Lexpera’da Geçen Hafta (14-20 Eylül 2024)
Literatür, içtihat ve mevzuata ilişkin önemli gelişmeleri içeren haftalık bültenimizin 147. sayısını siz üyelerimizin dikkatine sunuyoruz.
Literatür
Geçen hafta Lexpera’ya yüklenen eserler aşağıda yer almaktadır:
İshak Kamil Kisbet, Kentsel Dönüşüm Hukukunda Riskli Yapı Tespiti
Eserde, kentsel dönüşümün amacına değinildikten sonra Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında riskli yapının unsurları, mülkiyet çeşitlerine göre kimlerin riskli yapı tespiti başvurusunda bulunabileceği, riskli yapı tespitinin hukuki sonuçları, riskli olduğu tespit edilen yapı hakkında ilgililer tarafından alınacak kararlar ve bu kararlara bağlı olarak yapılacak işlemler incelenmiştir.
Krisztina Karsai, Adem Sözüer, Liane Wörner (Ed.), Digital Criminal Justice: A Studybook-Selected Topics for Learners and Researchers
Kitapta, dijital olarak elde edilen delillerin kabul edilebilirliği, yapay zekâ esaslı cezai risk değerlendirme araçları, suç tahmin araçları ve suçluların elektronik olarak izlenmesi başta olmak üzere ceza hukukunun kapsamına giren birçok yeni zorluk, karşılaştırmalı bir bakış açısıyla ele alınmış; modern ceza hukukunun acil sorunlarına çözüm önerileri sunulmuştur.
Çağla Tansuğ, İdari Faaliyetlerde İşlenen Kişisel Verilerin İdare Tarafından Korunması
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca, idari faaliyetler kapsamındaki kişisel veri işleme hallerinin tabi olduğu hükümlerin, veri sorumlusu idareler ve ilgili kişiler için diğer veri işleme hallerinden farklılaşabilen önemli hukuki sonuçlar doğurmaya elverişli olduğuna değinilen çalışmada, idarenin, idari faaliyetler kapsamında kişisel verileri hukuka uygun işlemek ve veri ihlalleri karşısında koruyabilmek için gözetmesi gereken hususlar ortaya konulmuştur.
Ahmed Dırar Güngördü, Yabancı Unsurlu İş Sözleşmelerinde İşçilik Alacakları
Eserde, yabancı işçilerin hangi işçilik alacağına ne tür şartlar altında hak kazanabileceği belirtilmiş; hak ettikleri alacakların tamamını elde edebilmelerinin hakkaniyetli olup olmadığı hususu değerlendirilmiş ve bu konuya ilişkin tartışmalar yorumlanarak uygulamadaki eşitsizliklere çözüm aranmıştır.
Serkan Kaya (Ed.), Milli Tahkim Kapsamında Tahkime Elverişlilik
Çalışmada, Türk hukukunda tartışmalı olan sınai haklara ilişkin uyuşmazlıkların, rekabet hukuku uyuşmazlıklarının, iflâs davalarının, itirazın iptali davasının ve bireysel iş hukuku uyuşmazlıklarının tahkime elverişliliği ayrıntılı olarak ele alınmıştır.
Duygu Tüzün Karakoçak, Kamu Görevlileri Hakkında Uygulanan Hediye Alma Yasağı
Kitapta, hediye alma yasağının konusu, gerekçesi ve muhatabı üzerinde durulmuş; hediye, etiğe aykırılık ve kamu görevlisi kavramlarına değinilmiş; Türk hukukunda hediye alma yasağına ilişkin düzenlemeler incelenmiş ve hediye alma yasağının denetlenmesi ile yasağın ihlal edilmesinin sonuçları tartışılmıştır.
