I. Giriş
Avrupa Birliği Genel Mahkemesi (the General Court of the European Union) Aralık 2020 tarihinde International Skating Union v Commission[1] davasında spor sektöründe de rekabet hukukunun ihlal edebileceğini onaylamıştır.[2] 2017 yılında Avrupa Komisyonu (Komisyon), International Skating Union (Uluslararası Paten Birliği – ISU)’nun sporcuları kendisi tarafından onaylanmamış etkinliklerde yer aldıkları için ciddi şekilde cezalandıran kurallarının Avrupa Birliği (AB) rekabet hukukunu ihlal ettiğine karar vermiştir. ISU, Komisyonun ihlal kararını temyiz etmiş ve dava Genel Mahkeme’nin önüne gelmiştir. Bu not Genel Mahkeme’nin International Skating Union v Commission kararını ve bu kararının uygulamada yaratacağı olası sonuçları inceleyecektir.
II. Kararın Ön Aşamaları
ISU, International Olympic Committee (Uluslararası Olimpiyat Komitesi – IOC) tarafından buz üzerinde artistik patinaj ve sürat pateni düzenleme ve yönetimi bakımından dünya çapında yetkili kılınan tek uluslararası spor federasyonudur.[3] ISU, ulusal düzeyde artistik patinaj ve buz üzerinde sürat pateni yapan ulusal derneklerden (üyeler) oluşmaktadır. Üyeler ise ekonomik bir faaliyet olarak sürat pateni veya artistik patinaj yapan sporcuların bireysel üyeler olduğu yerel paten kulüpleri ve derneklerinden oluşmaktadır.[4] ISU, ayrıca, en önemli uluslararası sürat pateni etkinliklerini organize ettiği ve bu etkinlikleri düzenleme haklarına sahip olduğu için ticari bir faaliyet de yürütmektedir. ISU tarafından düzenlenen uluslararası yarışmalar arasında Avrupa ve Dünya uzun pist ve kısa pist sürat pateni şampiyonaları, Uzun Pist Sürat Pateni Dünya Kupası ve Kısa Pist Sürat Pateni Dünya Kupası bulunmaktadır. Kış Olimpiyat Oyunları sürat pateni etkinlikleri de ISU tarafından uluslararası yarışmalar şeklinde düzenlenmektedir.[5]
Dünya çapında artistik patinaj ve buz üzerinde sürat pateni organizasyonları düzenlemekten sorumlu kuruluş olan ISU, üyelerinin ve bireysel olarak patencilerin uyması gereken üyelik kurallarını belirleme yetkisine sahiptir.[6] ISU tarafından belirlenen kurallar anayasa ve genel tüzük olarak nitelenen doküman içerisinde usul hükümleri, genel ve özel düzenlemeler, teknik kurallar, etik kuralları, anti-doping kuralları, anti-doping prosedürleri ile birlikte yer almaktadır.[7] Bu düzenlemeler arasında bulunan uygunluk kuralları, patencilerin ISU’nun yetki alanına giren sürat pateni ve artistik paten etkinliklerine katılım koşulları belirlemektedir. 1998 yılından beri uygunluk kuralları, kapsamlı bir ön izin sistemi öngörmektedir. Buna göre, patenciler yalnızca ISU tarafından ve/veya üyeleri tarafından düzenlenen ve onaylanan yarışmalara katılabilmektedir.[8] 2014 yılı uygunluk kuralları açıkça patencilerin ISU veya üyelerinden biri tarafından öncesinde izin verilmeyen bir etkinliğe katılmaları halinde ömürleri boyunca bir daha ISU veya onun temsilcilerince düzenlenen herhangi bir yarışmaya katılamayacaklarını düzenlemektedir.[9] Haziran 2016’da, uygunluk kuralları, özellikle cezaların uygulanma koşullarını değiştirmek amacıyla revize edilmiştir. Yeni kurallar uyarınca, öncesinde izin verilmeyen bir yarışmaya katılan sporcuların cezaları, ihlalin ciddiyetine göre belirlenmektedir. Yeni sistemde cezalar ilk ihlal durumunda uyarı, izin verilmeyen etkinliklere ihmalkar katılım durumunda 5 yıla kadar yasaklama, yetkisiz etkinliklere bilerek katılım için 10 yıla kadar yasaklama ve son olarak ISU’nun bütünlüğünü ve yetkisini tehlikeye atan çok ciddi ihlaller için ömür boyu yasaklama olmak üzere kademeli olarak verilmektedir.[10]
