletme hesabıyla bilançonun defterlerle uygunluk halinde bulunup bulunmadığını, defterlerin düzenle bir surette tutulup tutulmadığını, işletmenin neticeleriyle mameleki hakkında uyulması gerekli olan hükümlere göre işlem yapılıp yapılmadığını, ortakları şahsen sorumlu veya ek ödeme ile yükümlü olan kooperatiflerde ortaklar listesinin usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığını inceleme; KoopK 67.2 kapsamında, görevleri çerçevesinde işlerin yürütülmesinde gördükleri noksanlıkları, kanun veya ana sözleşmeye aykırı hareketleri bundan sorumlu olanların bağlı bulundukları organa ve gerekli hallerde aynı zamanda genel kurula haber verme yükümlülükleri bulunmaktadır. Denetim sonuçları yazılı rapor olarak her yıl genel kurula sunulmaktadır. Yönetim kurulunun denetçilere defterleri ve belgeleri verme, defterlerin hangi esaslara göre düzenlendiği ve istenilen diğer konular hakkında bilgi verme yükümlülüğü (KoopK 66.2); ortakların ise gerekli gördükleri hususlarda denetçilerin dikkatini çekme ve açıklama yapılmasını talep etme yetkileri bulunmaktadır (KoopK 66.3). Diğer taraftan, KoopK 68.1 hükmü kapsamında, denetçiler görevleri sırasında öğrendikleri ve açıklanması kooperatif veya ortakların şahısları zarar doğurabilecek hususları, kooperatif ortaklarına ve üçüncü şahıslara açıklayamazlar.
Organ konumundaki denetçilerin, asli görevleri olan denetim faaliyetinin yanı sıra, kooperatifin diğer organlarının işleyişini destekleyen işlevleri de KoopK’nın farklı hükümlerinde düzenlenmiştir. Örneğin, denetçilerin yönetim kurulu üyelerinin seçilme şartlarını karşılayıp karşılamadıklarını araştırmaları gerekmekte (KoopK 56.2), yönetim kurulunun toplantı nisabını kaybetmesi halinde boşalan üyeliklere yedek üyeler denetçiler tarafından gecikmeksizin atanmakta (KoopK 56.4), genel kurul gerektiğinde denetçiler tarafından toplantıya çağrılmaktadır (KoopK 43.1). Ayrıca, denetçilerin genel kurula ve oy kullanmaksızın yönetim kuruluna katılma hakları (KoopK 67.3) ve yönetim kurulunun ibrasında oy kullanma (KoopK 50.1) yetkileri kooperatifin işleyişine katkı sağlamaktadır.
2. Dış Denetim (KoopK 69)
7339 sayılı Kanun ile getirilen en önemli değişikliklerden biri olan dış denetim, Ticaret Bakanlığı tarafından çalışma konusu, ortak sayısı ve ciro gibi kıstaslar dikkate alınarak belirlenen kooperatif ve üst kuruluşlarının tabi olduğu denetimdir. KoopK 69 hükmü kapsamında, dış denetimin kapsamı, finansal tabloların denetimi ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu içinde yer alan finansal bilgilerin, denetlenen finansal tablolar ile tutarlı olup olmadığı ve gerçeği yansıtıp yansıtmadığının denetimi olarak belirlenmiştir.
Dış denetim, ortaklık dışı veya ortaklığa yabancı kişi ve kuruluşlarca yapılan denetimin bütünü olarak tanımlanmaktadır[5]. Bu nedenle her ne kadar KoopK 69 hükmünde "dış denetim" başlığı tercih edilmişse de hükümdeki denetim dışında ortaklığa yabancı kuruluşlarca yerine getirilen denetimler, örneğin KoopK 90 hükmündeki ilgili bakanlık denetimi de dış denetim niteliğindedir. İçerik açısından ise, iç denetimin, yönetimin başarısını, faaliyetlerinin kanuniliğini, risk değerlendirilmesini ve kurumsal yönetişim kurallarını esas alırken, dış denetimin finansal tabloların, muhasebe ve envanterin denetimi olduğu ifade edilmiştir[6]. KoopK 69 hükmünde düzenlenen denetim içerik anlamında bu tanımlamadaki dış denetim kavramına uygundur.