Davut Armağan, Türk Borçlar Hukukunda İkale Sözleşmesi
Eserde, karşılıklı anlaşma ile bir borç ilişkisini sona erdirme yolu olan ikale sözleşmesi borçlar hukuku perspektifinden ele alınmış; ikale sözleşmesinin yapısı, kuruluşu, geçerliliği ve hükümleri, ikale sözleşmesi bakımından söz konusu olabilecek özel durumlar gibi konulara yer verilmiştir.
Şükrü Yıldız, Hukuki Mütalaalar-5
Hukuki Mütalaalar serisinin beşinci kitabında 13 adet hukuki mütalaa yer almakta olup ilginç somut olaylar ve ortaya çıkan sorunların çözümünde savunulan hukuki görüşlerin kamuoyu ile paylaşılması amaçlanmıştır.
M. Ceren Erdem, Medeni Yargılama Hukukunda Yetki Sözleşmeleri
Çalışmanın birinci bölümünde yetki sözleşmesinin hukuki niteliği, Türk hukukunda yetki sözleşmeleri ve sözleşmeye uygulanacak hükümler üzerinde durulmuş; ikinci bölümünde ise yetki sözleşmesinin kuruluşu, geçerlilik şartları, etkisi, hükümleri ve sona ermesi hususlarına değinilmiştir.
Ayşe Nur Afacan, Uluslararası Hukukun Emredici Normları
Eserde, jus cogens olarak da anılan uluslararası hukukun emredici normlarının, klasik uluslararası hukuk yapısından çağdaş bir uluslararası toplum anlayışına doğru atılan adımlardaki önemi üzerinde durulmuş; tüm devletlerin ortak ve diğerlerinden üstün menfaatlerini koruma, uluslararası toplumun barış ve huzur ortamında varlığını sürdürmesini temin etmedeki rolü irdelenmiştir.
Ali Selkor Atak, Roma Hukukunda Tüketim Ödüncü Sözleşmesi (Karz Akdi-Mutuum)
Kitapta, Roma hukukundan günümüze önemini ve bazı özelliklerini halen koruyan, ticari hayatın temel işlemlerinden biri olarak kabul edilen ve mutuum olarak adlandırılan tüketim ödüncü sözleşmesinin hangi özelliklerini günümüze kadar taşınabildiği hangi özelliklerinin ise Roma hukuku döneminden başlayarak değişime uğradığı tespit edilmeye çalışılmış; bu değişimlerin olası nedenleri, müessesenin tarihi gelişimi ve günümüze etkileri aktarılmıştır.
İçtihat
Geçen hafta Lexpera’ya yüklenen kararların dağılımı şu şekildedir:
MAHKEME | KARAR SAYISI |
Anayasa Mahkemesi | 1 |
Yargıtay (Hukuk) | 150 |
Yargıtay (Ceza) | 733 |
Danıştay | 1594 |
Bölge Adliye Mahkemesi | 1489 |
Bölge İdare Mahkemesi | 1 |
TOPLAM | 3968 |
Yüklenen kararlar arasında aşağıda özetine yer verdiğimiz Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na ait karar özellikle dikkati çekmektedir:
Yargıtay HGK., E. 2023/752 K. 2024/319 T. 06.06.2024
Davacı vekili; müvekkili aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emri tebligatı, müvekkilinin eşinin kaza geçirmesi nedeniyle hastanede olduğu dönemde yapıldığından itiraz edildiyse de süresinin kaçırılmış olması nedeniyle takibin kesinleştiğini, davalının eşinin, müvekkilinin eşine borcu bulunduğunu ve belirtilen havalenin bu borcun ödenmesi amacıyla yapıldığını ileri sürerek anılan icra takibinden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, haksız olarak takibe girişilmesi nedeniyle davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, ödeme yapılması halinde istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin maliki bulunduğu taşınmaz üzerine bina yaptığını, davacının eşinin bu binadan iki daire satın almak istediğini ancak kredi notlarının iyi olmaması nedeniyle bir daire için davacının kız kardeşi, diğer daire içinse davacının eşinin ortağı adına konut kredisi kullanıldığını, konut kredisi ile yapılan satış sonrasında müvekkilinin hesabına belirli bir meblağın