2014 yılında Kore menşeili bir şirket olan Icederby International Co. Ltd, Dubai’de (Birleşik Arap Emirlikleri) yeni bir formatta sürat pateni yarışması düzenlemek istemiş ve bu yarışmada sporculara ISU etkinliklerinde verilen ortalamanın üzerinde bir para ödülü vaat etmiştir. Ancak ISU bu etkinliğe izin vermeyince organizatör firma profesyonel sürat patencilerinin katılımını sağlamakta zorlanarak yarışmayı iptal etmek durumunda kalmıştır.[11] Bunun üzerine 23 Haziran 2014’te iki Hollandalı profesyonel sürat patencisi şikayet yoluyla Komisyon’a başvurmuşlardır. Şikayetlerinde Dubai’de düzenlenecek olan yarışmaya katılamadıklarını, zira katılmaları halinde tüm yarışmalardan ömür boyu men cezası alacaklarını, ISU kurallarının kendilerini men edilme korkusuyla onaylanmamış yarışmalara katılmaktan caydırıcı bir etkiye sahip olduğunu belirtmişlerdir. Düzenleme gücünü kullanarak ISU’nun, rakiplerin sürat pateni organizasyonu yapmasını etkin bir şekilde engellediğini ve ISU’nun 2014 yılı uygunluk kurallarının Treaty on the Functioning of the European Union (Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma – TFEU)’nun 101 ve 102. maddelerine aykırı olduğunu ileri sürmüşlerdir.[12]
III. Komisyon’un Kararı
2016 yılında ISU tarafından yapılan bir dizi değişikliğe rağmen, Komisyon 2017 yılında uygunluk kurallarının TFEU’nun 101. maddesini ihlal ettiğine karar vermiştir.[13] ISU, sporcuların sağlık ve güvenliği ile yarışmanın bütünlüğünün korunması ve yarışmaların iyi işlemesine katkı sağlanması olmak üzere izin sisteminin ulaşmak istediği bir dizi hedefe atıfta bulunmuş, ancak bu savunmalar Komisyon tarafından yerinde görülmemiştir.
Komisyon’a göre ISU ve üyeleri tarafından uygulanan kurallar, sürat pateni etkinliklerinin organizasyonu ve ticarileştirilmesi pazarında rekabetin kısıtlanması amacı taşıyan teşebbüs birliği kararıdır.[14] Zira söz konusu kurallar, hem ISU tarafından onaylanmamış yarışmalara katılacak sporculara ciddi yaptırımlar uygulama tehdidi içererek ISU ve üyeleri dışındaki kişilerin uluslararası sürat pateni etkinlikleri düzenlemesini engellemekte hem de sporcuların ekonomik faaliyette bulunma özgürlüğünü kısıtlamaktadır.[15]
Komisyon ayrıca rekabeti kısıtlayıcı etkilerin tahkime başvuru zorunluluğu ile daha da güçlendirildiği kanaatindedir. Buna göre, Spor Tahkim Mahkemesi’ne (Court of Arbitration for Sport – CAS) verilen münhasır yargı yetkisi nedeniyle sporcuların anlaşmazlıkları AB hukuku yerine İsviçre Hukuku temelinde karar verme eğiliminde olan bir tahkim organı tarafından değerlendirilmektedir.[16] Sporcuların uyuşmazlık halinde CAS’a başvurmak dışında bir opsiyonu olmadığı gibi CAS da uyuşmazlığın çözümünde AB rekabet hukuku kurallarını uygulamamaktadır.[17]
