1. Sosyal Medya Kavramı ve Hâkimlerin Sosyal Medya İle İlişkileri
Sosyal medyanın çeşitli tanımları bulunmaktadır. En basit ve anlaşılır olarak sosyal medya, “internet kullanıcılarının birbirleriyle çevrimiçi iletişim kurmalarına olanak veren, içerik paylaşımı ve kişisel yorumlar gibi aktivitelere dayalı sosyal ağ siteleri olarak” açıklanabilir[1]. Sosyal medya, temel olarak E-posta grupları, bloglar, forumlar, kurumsal intranet, extranet, hızlı mesaj servisleri ve sosyal ağ siteleri olarak yedi grup altında değerlendirilmektedir[2]. Günümüzde sosyal medyaya karşı kayıtsız kalmak mümkün değildir. We Are Social Digital in 2021 raporu gereğince; internet, sosyal medya ve mobil kullanıcı istatistiklerine göre, dünyada 4,20 milyar sosyal medya kullanıcısı bulunmakta ve bu oran, dünya nüfusunun %53’ünü oluşturmaktadır. Aynı araştırmaya göre, 2021 yılında sosyal medya kullanıcı sayısı %13,2 (490 milyon) oranında artmıştır[3].
Günümüzde hâkimlerin sosyal medyadan uzak kalması veya sosyal medyayı kullanmaması gerçekçi değildir. Birkaç gün önce, TikTok’ta paylaştığı video nedeniyle bir Cumhuriyet Savcısının, Hâkimler ve Savcılar Kurulu İkinci Dairesi tarafından sosyal medyada mesleğin saygınlığıyla bağdaşmayan paylaşımlarda bulunduğu gerekçesiyle görevden uzaklaştırıldığı haberi gündemde idi[4]. Öğretide, hâkim ve savcıların sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlar nedeniyle kamuoyunda tarafsızlıklarına ilişkin tartışmaların yapıldığı ve bir hâkimin Facebook profilindeki bilgiler dikkate alınarak, verdiği kararların tarafsız olup olmadığına ilişkin tartışmaların Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde dile getirildiği ifade edilmektedir[5].
2. Hâkimlerin Sosyal Medyayı Kullanımına İlişkin Düzenlemeler
Hâkimlerin sosyal medya kullanımına ilişkin ulusal ve uluslararası çeşitli düzenlemeler bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler Bangalor Yargı Etiği İlkeleri, dikkate değer düzenlemelerden biridir. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından, yargılama faaliyeti yürütülürken hâkim ve savcıların uyması tavsiye edilen Birleşmiş Milletler Bangalor Yargı Etiği İlkeleri’nde ''Mesleğe Yaraşırlık'' başlıklı 4. ve 6. kuralında, hâkimlerin de ifade özgürlüğüne sahip olduğu; ancak bu özgürlüklerini kullanırken yargı mesleğinin onurunu, yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını koruyacak şekilde davranması gerektiği ifade edilmektedir. İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'nin 10. maddesinde herkesin ifade özgürlüğü hakkına sahip olduğu belirtilmiş ve hâkimler bakımından herhangi bir sınırlama getirilmemiştir.
Bangalor Yargı Etiği İlkeleri, hâkimin bağımsızlık, tarafsızlık, dürüstlük, mesleğe yaraşırlık, eşitlik, ehliyet ve özen ilkelerini dikkate alarak görevini yapması gerektiğini belirtmektedir. Hâkimlerin sosyal medya kullanımında, Bangalor İlkeleri ve beraberindeki detaylı Yorum 1[6] kitabı dikkate alınmalıdır. Ancak bu belgeler hazırlandığında, sosyal medya platformlarının mevcut olmadığı veya yaygın olmadığı; bu nedenle hiçbir belgede bu konuda özel bir atıf bulunmadığı, sosyal medya platformlarının yaratabileceği benzersiz zorluklar ve fırsatlar hakkında önerilerin yer almadığı[7] da unutulmamalıdır.
Türk Yargı Etiği Bildirgesi’nde[8] de sosyal medyanın kullanımına ilişkin hüküm bulunmaktadır. İlgili Bildirge’nin 3. maddesi, hâkim ve savcıların tarafsız olduğunu ifade etmiş ve 3.2. alt başlığında “Sosyal medya başta olmak, kitle iletişim araçları vasıtasıyla yapacakları yorum, değerlendirme ve paylaşımlarının kolaylıkla amacını aşan sonuçlar doğurabileceğini ver tarafsızlığını sorgulanır hale getirebileceğini öngörerek hareket ederler” ifadesi ile hâkim ve savcıların sosyal medya ile ilişkisine değinmiştir[9]. Ancak Bildirge, sosyal medya kullanımına ilişkin ayrıntılı düzenleme içermemektedir.