KoopK 69 hükmünde birçok konu, kooperatiflerdeki denetim organına ilişkin hükümlere atıf yapılarak çözülmüştür. Koop 69.6 uyarınca, bu madde ve 65 hükmü kapsamında yapılacak denetimlere ilişkin usul ve esaslar, denetçilerin nitelikleri, uyacakları etik ilkeler, görev ve yetkileri, seçilmeleri, görevden alınmaları veya ayrılmaları, denetimin ve denetim raporlarının içeriği ve raporun genel kurula sunulması ile üst kuruluşların yetkilendirilmesine ilişkin hususlar ilgili bakanlıkların görüşü alınarak Ticaret Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle düzenlenecektir.
KoopK 69.2 kapsamında dış denetimin kimin tarafından yerine getirileceği genel kurul tarafından belirlenecektir. Dış denetim, KoopK 69.2 uyarınca, genel kurulca alınan karar doğrultusunda,
- Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilen bağımsız denetçiler,
- 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa tabi meslek mensupları,
- İlgili Bakanlıkça dış denetimle yetkilendirilen, bağlı olunan merkez birlikleri veya merkez birliği kurulamamışsa bağlı olunan birlikler tarafından yapılabilecektir.
Sayılan başlıklardan ilki kapsamındaki bağımsız denetçinin, Bağımsız Denetim Yönetmeliği'nin 4.1.a hükmünde "Bağımsız denetim yapmak üzere, 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre yeminli mali müşavirlik ya da serbest muhasebeci mali müşavirlik ruhsatını almış meslek mensupları arasından Kurum tarafından yetkilendirilen kişi" olarak tanımlandığı dikkate alındığında ikinci grubun birinci gruptakilerin tümünü kapsayacağı tespit edilmektedir. Ancak dış denetim yapabilecekler arasında birinci grupta Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilen bağımsız denetçilere özellikle yer verilmesinin bir amaç dahilinde olduğu değerlendirilmektedir. Bu noktada detayları ileride görülebilecek olmakla birlikte, Ticaret Bakanlığı'nın dış denetime tabi olan kooperatifler ve üst kuruluşları çalışma konusu, ortak sayısı ve ciro gibi ölçütler çerçevesinde belirledikten sonra bunları gruplandırarak sayılan denetçilerin farklı gruplarda yetkili olacağı bir sistemi benimseyeceği düşünülmektedir.
KoopK 69.4 uyarınca, dış denetim yapacak denetçiler ile denetim yetkisi verilen birlik ve merkez birliğinin denetimle görevlendirilen personeli, görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı, fiillerinin niteliğine göre 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kamu görevlilerine ait hükümleri uyarınca cezalandırılacağı KoopK 69’da belirlenmiştir.
Ayrıca KoopK 60.5 hükmünde, dış denetimine ilişkin kimi ayrıntılar, kooperatiflerdeki denetim organına ilişkin hüküm olan KoopK 65.6-7-8’e yapılan atıflarla belirlenmiştir. Bu kapsamda, denetçi raporu genel kurula sunulmayan kooperatiflerde; finansal tablolar, yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu ve ibra hakkında alınan kararlar geçersiz olacak, denetçiler yönetim kurulu tarafından ticaret siciline tescil ettirilecek ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile internet sitesinde ilan ettirilecektir. Yine, KoopK 69 hükmünde 65.7 hükmüne yapılan atıf nedeniyle, KoopK 65.7’nin atıfta bulunduğu yönetim kurulu üyelerine ilişkin KoopK 56.1.1-3, 56.3 ve 56.6 hükümleri dış denetimi yerine getirenler bakımından da uygulanacaktır. Bu kapsamda denetçilerin Türk vatandaşı olmaları ve Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından ya da KoopK hükümlerine göre mahkum olmamaları gerekmektedir. Haklarında yukarıdaki suçlarla ilgili olarak kamu davası açılmış olanların görevleri ilk genel kurul toplantısına kadar devam etmekle beraber, yönetim kurulunca bu durumdaki üyelerin genel kurulca azli veya göreve devamı hakkında karar alınmak üzere yapılacak ilk genel kurul gündemine madde konulacaktır. Denetçilere verilen ücretin genel kurulca belirlenmesi de KoopK 69’un 65 hükmü üzerinden bu hükmün gönderme yaptığı KoopK 56.6 hükmüne yapılan dolaylı atfın bir sonucudur. Bu kapsamda, denetçilere genel kurulca belirlenen aylık ücret, huzur hakkı, risturn ve yolluk dışında hiçbir ad altında başkaca ödeme yapılamayacaktır.
