Lexpera Blog

Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği Yönetmeliği Uygulamasının COVID-19 Salgını Kapsamında Değerlendirilmesi

Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği Hakkında Yönetmelik, 30.04.2011 tarih ve 27920 Resmi Gazete sayısı ile, 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa göre sigortalı sayılan kişileri hizmet akdine tabi olarak çalıştıran işverenin, genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerini geçici olarak önemli ölçüde azaltması veya işyerinde faaliyeti tamamen veya kısmen geçici olarak durdurması hallerinde, işçilere kısa çalışma ödeneği ödenmesine ilişkin usul ve esaslarını düzenlemeyi amaçlamak üzere yürürlüğe girmiştir. Söz konusu yönetmelik 9/11/2018 tarih ve 30590 Resmi Gazete sayısı ile yapılan değişiklikle eklenen maddelerle son halini almıştır.

İşbu yazımızda, Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği’nden yararlanmak isteyen işverenlerin taşıması gereken şartlar, başvurunun ne şekilde yapılacağı, ödenek için uygunluk alınması ve uygulama sırasında en çok karşılaşılan sorunlara ilişkin hususlara değinilecektir.

I. Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği’ne Başvuru Yapmak İsteyen İşverende Aranan Şartlar Nelerdir?

Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği Yönetmeliği ile, genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde, işyerinde üç ayı aşmamak üzere sigortalılara çalışamadıkları dönem için gelir desteği sağlanması amaçlanmaktadır.[1]

Bu kapsamda Covid-19 salgını sebebiyle işverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen, bunun sonucu olarak bertaraf edilmesine imkân bulunmayan, geçici olarak çalışma süresinin azaltılması veya faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması ile sonuçlanan dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumlardan kaynaklı olarak “zorlayıcı sebeple” işbu ödenek için başvuru yapılabilecektir.

Yönetmelikte bahsi geçen “zorlayıcı sebebin” işveren nezdinde ne şekilde tezahür edeceğinden anlaşılması gerekenin, Covid-19 salgını sebebiyle, Çin veya salgın hastalıktan etkilenen ülkelerle ithalat-ihracat yapan işyerlerinde siparişlerin azalması veya iptal edilmesi, satışların durması, hammadde tedarikinin sağlanamaması veya İçişleri Bakanlığı’nın yayımlamış olduğu genelge ile zorunlu olarak işyerini kapatmak zorunda kalan işverenlerin anlaşılması gerektiği kanaatindeyiz.

Burada önemle belirtmek isteriz ki, söz konusu ödenekten yararlanmak isteyen işverenler açısından herhangi bir sektörel veya bölgesel ayrım olmamakla birlikte, Sosyal Güvenlik Kurumu’na prim borcu ve/veya vergi borcu olan işverenlerin de başvurularına yönelik herhangi bir kısıtlama bulunmamaktadır.[2]

II. Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği’ne Başvuru Ne Şekilde Yapılır? İŞKUR Tarafından Uygunluk Denetimi Ne Şekilde Yapılacaktır?

Yukarıda belirtilen şartları sağlayan işveren bağlı bulunduğu İŞKUR Şubesi’ne elektronik ortamda aşağıdaki şekilde müracaat edecektir;

  • İşveren, salgın hastalık sebebiyle etkilenmiş olduğu genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebepleri açıklayarak bağlı bulunduğu Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü (İŞKUR) şubesine kısa çalışma yapılması için başvuruda bulunur. Söz konusu başvuruda işyerinin unvanını, adresini, işyeri İŞKUR numarasını ve sosyal güvenlik işyeri sicil numarasını belirtmek ve kısa çalışma yaptırılacak işçilere ilişkin bilgileri içeren listeyi Kurum birimine teslim etmek zorundadır.

  • İşverenin kısa çalışma talebi, öncelikle Kurum birimi tarafından sebep ve şekil yönünden değerlendirilir.Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumlardan ileri gelen zorlayıcı sebeplerin varlığı yönünde kuvvetli emarenin bulunması halinde, Yönetim Kurulunca karara bağlanır.

  • Uygunluk tespiti sonuçları Kurum birimince işverene bildirilir. İşveren bu durumu, işyerinde işçilerin görebileceği bir yerde ilan eder veya ilan yoluyla işçilere duyuru yapılamadığı durumlarda, kısa çalışmaya tabi işçilere yazılı bildirim yapılır.

  • Kısa çalışma başvurusu ve uygunluk tespitine ilişkin diğer işlemler Kurum ve/veya Bakanlık tarafından belirlenir.