Türk hukukunda yargılama usulü kanunlarında, hâkimlerin tarafsızlığının sağlanabilmesi amacıyla hâkimin yasaklılığı veya reddi kurumları (HMK m. 34-45) öngörülmüştür. Buna göre, hâkimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması hâlinde, taraflardan biri hâkimi reddedebileceği gibi hâkim de bizzat davadan çekilebilir. Hâkim ve savcıların, sosyal medya ortamında yapılan görüş ve düşünce açıklamaları ile sergilenen tutum ve davranışların yargı organının otoritesi ile hâkimin tarafsızlığına zarar vermeyecek şekilde belirlenmesi zorunlu olduğu ifade edilmektedir[10].
Hâkimlerin sosyal medya kullanımına ilişkin son ve kapsamlı düzenleme, Hâkimlerin Sosyal Medya Kullanmasına İlişkin Bağlayıcı Olmayan Kurallar Kılavuzu’dur. Avusturya’nın Viyana kentinde Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde Kasım 2018’de Uzman Grubu Toplantısı yapılmıştır. Aynı yıl içinde sosyal medya kullanırken hâkimlerin hangi zorluklarla karşı karşıya olduklarını belirlemek için dünya çapında bir anket başlatılmıştır. Uzman Grubu Toplantısı sırasında geçen tartışmalar, uygulanan anketlerin çıktıları ve Ağ katılımcıları ile yapılan geniş kapsamlı istişareler sonucunda bir metin oluşturulmuştur. İlgili metin Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) tarafından Hâkimlerin Sosyal Medya Kullanmasına İlişkin Bağlayıcı Olmayan Kurallar Kılavuzu olarak yayınlanmıştır. Söz konusu kılavuzun gayri resmî çevirisi, Türkiye Cumhuriyeti Yargıtay Başkanlığı tarafından yapılmış ve internet sitesine eklenmiştir[11].
3. Hâkimlerin Sosyal Medya Kullanmasına İlişkin Bağlayıcı Olmayan Kurallar
Hâkimlerin Sosyal Medya Kullanmasına İlişkin Bağlayıcı Olmayan Kurallar, 40 paragraf şeklinde düzenlenmiştir. Kurallar, hâkimlerin sosyal medya kullanımı ve hâkimlerin farkındalığına ilişkin riskler ve fırsatlar, hâkimlerin sosyal medyadaki kimliği, sosyal medyada içerik ve davranış, çevrimiçi arkadaşlıklar ve ilişkiler, gizlilik ve güvenlik ve eğitim başlıklarından oluşmaktadır. Söz konusu kılavuz, sadece hâkimlerin kişisel olarak sosyal medyayı kullanımı ilişkin değildir. Kılavuz ayrıca, yargılama bakımından sosyal medyanın kullanımına da dikkat çekmektedir.
Kılavuzda, sosyal medyanın yaygın olarak kullanıldığı bu dönemde yargı mensuplarının sosyal medyaya uygun bir şekilde dâhil olmalarının yasaklanmaması gerektiği ifade edilmektedir. Kılavuz, hâkimlerin sosyal medyada yer alırken gerçek adlarını kullanabilecekleri belirtmiştir. Hâkimler, geçerli etik standartlara ve mevcut kurallara aykırı olmaması koşuluyla sosyal medyada gerçek adlarını kullanabilecekler ve yargısal statülerini açıklayabileceklerdir[12].
Kılavuz, sosyal medyada bazı işlemlerin yapılmaması gerektiğine dikkat çekmektedir. Hâkimler sosyal medya siteleri veya mesaj servisleri aracılığıyla taraflarla, tarafların temsilcileriyle veya kamuoyuyla huzurlarındaki davalar ya da huzurlarına gelmesi muhtemel davalar hakkında paylaşımlarda bulunmamalıdır. Hâkimler bütün sosyal medya platformlarındaki tüm etkileşimlerinde, kullandıkları dil ve tonlama konusunda ihtiyatlı ve profesyonel olmalıdır. Kamuya açıklanması hâlinde yargının itibarını etkileyebilecek sosyal medya içeriğinin her bir öğesini (gönderiler, gönderilere yorumlar, durum güncellemeleri, fotoğraflar vs.) düşünmek faydalı olabilir. Kılavuz, sadece hâkimlerin paylaşımlarında değil, başkaları tarafından yüklenen sosyal medya içeriğine tepki verirken de aynı ihtiyatla davranılması gerektiğini vurgulamaktadır[13].