Dış denetime tabi olacak kooperatifler ve üst kuruluşları, Ticaret Bakanlığı tarafından çalışma konusu, ortak sayısı ve ciro gibi kıstaslar dikkate alınarak belirlenecektir. Dolayısıyla henüz dış denetimin kapsamına girecek kooperatifler ve üst kuruluşları belli değildir. Diğer taraftan, 7339 sayılı Kanun ile TSKBHK 5.1 hükmüne “Bağımsız denetim kapsamı dışında kalan birlikler ile kooperatifler 1163 sayılı Kanunun 69 uncu maddesi hükümlerine göre denetlenir.” hükmü eklendiğinden, daha önce TTK 397.5 hükmündeki denetime tabi oldukları benimsenmiş bulunan bu kooperatifler ve üst kuruluşların, KoopK’da benimsenen dış denetimin kapsamına dâhil edilen ilk grup olduğu söylenebilecektir.
3. Üst Kuruluş Denetimi (KoopK 75)
Kooperatiflerde üst kuruluş şeklinde örgütlenme olanağı bulunmakta ve üst kuruluşlara üye olunması teşvik edilmektedir. Kooperatifler, üye oldukları merkez birliklerinin, eğer merkez birliği kurulmamışsa kooperatif birliğinin denetimine tabidir (KoopK 75.1). Özel kanunlarla düzenlenen kooperatifler acısından da benzer hükümler sevk edilmiştir. TKKBK Ek Madde 2.2 kapsamında kooperatifler bağlı oldukları bölge birliği ve merkez birliğinin, bölge birlikleri de merkez birliğinin teftiş ve denetimine tabidir.
4. Kredi Veren Kurum ve Kuruluş Denetimi (KoopK 90.4)
Kooperatifler ayrıca kendilerine kredi veren kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler ve ilgili bakanlıklar tarafından, kredilerin açılış gayesine uygun kullanıp kullanılmadığı, plan ve projeye uygunluk, teknik özellikler ve kalite açılarından denetlenebilir (KoopK 90.4).
5. İlgili Bakanlık Denetimi (KoopK 90)
Denetimin en önemli görünümlerinden biri, ilgili bakanlık denetimidir. İlgili bakanlık; kooperatiflerin, kooperatif birliklerinin, kooperatif merkez birliklerinin ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliğinin işlem ve hesaplarını ve varlıklarını müfettişlere, kooperatif kontrolörlerine veya denetim için görevlendirilecek olan personele denetlettirebilir (KoopK 90.1, 3, 5). Kanunun kapsamına giren kooperatifler açısından ilgili bakanlıklar, tarımsal amaçlı kooperatifler ve üst kuruluşları için Tarım ve Orman Bakanlığı, yapı kooperatifleri ve üst kuruluşları için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve diğer kooperatifler ve üst kuruluşları için ise Ticaret Bakanlığı olarak belirlenmiştir (KoopK Ek Madde 1). Ayrıca ilgili bakanlık KoopK 91.2 hükmü kapsamında kendi personelinin yanı sıra, kooperatif üst kuruluşlarını, ilgili müesseseleri ve bağımsız denetim kuruluşlarını denetleme işleri için görevlendirebilir.