  • Kısa çalışma talebinin Sosyal Güvenlik Kurumu ilgili birimince kabul edilmesi halinde, günlük kısa çalışma ödeneğinin miktarı, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 39 uncu maddesine göre işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının % 150’sini geçmemek üzere, sigortalının son on iki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının % 60 şeklinde olacaktır.[3]

Burada önemle belirtmek isteriz ki, ilgili yönetmeliğin ilk yayımlandığı tarihte söz konusu uygunluk tespiti İş Müfettişi tarafından bizzat işyerlerine giderek yerinde yapılmakta idi. Ancak Covid-19 salgını sebebiyle ülke genelinde alınan tedbirler kapsamında yönetmelikte belirlenen uygunluk denetiminin esnetilerek sadece “evrak üzerinden denetim” yapılacağı kanaatindeyiz.

Bu doğrultuda işverenlerin başvuru sırasında bahse konu salgının ekonomik anlamda işyerlerini ne şekilde etkilediğine ilişkin tüm bilgi ve belgeleri başvuru talebine eklemesi uygun olacaktır. Ayrıca başvuru sırasında eksik belge bulunması halinde İŞKUR tarafından işveren ile irtibata geçilerek söz konusu eksikliğin ivedilikle tamamlanması sağlanacaktır.

III. İşveren, Kısa Çalışmadan Hangi Şekillerde Yararlanabilir?

İşveren, Kısa Çalışma uygulamasından, zorlayıcı sebeplerin varlığı halinde işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması şeklinde yararlanabilir.

Ödenekten yararlanma süresinin işyerinde üç ayı aşmamak üzere olabileceğini (Cumhurbaşkanı kararı ile 6 aya kadar uzatılabilir.) ve her bir işletmenin sadece 1 kez yararlanabileceğini tekrar belirtmek isteriz.

İşveren, yönetmelikte belirtilen bu hallerden hangisinin işyeri için uygun olacağı hususunu ise, işyerinin durum ve şartlarına göre kendisi belirleyebileceği gibi, uygulamasının ne şekilde olacağını da yine kendisi tayin edecektir.

Bu noktada “haftalık çalışma süresinde azaltmaya” gidilmesinden anlaşılması gereken, işyerindeki haftalık çalışma süresinin en az 1/3 oranında azaltılması şeklinde olmalıdır. Örneğin; haftada 6 gün çalışan bir işyerinde en az 2 gün çalışma yapılmaması veya haftada 45 saat çalışan bir işçinin en az 15 saat çalıştırılmaması gibi.

Ayrıca yönetmelikte sayılan yararlanma hallerinin tek başına uygulanabileceği gibi, kümülatif şekilde de uygulanabileceği kanaatindeyiz. Zira işverenin, durumun şartları göz önüne alındığında işyerindeki bir bölümünün en az dört hafta süreyle komple kapatabileceği gibi, diğer bölümleri için haftalık çalışma süresinin kısaltılması şeklinde de başvuru yapabilir olması gerekir.

Ve yine belirtmekte yarar görmekteyiz ki, iş müfettişlerince uygunluk tespiti tamamlandıktan sonra işveren, yeni işçi ve/veya çalışılmayan sürenin arttırılması için talepte bulunulabilmekle birlikte bu durum yeni bir başvuru olarak değerlendirilmektedir. Ancak, çalışılmayan sürenin azaltılması veya işyerinin tekrar faaliyete başlama durumlarının İŞKUR’a hızlı bir şekilde bildirimi yeterli olacaktır.[4]

İşverenin, kısa çalışma uygulaması devam ederken, normal faaliyetine başlamaya karar vermesi halinde durumu Kurum birimine, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı işçi sendikasına ve işçilere altı işgünü önce yazılı olarak bildirmesi zorunludur.

IV. Kısa Çalışma Ödeneği’nden Hangi İşçiler Faydalanabilecektir? Ödenekten Faydalanan İşçilerin Hakları Nelerdir?

Öncelikle belirtmek isteriz ki, Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği’ne işçi doğrudan başvuramamakta olup, başvurunun bağlı bulunduğu işvereni tarafından yapılması gerekmektedir. Ayrıca işverenin de, başvuru yaparken işçiden herhangi bir muvafakat almasına gerek bulunmamaktadır.