gönderildiğini, paranın yattığı gün davacının eşinin arayarak bu bedelin borç olarak kendisine verilmesini istediğini, davacı ve eşine yardım etmek amacıyla davaya konu edilen ödemenin yapıldığını, davacının eşinin ölümünden sonra borç alınan parayı inkâr ettiğini, taraflar arasında anılan havale dışında doğmuş bir borç ilişkisinin bulunmadığını ve haciz tutanağında borcun kabul edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesi; havalenin bir ödeme aracı olduğu, karinenin aksinin davalı tarafından ispatlanması gerektiği, havalede paranın borç olarak gönderildiğine ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı, haciz tutanağındaki “Şu an ödeme imkânım yoktur, durumum düzelirse ödeme yapabilirim ancak dosya borcunu ben kullanmadım, itiraz etmiştim, süresinde olmadığı için reddedildi. Dosya borcu ile ilgili olarak ayrıca görüşmeye geleceğim.” şeklindeki beyanın borcun kabulü anlamını taşımadığı, davalının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve davacının anılan icra dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatı talebinin ise reddine karar vermiştir.
İstinaf başvurusu sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi; haciz tutanağındaki davacı beyanının, havale ile gönderilen paranın borç ödemesi değil borç olarak gönderildiğini ispatladığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurmak suretiyle davanın reddine hükmetmiştir.
Temyiz başvurusu sonucunda ilgili Yargıtay Dairesi; davalının dayandığı belgenin yalnız başına borç verildiğini ispata yeterli olmadığı, kural olarak havalenin bir ödeme aracı olup havale belgesinde paranın borç olarak gönderildiğinin belirtilmesi gerektiği, aksi halde gönderilen havalenin bir borcun ödenmesi amacıyla gönderildiğinin karine olarak kabul edilmesi gerektiği, oysa davalı tarafından icra takibine dayanak yapılan havale evrakında paranın borç olarak gönderildiğine dair bir açıklama bulunmadığı, haciz tutanağındaki beyanın kayıtsız şartsız bir kabul beyanı olarak da kabul edilemeyeceği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi; önceki karar gerekçesi yanında, davacının eşinin dava dışı yakınlarına kredi kullandırmak suretiyle davalının eşinden iki daire satın alarak mali sıkıntılarını gidermeye çalışmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu, takip dosyasının içeriğine göre davacının takibe itiraz etmediği, evine dört kez hacze gidildiği, son haciz tutanağındaki beyanı borcu kabul sayılamaz ise de hiçbir aşamada borca karşı gelmediği, icra dosyasında geçen aşamalardan sonra takip tarihinden beş yıl sonra tasarrufun iptali davasının aleyhine sonuçlanması ile borçlu olmadığının tespiti davası açmasının karinenin temelini çürüteceği gerekçesiyle oyçokluğu ile direnme kararı vermiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu; uyuşmazlığın, herhangi bir açıklama içermeyen havaleye dayanılarak başlatılan ve kesinleşmiş icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istenilen olayda, davacının borçlu olup olmadığı ve varılacak sonuca göre davanın kabulüne karar verilmesinin gerekip gerekmediği hususunda toplandığını belirterek haciz tutanağındaki beyanın borcun kabul edildiği anlamına gelmediği, davacının süresinde olmasa dahi borcu kabul etmediğini çeşitli aşamalarda dile getirdiği, ispat yükü kendisinde olan davalının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına oybirliği ile hükmetmiştir.