ISU, Şubat 2018’de Komisyon’un kararına itiraz etmiş ve diğer savunmalarının yanı sıra, uygunluk kurallarının rekabeti kısıtlayıcı amaç taşımadığını, kuralların orantılılığının değerlendirilmediğini ve tahkim sisteminin kısıtlayıcı etkileri güçlendirmediğini ileri sürmüştür. 16 Aralık 2020 tarihli kararında Genel Mahkeme, uygunluk kurallarının rekabeti ihlal ettiğini onaylarken, Komisyon’un kararının ISU tahkim kurallarına ve tahkimin izin sisteminin kısıtlayıcı etkilerini güçlendirmedeki rolüne atıfta bulunan maddelerini yerinde bulmamıştır.[18]
IV. Genel Mahkeme’nin Kararı
ISU’nun rekabet hukukuyla ilgili itirazı uygunluk kurallarının doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşımadığı veya bu etkiyi doğurmadığı yahut doğurabilecek nitelikte olmadığı yönündedir.[19] Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (Court of Justice of the European Union- ABAD) yerleşik içtihadına[20] atıf yapan Genel Mahkeme’ye göre, teşebbüsler arasındaki bir anlaşmanın, TFEU’nun 101(1) maddesi anlamında amacının rekabetin kısıtlanması olarak değerlendirilebilmesi için hükümlerin içeriğine, amacına, ekonomik ve hukuki kontekstine bakmak gereklidir.[21] ABAD, benzer kuralların meşruiyetini MOTOE kararında TFEU’nun 102. maddesi kapsamında değerlendirmiş[22] ve “yarışmaları düzenleyen ve ticari olarak işleten bir tüzel kişiye bu yarışmaları düzenleme ve bunların hangi koşullar altında düzenleneceğini belirleme görevinin verilmesi durumunda” kuralların bozulmamış rekabetin korunmasına hizmet etmesi gerektiğine karar vermiştir.[23] MOTOE, her ne kadar TFEU m.102’yle ilgili olsa da Genel Mahkeme aynı ilkelerin m.101 kapsamında da uygulanabileceği kanaatindedir.[24]
Genel Mahkeme’ye göre, uygunluk kurallarının hakim durumun kötüye kullanılması veya rekabeti ihlal eden kısıtlamalar olarak nitelendirilmesi, bu kurallarla güdülen amaçlara bağlıdır.[25] Bu kapsamda Mahkeme, TFEU’nun 165.maddesine atıf yapmıştır.[26] Bu madde “Birlik, sporun kendine özgü niteliğini, gönüllülük esasına dayalı yapısını ve sosyal ve eğitsel işlevini göz önünde tutarak, sporda Avrupa boyutunun geliştirilmesine katkıda bulunur… Birlik eylemi aşağıdakileri hedefler: …spor karşılaşmalarında dürüstlük ve şeffaflığın ve spordan sorumlu kurumlar arasında işbirliğinin teşvik edilmesi ve başta en genç sporcular olmak üzere, sporcuların bedensel ve ahlaki bütünlüğünün korunması yoluyla, sporda Avrupa boyutunun geliştirilmesi.” Dolayısıyla, bir kuralın amacının sporun bütünlüğünü, katılımcıların sağlık ve güvenliğini,[27] sistemin yapısını ve işleyişini koruma[28] olduğunu belirtmek ve bunu ispatlamak bu kuralı ABAD’ın ihlal olarak değerlendirmemesi bakımından ileri sürülebilir.[29]
Spor federasyonları, piyasa üzerinde kısıtlayıcı etkileri olan davranışlarını aklamak için TFEU m.165’te sayılanlar gibi bir dizi amaç gösterebilirler. Ancak TFEU 101(1) maddesindeki analiz bağlamında, hakimin kısıtlamaların neden olduğu etkilerin doğal olarak amaçlara ulaşılmasıyla orantılı olup olmadığını değerlendirmesi gerekir.[30] Genel Mahkeme, spor federasyonlarının düzenleyici gücünü piyasadaki rekabeti bozmak için kullanmamaları amacıyla bu gücün kısıtlamalara, yükümlülüklere ve incelemeye tabi tutulması gerektiğini belirtmiştir.[31] Bu nedenle, ön izin kriterleri açıkça tanımlanmalı, şeffaf ve gözden geçirilebilir olmalı, ayrımcı olmamalı ve üçüncü kişi konumunda olan organizatörlerin ilgili pazara etkin bir şekilde erişimini sağlamalıdır.[32] Genel Mahkeme, ISU tarafından kullanılan kriterlerin başvuruyu reddetme konusunda kendisine geniş bir takdir yetkisi verdiğini ve bunun da keyfi muameleye yol açtığını vurgulamıştır.[33]