İlgili Yönetmelikte, ödenekten yararlanabilecek işçilerin “kısa çalışmanın başladığı tarihte, 4447 sayılı Kanunun 50 nci maddesine göre çalışma süreleri ve işsizlik sigortası primi ödeme gün sayısı bakımından işsizlik ödeneğine hak kazanmış olması gerektiği” ve bu kapsamda işçinin ödenekten yararlanabilmesi için kısa çalışmanın başladığı tarihten önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olup, son 3 yıl içinde en az 600 gün prim ödemiş olması şartı aranmakta idi.

Ancak söz konusu şart, 26.03.2020 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 41.maddesinde belirtilen Geçici 23. madde ile, “kısa çalışma başlama tarihinden önceki son 60 gün hizmet akdine tabi olanlardan son üç yıl içinde 450 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödenmiş olması şeklinde uygulanır.[5] şeklinde esnetilmiştir.

Bu doğrultuda, kısa çalışma başlama tarihinden evvel son 60 gün hizmet akdine tabi olanlar ve son üç yıl içerisinde 450 gün prim ödemesi bulunan işçiler, işverenin Kısa Çalışma talebi uygun görüldüğü takdirde ödenekten yararlanabilecektir. 60 gün hususunun değerlendirilmesinde ise; İŞKUR tarafından hizmet akdinin feshinden önceki son 60 günde hizmet akdinin devam etmiş olması yeterlidir. Eksik prim gün sayısı bildirilmiş olsa bile hizmet akdi bulunması halinde işçi kısa çalışmadan faydalanabilecektir.[6]

Bu koşulu taşımayanlar ise, şayet daha evvel işsizlik ödeneğinden yararlanmış ancak tekrar işe başladığı tarihte yukarıda belirtilen koşulları sağlamıyor ise kısa çalışma süresini geçmemek üzere son işsizlik ödeneği hak sahipliğinden kalan süre kadar kısa çalışma ödeneğinden yararlanmaya devam edecektir.

Ayrıca yine kronik hastalığı olan veya 65 yaş üstünde olan işçilerde Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği’nden faydalanabileceği gibi, emekli olup çalışanlar ise söz konusu ödenekten faydalanamayacaklardır.[7]

Ödenekten faydalanan işçiler açısından İŞKUR tarafından kısa çalışma süresi boyunca, kısa çalışma ödeneği ve genel sağlık sigortası primi ödemesi yapılacaktır.

V. Kısa Çalışma Ödeneği Miktarı, Ödeme Süresi ve Ödemenin Ne Şekilde Yapılacağı Hususu:

Kısa Çalışma uygulanan işyerlerinde, işçilere ödenecek günlük kısa çalışma ödeneğinin miktarı, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 39 uncu maddesine göre işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının % 150’sini geçmemek üzere, sigortalının son on iki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının % 60 şeklinde olacaktır.

Burada dikkat edilmesi gereken husus, şayet işveren tarafından;

  • Haftalık çalışma süresinde azaltmaya gidilecek ise, bu husus haftalık çalışma süresinin en az 1/3 oranında azaltma şeklinde yapılacağından örneğin; haftada 6 gün çalışan bir işyerinde en az 2 gün çalışmama şeklinde uygulanan kısa çalışmada, çalışılmayan 2 günün ücreti İŞKUR tarafından yatırılacak; çalışılan 4 günün ise maaş+ SGK ödemesi işveren tarafından karşılanacaktır.

  • Bölüm veya işyeri kapatma şeklinde kısa çalışmadan yararlanılması halinde ise; işveren hiçbir ödeme yapmayacak ve tüm ödeme İŞKUR tarafından karşılanacaktır.

Ödenekten yararlanan işçilere, söz konusu ödemeler PTT Bank aracılığı ile kendi hesaplarına yapılacaktır. Kısa çalışma yapılan süreler için, kısa çalışmaya tabi tutulan işçiler adına SGK Aylık Prim ve Hizmet Belgesi ile eksik gün gerekçesi “18-Kısa Çalışma Ödeneği” olarak bildirilir. Kısa çalışma ödeneğinin süresi üç ayı aşmamak kaydıyla kısa çalışma süresi kadardır. Ayrıca kısa çalışma yapan işçinin çalışılmayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerine ilişkin ücret ve kısa çalışma ödeneği miktarı, kısa çalışma yapılan süreyle orantılı olarak işveren ve Kurum tarafından ödenir.[8]

VI. Kısa Çalışma Ödeneği Kapsamında Fazla ve Yersiz Ödemenin Tahsili ve Ödemenin Kesilmesi Hususu:

İşveren, Kısa Çalışma başvurusu sırasında İŞKUR’a teslim ettiği belgelerin doğruluğu ve bağlayıcılığından sorumludur. Bu kapsamda işverenin yukarıda belirtilen şartları sağlamadığı halde ödenekten yararlanması veya işçi tarafından şartları sağlamadığı halde işverene yanlış ve hatalı bilgi vererek ödenekten yararlananlar hakkında İŞKUR tarafından işlem yapılır.