Bu noktada, kooperatiflere ve bunların üst kuruluşlarının faaliyetlerine ilişkin hukuka aykırılıkların tespiti halinde ilgili bakanlık tarafından kullanılabilecek yetkilerin tartışmaya neden olduğu belirtilmelidir. KoopK 90.3 hükmü uyarınca, “Birinci fıkradaki teşekküller, denetim sonuçlarına göre ilgili bakanlıkça verilecek talimata uymak zorundadırlar. Yapılan denetimler sonucunda, kooperatiflerin, kooperatif birliklerinin, kooperatif merkez birliklerinin, Türkiye Milli Kooperatifler Birliğinin ve bunların iştiraklerinin yönetim kurulu üyeleri ile üst düzey yöneticilerinin, hukuka açıkça aykırı eylem ve işlemlerinin tespit edilmesi durumunda, ilgili Bakanlık, kamu yararı ve hizmet gerekleri dikkate alınarak gecikmesinde sakınca görülen hallerde ileride telafisi güç veya imkansız zararlara yol açılmasının engellenmesi amacıyla bu kişilerin görevlerine tedbiren son verebilir. Bu durumda ilgili Bakanlık, bir yıl içerisinde olağanüstü genel kurul toplantısının yapılması için gerekli tedbirleri alır.” 5983 sayılı Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile güncel halini alan hükümde Bakanlığa tanınan, yönetim kurulu üyelerinin ve üst düzey yöneticilerin görevine son verme yetkisinin Anayasa’ya aykırılığı iddiası ile iptali talep edilmişse de, yetkinin kooperatiflere ilişkin suistimallerin önüne geçilmesi amacıyla tanındığı gerekçesiyle istem reddedilmiştir. Dikkat edilmelidir ki, yetkinin kapsamı sadece kooperatifler ve üst kuruluşların yönetim kurulu üyeleri ile üst düzey yöneticilerini değil, bunların iştiraklerinde bu konumlarda görev yapan kişileri de kapsamaktadır.
Ayrıca kooperatiflere ilişkin özel kanunlarda da ilgili bakanlığa farklı yetkiler tanınabilmektedir. TKKBK Ek Madde 2 kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı’na Merkez Birliği’ne bir denetçi atama yetkisi verilmiştir. Bakanlık temsilcisinin denetim organında varlığı, faaliyetlerin denetlenmesi sonucunu beraberinde getirmektedir.
6. Bağımsız Denetim
Kooperatiflerin denetiminin diğer bir önemli görünümü, tarım satış kooperatifleri ve bunların birliklerine ilişkin olarak getirilen bağımsız denetimdir. TSKBHK 5 hükmünde Bakanlık tarafından ortak sayısı ve ciro gibi kıstaslar dikkate alınarak belirlenen birliklerin TTK kapsamındaki bağımsız denetime tabi olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hükümdeki yetkiye istinaden çıkarılan Bağımsız Denetime Tabi Olacak Tarım Satış Kooperatif Birliklerinin Belirlenmesine Dair Tebliğ ile tarım satış kooperatifi birliklerinin bir kısmı için bağımsız denetim zorunluluğu getirilmiştir. Tebliğ’de aktif toplamı, yıllık net satış hasılatı, bağlı kooperatiflerin ortak sayısı ve çalışan sayısı bakımlarından büyüklükler belirlenerek bu ölçütlerden ucunu karşılayan tarım satış kooperatifleri birliklerinin bağımsız denetime tabi olacağı hükme bağlanmıştır.
Bağımsız denetime tabi olduğu belirlenenler dışındaki tarım satış kooperatifleri üst kuruluşları ile tarım satış kooperatiflerine ise, 6455 sayılı Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile TTK’ya eklenen 397.5 hükmünde yer verildiğinden, bunlar TTK 397.5 hükmündeki denetime tabi konumdaydılar. 7399 sayılı Kanun’un 23 hükmünde TTK 397.5 hükmündeki “ile 4572 sayılı Kanun kapsamındaki kooperatifler ve bunların bağımsız denetime tabi olmayan üst kuruluşları” ibaresi madde metninden çıkarılmış; dolayısıyla tarım satış kooperatifleri ile bunların bağımsız denetime tabi olmayan üst kuruluşlarının ikincil mevzuatı halen yürürlüğe girmeyen, dolayısıyla henüz uygulanamayan TTK 397.5 hükmündeki denetim kapsamında yer alması yaklaşımından vazgeçilmiştir. Bu kuruluşlar, TSKBHK 5.1 hükmüne “Bağımsız denetim kapsamı dışında kalan birlikler ile kooperatifler 1163 sayılı Kanunun 69 uncu maddesi hükümlerine göre denetlenir.” hükmü eklenerek KoopK’da benimsenen dış denetimin kapsamına dâhil edilmiştir.