Sonuç olarak Genel Mahkeme, sporun bütünlüğünün korunmasının TFEU 165. maddede tanınan meşru bir amaç olduğunu ve ISU’nun haklı olarak hem spor bahislerinden kaynaklanabilecek manipülasyon risklerinden kaçınmaya hem de spor müsabakaları için ortak bir standart oluşturmaya yönelik kurallar belirleyebileceğini kabul etmiş, ancak mevcut durumda ISU tarafından benimsenen kuralların, bu tür hedeflere ulaşmak için gerekli olanın ötesine geçtiğinin ve buna bağlı olarak bu hedeflerle orantılı olmadığının altını çizmiştir. Dolayısıyla, Komisyon’un ön izin sisteminden kaynaklanan kısıtlamaların söz konusu amaçlarla aklanamayacağına ilişkin tespiti haklı bulunmuştur. Tüm bu açıklamalar ışığında, uygunluk kurallarının, özellikle içeriklerinin, amacının rekabeti kısıtlama olduğuna ilişkin Komisyon kararı onanmıştır.[34]
V. Kararın Analizi
Genel Mahkeme’nin kararı spor federasyonlarının bir izin sistemi öngörmesini engellememekte, yalnızca bu izin sisteminin meşru sportif hedefler peşinde olup olmadığını ve mevcut bir çıkar çatışmasını azaltacak şekilde yapılıp yapılmadığı sorgulamayı gerektirmektedir. Spor federasyonlarının izin sisteminin işleyişi için gerekli kriterleri belirlerken halâ bir takdir vardır ve kendi ekonomik çıkarlarını korumak da bunlardan biri olabilir.[35] Ancak uluslararası spor federasyonları herhangi bir izin sistemi öngörmek istediklerinde artık bu sistemin şeffaf, ayrımcı olmayan ve doğrulanabilir kriterler üzerine kurulması gerekecektir. Söz konusu kriterler, üçüncü kişi konumundaki organizatörler tarafından sağlandığında bu organizatörlerin yarışma düzenlemelerine ve sporcuların yaptırımlardan korkmadan bu yarışmalara katılımına izin vermelidir. Kriterler ayrıca sporun haklı kıldığı hedeflere ulaşmayla orantılı olmalıdır. Bu hedefler arasında sporun düzgün işleyişi (standart kurallar, etkinlik takvimleri, rekabetçi denge, adalet ve açıklık dahil); sporcuların sağlık ve güvenliğinin korunması (anti-doping dahil); sporun bütünlüğü (yolsuzlukla ve kumarla mücadele dahil) ve gençlerin eğitiminin teşvik edilmesi olabilir.[36] Kısacası, izin sisteminin üzerine kurulduğu kriterlerin rekabet karşıtı pazar kapatma ve rakiplerin aleyhine federasyonun kendi ekonomik çıkarları koruma amacı olmaması gerekmektedir.[37]
Genel Mahkeme’nin kararı uluslararası spor federasyonlarının yarışmaları, etkinliklerini ve üyelik kurallarını düzenlerken dikkate almaları gereken bir dizi kriter getirdiği için önemlidir. Bu karar uyarınca pek çok spor federasyonunun, rekabet kurallarına uyum sağlamak için kendi düzenlemelerini değiştirmesi veya güncellemesi gerekeceği açıktır; bu da sporun bütünlüğünü ve güvenliğini koruma ile üçüncü kişi konumundaki organizatörlerden gelen ticari baskıları ele alma arasında bir denge kurmayı gerektirecektir.[38] ISU, Genel Mahkeme’nin kararına karşı ABAD’a itiraz edilebilir.