Kılavuz, sosyal medyanın kişisel kullanımı yanında yargılamada kullanımına da değinmiştir. Hâkimlerin sosyal medyanın kullanımı, deliller ve delillere ulaşım bakımından değerlendirilmiştir. Buna göre; hâkimler sosyal medyayı kullanıp kullanmadıklarına bakılmaksızın, karar verebilecekleri davalarda nasıl delil üretileceği hususu dâhil olmak üzere, genel bir sosyal medya bilgisine sahip olmalıdır. Hâkimler ayrıca yapay zekâ destekli teknoloji dâhil olmak üzere mevcut çevrimiçi iletişim araçları ve teknolojileri hakkında bilgiye dayalı bir anlayışa sahibi olmaları gerektiği vurgulanmıştır. Sosyal medyanın, dava taraflarının çevrimiçi olarak araştırılmasını ve mahkemenin önündeki delillerin içinde yer almayan şeylerin keşfedilmesini kolaylaştırdığı kabul edilmektedir. Farklı yargı sistemlerinin delil kurallarına tabi olarak hâkimler, taraflar ve tanıklar da dâhil olmak üzere bir davayla ilgili yönleri çevrimiçi aramaktan kaçınması gerektiği, zira böyle bir davranışın potansiyel olarak hâkimin dava konusunda kararını etkileyebilir veya kararını etkilediğine dair bir algıya yol açabileceği belirtilmiştir[14].
Kılavuz sosyal medya konusunda da eğitime dikkat çekmiş; sadece hâkimlerin değil hâkimlerinin aile üyeleri, yakın arkadaşları ve mahkeme personelinin de sosyal medya kullanımının yararları, riskleri ve tehlikeleri konusunda özel eğitim alması gerektiği ifade edilmiştir. Kılavuz gereğince, hâkimlere düzenli aralıklarla ilgili soru ve sorunlara yönelik eğitim verilmelidir. İlgili eğitimlerin istikrarlı ve devamlı olması ve hatta bu eğitim elektronik olarak da erişilebilir olması gerektiği vurgulanmıştır. Sosyal medya kullanımına ilişkin hâkimlerin kullanabileceği süreklilik arz eden, güvenilir kaynakların oluşturulması, bu kaynakların anonim olarak derlenip yayımlanmasını gerektiği de ifade edilmektedir. Sosyal medya kullanımına ilişkin kaynaklara ilave olarak, pratik kılavuzların hazırlanması gerektiği de belirtilmiştir[15].
4. Sonuç
Günümüzde hâkimlerin sosyal medyadan uzak kalması veya hâkimlere sosyal medyanın yasaklanması mümkün değildir. 2018 tarihli gazete haberinde Facebook, Instagram, Twitter ve daha birçok sosyal paylaşım sitesine üye olan binlerce hâkim ve savcının paylaşımları mercek altına alındığı ve Hâkimler ve Savcılar Kurulu, sosyal medya konusunda 'etik ilkeler' belirleyeceği ifade edilmektedir. İlgili haber gereğince etik ilkeler sonrasında, hâkim ve savcıların sosyal medya hesabı açıp açamayacağı, buralarda hangi konularda paylaşım veya beğenide bulunup bulunamayacağı belirlenecektir. Hâkimler ve Savcılar Kurulu, belirlenen etik ilkelere uymayanlar hakkında uyarı ve kınama gibi disiplin cezaları verebileceği açıklanmıştır[16]. Ancak Türk Yargı Etiği Bildirgesi, sosyal medya kullanımına ilişkin ayrıntılı düzenleme içermemektedir.
Hâkimlerin sosyal medya kullanımı yasaklamak çözüm olmayacaktır. Bunun yerine hâkimlerin tarafsızlığı veya tarafsız görünümünü zedelemeden sosyal medyayı nasıl kullanabileceklerini belirlemek gerekir. Hâkimlerin sosyal medya kullanımına ilişkin güncel ve detaylı düzenleme, Hâkimlerin Sosyal Medya Kullanmasına İlişkin Bağlayıcı Olmayan Kurallar’dır. Kılavuz, emredici nitelikte hükümlere yer vermediği gibi sosyal medyanın doğru kullanılmaması halinde sorumluk ve yaptırımı da içermemektedir. İlgili metin, hâkimlerin sosyal medya kullanımında tavsiye niteliğinde düzenlemeler içermektedir.