Ayrıca, 7339 sayılı Kanun’un 69 hükmünde öngörülen dış denetimi yerine getirebilecekler gruplardan biri olan İlgili Bakanlıkça dış denetimle yetkilendirilen, birlikler ve merkez birliklerinin de bağımsız denetime tabi olacağı KoopK 69.3 hükmünde belirlenmiştir.
7. Sermaye Piyasası Kurulu Denetimi
Kooperatiflerin denetim sisteminde dolaylı olarak yer bulan bir diğer mekanizma, kooperatiflerle bağlantılı anonim ortaklıklara uygulanan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) denetimidir. Bu bağlamda Sermaye Piyasası Kanunu 16.3 hükmü kapsamında elli milyon TL hasılat elde eden ve pay sahibi sayısı en az beş yüz olan kooperatiflerin veya kendisine ortak olan kooperatiflerden birinin pay sahibi sayısı veya birkaçının/tümünün toplam pay sahibi sayısı en az beş yüz olan kooperatif birliklerinin veya kooperatif merkez birliklerinin yönetim kontrolüne sahip olduğu anonim ortaklıkların paylarının halka arz edilmiş sayılması sonucunda SPK denetimine tabi olması, bu ortaklıklarla bağlantılı kooperatifler ve üst kuruluşların yönetim seviyelerinde anonim ortaklık üzerinden dolaylı bir denetim sağlanması sonucunu doğurmaktadır.
8. Devlet Denetleme Kurulu Denetimi
Devlet Denetleme Kurulu Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi 4.1.a hükmü uyarınca, Cumhurbaşkanlığına bağlı üst denetleme organı olan DDK’nın, idarenin hukuka uygunluğunun, düzenli ve verimli şekilde yürütülmesinin ve geliştirilmesinin sağlanması amacıyla, kooperatifler, birlikler ile bu kurum ve kuruluşların her türlü ortaklık ve iştirakleri hakkında her türlü idari soruşturma, inceleme, araştırma ve denetlemeleri yapma yetkisi bulunmaktadır.
III- Sonuç
Kooperatiflere ilişkin mevzuatın kooperatifçilik ilkelerine uygun hale getirilmesi ile ilgili hükümlerin kooperatiflerin işleyişinde ve denetiminde etkinliğin sağlanması amacı kapsamında güncellenmesi gerekliliği uzun süredir ifade edilmektedir. Bu kapsamda 7339 sayılı Kanun ile kooperatiflerin dış denetimine ilişkin sistemde değişiklikler gerçekleştirilmiştir.
Kooperatiflerin denetimine ilişkin sistem, kooperatif bünyesindeki denetim organı ve çeşitli mevzuatlarda düzenlenen farklı kişi ve kurumların denetimlerini içeren bir görünüm sergilemektedir. 7339 sayılı Kanun ile ayrıntıları Ticaret Bakanlığı tarafından belirlenecek olan dış denetim mekanizması düzenlenerek denetim sisteminin işleyişindeki etkinlik artırılmaya çalışılmıştır. Kooperatiflerde dış denetim sistemi benimsenirken tarım satış kooperatifleri ve bunların birliklerine ilişkin olarak uygulanan bağımsız denetimin ya da yine KoopK’da benimsenen üst kuruluş ve ilgili Bakanlık denetimlerinin kaldırılmadığı vurgulanmalıdır. Tarım satış kooperatifleri ile bunların bağımsız denetime tabi olmayan üst kuruluşlarının, TTK 397.5 hükmünde yer almak suretiyle bu hükümdeki denetime tabi tutulması yaklaşımından vazgeçilmesi ve bu kuruluşlara ilişkin denetimin KoopK'da düzenlenmesi hukuk kurallarının bütünlüğü ve uyumu açısından atılmış olumlu bir adımdır.