Bu kapsamda İŞKUR tarafından, işverenin hatalı bilgi ve belge vermesi nedeniyle yapılan fazla ödemeler, yasal faizi ile birlikte işverenden, işçinin kusurundan kaynaklanan fazla ödemeler ise yasal faizi ile birlikte işçiden tahsil edilir.

Ayrıca Kısa çalışma ödeneği alanların işe girmesi, yaşlılık aylığı almaya başlaması, herhangi bir sebeple silâh altına alınması, herhangi bir kanundan doğan çalışma ödevi nedeniyle işinden ayrılması hallerinde veya geçici iş göremezlik ödeneğinin başlaması durumunda geçici iş göremezlik ödeneğine konu olan sağlık raporunun başladığı tarih itibariyle kısa çalışma ödeneği kesilir.

Sonuç

  • İşveren tarafından Covid-19 salgını sebebiyle yönetmelikte belirtilen “zorlayıcı sebep” halleri bulunması halinde Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Yönetmeliği’ne başvurulabilecektir.

  • Başvurular işverenin bağlı bulunduğu İŞKUR Şubesi’ne elektronik ortamda yapılacaktır.

  • İşveren, yönetmelikten haftalık çalışma süresinin azaltılması, bölüm veya işyeri kapatma şeklinde yararlanabileceği gibi, bu seçeneklerden kümülatif şekilde de yararlanabilir.

  • Kısa Çalışma uygulamasına başvuru yapılması için, işçinin muvafakatine ihtiyaç duyulmamakla birlikte, işçi doğrudan İŞKUR’ a bu yönde bir taleple başvuramayacaktır.

  • İşçinin ödenekten yararlanabilmesi için, kısa çalışma başlama tarihinden evvel son 60 gün hizmet akdine tabi olması ve son üç yıl içerisinde 450 gün prim ödemesi bulunması şarttır.

  • İŞKUR tarafından yapılacak ödemeler bizzat işçinin hesabına yapılacak olup; yapılacak ödeme miktarı aylık asgari ücretin brüt tutarının % 150’sini geçmemek üzere, sigortalının son on iki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının % 60 şeklinde olacaktır.

  • İşveren veya işçi tarafından İŞKUR’a hatalı ve yanlış bilgi verilerek ödenekten yararlanılması halinde, kurum tarafından yasal faizi ile ödenen miktar tahsil edilir.

  • Kısa çalışma ödeneği alanların işe girmesi, yaşlılık aylığı almaya başlaması, herhangi bir sebeple silâh altına alınması, herhangi bir kanundan doğan çalışma ödevi nedeniyle işinden ayrılması hallerinde veya geçici iş göremezlik ödeneğinin başlaması durumunda geçici iş göremezlik ödeneğine konu olan sağlık raporunun başladığı tarih itibariyle kısa çalışma ödenekleri kesilecektir.


Dipnotlar


  1. www.iskur.gov.tr ↩︎

  2. www.iskur.gov.tr/sıkca sorulan sorular ↩︎

  3. 30.04.2011 tarih ve 27920 sayılı Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği Hakkında Yönetmelik ↩︎

  4. www.iskur.gov.tr/sıkca sorulan sorular ↩︎

  5. 26.03.2020 tarihli 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ↩︎

  6. www.iskur.gov.tr/sıkca sorulan sorular ↩︎

  7. Dr. Cahit Evcil-E.SGK Başmüfettişi / www.gazetevatan.com.tr ↩︎

  8. www.iskur.gov.tr ↩︎

Lexpera Blog’da yayımlanan yazılar, yazarlarının görüşlerini ifade eder. Lexpera Blog’da bir yazıya yer verilmesi, o yazıda savunulan görüşlerin On İki Levha Yayıncılık tarafından benimsendiği anlamına gelmez. Yazılar, bilgi amaçlı olup, hukuki mütalaa ya da tavsiye niteliği taşımamaktadır.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve diğer mevzuat hükümlerine aykırı ve bilimsel yazma etik kurallarını aşan iktibaslar konusunda yazarların ve On İki Levha Yayıncılık’ın rızası bulunmamaktadır.
Author image
KayaBekler Yeminli Mali Müş. Bağımsız Denetim ve Danışmanlık A. Ş.
Avukat | Attorney at Law
Danışman | Consultant