Dipnotlar
Judgment of the General Court (Fourth Chamber, Extended Composition), The International Skating Union v European Commission T-93/18, ECLI:EU:T:2020:610, https://curia.europa.eu/juris/document/document.jsf?text=&docid=235666&pageIndex=0&doclang=EN&mode=lst&dir=&occ=first&part=1&cid=6674110(‘Karar’). ↩︎
Press Release, The General Court confirms that the rules of the International Skating Union (ISU) providing for severe penalties for athletes taking part in speed skating events not recognised by it are contrary to EU competition law, https://curia.europa.eu/jcms/upload/docs/application/pdf/2020-12/cp200159en.pdf(‘Press Release’), s. 1-3. ↩︎
Karar, para 1. ↩︎
Karar, para 2. Üyeler için bkz., ISU, Member Federations https://www.isu.org/inside-isu/about/member-federations. ↩︎
Karar, para 3. ↩︎
Karar, para 4. ↩︎
Karar, para 5. ↩︎
Karar, para 6. ↩︎
Karar, para 7; David Zeffman, Magnus Wallsten, Michiel van Dijk ve Annemieke Hazelhoff, ‘The General Court of the European Union Issues its Judgment in the International Skating Union Case’, 22 Aralık 2020, https://www.lexology.com/library/detail.aspx?g=99e93008-97ec-40dc-bcf9-3ecf784e3f4d. ↩︎
Karar, para 10. Kurallar 2018’de tekrar değişmiştir, bkz., International Skating Union Constitution and General Regulations 2018 as accepted by the 57th Ordinary Congress June 2018, https://www.isu.org/speed-skating/rules/ssk-constitution/file, Rule 102, s. 90 vd.. ↩︎
Press Release, s. 1. ↩︎
Karar, para 20. ↩︎
CASE AT. 40208 - International Skating Union’s Eligibility Rules, Antitrust Procedure Council Regulation (EC) 1/2003 Article 7 Regulation (EC) 1/2003 Date: 08/12/2017 https://ec.europa.eu/competition/antitrust/cases/dec_docs/40208/40208_1579_5.pdf(‘Komisyon Kararı’). ↩︎
Komisyon Kararı, para 8.3.2.1. ↩︎
Komisyon Kararı, para 8.3.2.2. ↩︎
Komisyon Kararı, para 5. ↩︎
Komisyon Kararı, para 6. ↩︎
Andrea Cattaneo, ‘International Skating Union v Commission: Pre-authorisation Rules and Competition Law’, Journal of European Competition Law & Practice (2021) Vol. 12, No. 4, s. 318. ↩︎
Karar, para 64. ↩︎
ABAD, Judgment of 16 July 2015, ING Pensii, C‑172/14, EU:C:2015:484, para 33 ve orada atıf yapılan kararlar. ↩︎
Karar, para 66. ↩︎
ABAD, Judgment of 1 July 2008 MOTOE, C-49/07, EU:C:2008:376. ↩︎
MOTOE, para 51. ↩︎
Karar, para 71. ↩︎
Karar, para 77. ↩︎
Karar, para 78. ↩︎
AG Kokott’s Opinion in MOTOE C-49/07, EU:C:2008:376, para 90. ↩︎
ABAD, Judgment of 13 April 2000, Lehtonen and Castors Canada Dry Namur-Braine ASBL v Fédération royale belge des sociétés de basket-ball C-176/96 (FRBSB) [2000] ECR I-02681, para 54. ↩︎
Cattaneo, s. 319. ↩︎
ABAD, Judgment of 19 February 2002, Wouters and Others, C-309/99, EU:C:2002:98, para 97; Judgment of 18 July 2006, Meca-Medina and Majcen v Commission, C-519/04 P, EU:C:2006:492, para 42. ↩︎
Karar, para 70. ↩︎
Karar, para 88. ↩︎
Karar, para 110. ↩︎
Press Release, s. 2. ↩︎
Cattaneo, s. 320. ↩︎
Zeffman, Wallsten, van Dijk ve Hazelhoff. ↩︎
Cattaneo, s. 320; Andrea Cattaneo and Richard Parrish, Sports Law in the European Union (Alphen aan den Rijn: Wolters Kluwer, 2020) s. 72. ↩︎
Zeffman, Wallsten, van Dijk ve Hazelhoff. ↩︎