Diğer taraftan KoopK 69 hükmündeki dış denetimin etkinliği, hem bu denetim kapsamına alınacak kooperatiflerin çerçevesinin özenle çizilmesine hem de bu denetimin işleyişine ilişkin ikincil mevzuat hükümlerinin gerekli ayrıntıları içerir şekilde düzenlenmesine bağlıdır. Bu konularda yetkili olan Ticaret Bakanlığı'nın ilerleyen süreçte atacağı adımlar dikkatle izlenecek olup dış denetimin işlerlik kazanmasının ardından, kooperatiflerin işleyişine sağlanması beklenen faydaların hayata geçip geçmediği değerlendirilebilecektir.
Dipnotlar
Kanun ile kooperatif genel kurullarının elektronik ortamda yapılması, yönetici ve denetçilerin kooperatifçilik eğitimi alması, ortaklarının çoğunluğu kadınlardan oluşan ve kadın emeğinin değerlendirilmesi amacıyla kurulan kooperatifler ile ortaklarının çoğunluğu engellilerden oluşan kooperatiflerin, tescil ve ilana tabi işlemlerinden ücret alınmaması gibi diğer değişiklikler de yapılmıştır. Kanunun amacı, ülkemizde bulunan kooperatif ve üst kuruluşlarının; uluslararası kooperatifçilik ilke ve uygulamalarına uygun şekilde faaliyet gösteren, ortak sorumluluk ve kendi kendine yönetim esaslarına bağlı, şeffaflığı esas alan ve ortaklarının haklarını koruyan, çağdaş yönetim ilkelerini benimseyen, etkin bir şekilde denetlenen, ekonomik ve bölgesel kalkınmaya katkıda bulunan ticari işletmeler haline getirilmesi olarak belirlenmiştir. Bkz. TBMM Yasama Dönemi:27 Yasama Yılı:5 Sıra Sayısı: 283 ↩︎
Çalışmada çeşitli kişi ve kurumlarca yerine getirilen denetim mekanizmaları ele alınacak olup bu mekanizmalardan da önce, kooperatiflerin işleyişine ilişkin kimi hükümlerin geniş anlamda kooperatif yönetiminin denetlenmesi sonucunu doğurduğu belirtilmelidir. Öncelikle kooperatifin kuruluşunda ve ana sözleşme değişikliklerinde Bakanlık izni alınması gerekliliği (KoopK 3), genel kurullarda Bakanlık temsilcisi bulundurulması zorunluluğu (KoopK 87) gibi TTK 333 hükmüne paralel olarak KoopK’da getirilen yükümlülükler kooperatiflerin kuruluş ve faaliyetleri bakımından denetlenmesi sonucunu doğurmaktadır. Ayrıca, mevzuat dâhilinde ortaklara tanınan haklar da (bilgi alma, inceleme, oy hakları gibi) kooperatiflerin işleyişi üzerindeki denetim görünümlerinden biridir. ↩︎
KoopK 98 atfı kapsamında, aksine açıklama olmayan hallerde TTK’nın anonim ortaklıklara ilişkin hükümleri uygulanacaktır. ↩︎
1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu (TKKBK) ile 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanun kapsamındaki denetime ilişkin hükümler KoopK’ya kıyasen özel hüküm olmaları nedeniyle öncelikli olarak uygulama alanı bulacaktır. ↩︎
Arkan, S.: Halka Açık Anonim Ortaklıkların Özellikleri ve Dış Denetimleri, Ankara 1976, s. 47. ↩︎
Poroy, R./ Tekinalp, Ü./ Çamoğlu, E.: Ortaklıklar Hukuku I, 15. Bası, İstanbul 2021, Nr. 625d s. 504. ↩︎