Türk hukuku bakımından ilgili Kılavuz, hâkim ve savcıların sosyal medya ile ilişkilerinde diğer düzenlemelerle birlikte hâkimlerin sosyal medya kullanımına ilişkin etikesaslar ve kılavuzlar belirlenebilir. Böylece Hâkimler ve Savcılar Kurulu, şikâyetekonu ihlalleri, hazırlanacak sosyal medya kullanımına ilişkin etikesaslar ve kılavuzlara göre değerlendirecektir. Zira sosyal medya kullanımı hâkimlerin tarafsızlığı, bağımsızlığı, yargıya güven, mesleğe yaraşırlık ve adalete erişim bakımından önem arz etmektedir[17].
Kılavuzda dikkat çekici nokta, hâkimlerin bu konuda eğitimi ve kaynak oluşturma tavsiyesidir. Bu nokta hâkim ve hâkim adaylarının yüzyüze ve online eğitimine ilişkin çalışmaların yapılması önemlidir. Hâkimlerin, sosyal medya kullanımı konusunda eğitim almaları halinde bu platformları etkili ve verimli kullanacakları açıktır. Söz konusu eğitimlerle sosyal medyanın doğru kullanımı halinde hâkimlere yönelik kamusal algıyı ve genel olarak yargı sistemlerine duyulan güveni etkileyecektir. Türkiye Adalet Akademisi Eğitim Platformu, meslek içi dersler, online eğitimler ve kaynak oluşturma konusunda gerekli alt yapımı ve birikime sahiptir. Hâkimlerin sosyal medya kullanımına ilişkin güvenilir kaynaklar oluşturularak hâkim ve hâkim adaylarına sunulması gerekir.
Dipnotlar
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/62654 (E.T. 19.12.2021), s. 59. ↩︎
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/62654, s. 59. ↩︎
https://dijilopedi.com/2021-dunya-internet-sosyal-medya-ve-mobil-kullanim-istatistikleri/ (E.T. 30.12.2021). ↩︎
https://penceretv.com/guncel/tiktok-videosuyla-gundem-olan-savci-gorevden-uzaklastirildi-159740h (E.T. 07.01.2022). ↩︎
Şen, s. 660. ↩︎
https://www.unodc.org/res/ji/import/international_standards/commentary_on_the_bangalore_principles_of_judicial_conduct/bangalore_principles_turkish.pdf (E. T. 19.12.2021). ↩︎
https://www.yargitay.gov.tr/documents/ek1-1615980710.pdf (E.T. 16.12.2021), s. 2. ↩︎
https://rayp.adalet.gov.tr/Resimler/1/dosya/etik-bildirge.pdf (E.T.16.12.2021). ↩︎
Kılavuz, s. 2. ↩︎
Şen, s. 659-660. ↩︎
https://www.yargitay.gov.tr/documents/ek1-1615980710.pdf (E.T. 19.12.2021). ↩︎
Kılavuz, s. 5. Kılavuz “hâkimler, çevrimiçi ortamda yargı bağımsızlığına, dürüstlüğe, mesleğe yaraşırlığa, tarafsızlığa, adil yargılanma hakkına veya halkın yargıya olan güvenine zarar verebilecek görüşler bildirmekten ya da kişisel bilgiler paylaşmaktan kaçınma”sı gerektiğine ilişkin ilke belirlemiştir. Aynı ilke, hâkimlerin gerçek adlarını veya yargısal statülerini sosyal medya platformlarında açıklamayı tercih edip etmemelerine bakılmaksızın uygulanacaktır. Hâkimler, sosyal medya kullanma derecelerinin yargısal görevlerini ehliyet ve özenle ifa etmelerini olumsuz yönde etkilemesine izin vermemesi gerektiği de vurgulanmaktadır ↩︎
Kılavuz, s. 5. ↩︎
Kılavuz, s. 5. ↩︎
Kılavuz, s. 7-8. ↩︎
https://www.posta.com.tr/hakimlere-sosyal-medya-kullanma-kriteri-1366928 (E.T. 07.01.2022). ↩︎
Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. https://setav.org/assets/uploads/2021/01/R180.pdf (E.T. 07.01.2022). ↩︎