Mevzuat
Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi
Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Koruma Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün görevleri, Dışişleri Bakanlığı teşkilatı, Dışişleri Bakanlığı Protokol ve Diplomatik İşlemler Genel Müdürlüğü’nün görev ve yetkileri, Dışişleri Bakanlığı Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün görev ve yetkileri, Dışişleri Bakanlığı Diplomatik Güvenlik Genel Müdürlüğü’nün görev ve yetkileri, Hazine ve Maliye Bakanlığı hizmet birimleri, Hazine ve Maliye Bakanlığı Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğü’nün görev ve yetkileri, Hazine ve Maliye Bakanlığı Borçlanma Genel Müdürlüğü’nün görev ve yetkileri, Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın görevleri, Milli Eğitim Bakanlığı taşra teşkilatı ile Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nün görev ve yetkilerine ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi.
Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.
Resmî İlan ve Reklam Yönetmeliği
Yönetmelikte geçen tanımlar, yayımlama hakkı kazanma şartları, teslim yükümlülüğü, asgari ziyaretçi trafik bilgileri, ziyaretçi trafiği ek göstergesi, raporlara ilişkin yapılacak işlem ve süreler, kararlara ilişkin genel hükümler, mahsup ve telafi işlemlerine ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi. Bazı hükümler, 01.10.2024 tarihinde yürürlüğe girecek.
Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.
Bitki Çeşitlerinin Kayıt Altına Alınması Yönetmeliği
Tarımsal bitki türlerine ait çeşitlerin kayıt altına alınması, kayıt listelerinin oluşturulması, kütükte kalış süresi ve silinmesi, bitki genetik kaynaklarının kaydedilmesi, özel sektör tarımsal araştırma kuruluşlarının yetkilendirilmesi ve denetimine ilişkin esasların düzenlendiği yeni bir yönetmelik yürürlüğe girdi. 13.01.2008 tarihli ve 26755 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bitki Çeşitlerinin Kayıt Altına Alınması Yönetmeliği yürürlükten kaldırıldı.
Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Yönetmeliği
Lisanslı depo teminatına ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi.
Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.
Ticari Elektronik İleti Yönetim Sistemi Entegratörleri Hakkında Tebliğ
Ticari elektronik ileti onay ve ret bilgilerinin Ticari Elektronik İleti Yönetim Sistemi’ne (İYS) kaydedilmesine, bu işlemlerin İYS üzerinden entegratörler aracılığıyla veya hizmet sağlayıcılar tarafından gerçekleştirilmesine, entegratörlerin yetkilendirilmesi ve yetkilerinin iptaline dair usul ve esasların düzenlendiği tebliğ yürürlüğe girdi.
Bazı Elektrikli ve Haricen Şarj Edilebilir Hibrit Araçların İthaline İlişkin Tebliğ
Tebliğin adı, amacı ve kapsamı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın izin belgesine tabi eşyaya ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi. Değişiklikler, 20.10.2024 tarihinde yürürlüğe girecek.
Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.
Su Ürünleri Yetiştiriciliği Desteklemesine Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2024/28)
2024-2026 Yıllarında Yapılacak Hayvancılık Desteklemelerine İlişkin Karar kapsamında su ürünleri yetiştiriciliği yapanlara verilecek su ürünleri desteği ile ilgili usul ve esasların düzenlendiği tebliğ, 01.01.2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi. Su Ürünleri Yetiştiriciliği Desteklemesine Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2023/43) yürürlükten kaldırıldı.
İdare Mahkemelerinin Kurulmasına ve Yargı Çevrelerinin Belirlenmesine İlişkin Karar
Burdur İdare Mahkemesi’nin kurulmasına ve yargı çevresinin Burdur ili olarak belirlenmesine, Karabük İdare Mahkemesi’nin kurulmasına ve yargı çevresinin Karabük ili olarak belirlenmesine karar verildi.
Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Karar
Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yer alan transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımına ilişkin hükümlerin uygulanmasına yönelik olan kararda düzenlenen genel rapor, yıllık transfer fiyatlandırması raporu ve ülke bazlı rapordan oluşan belgelendirmeye ilişkin hükümlerde değişikliğe gidildi.
Değişiklikleri karşılaştırmalı olarak görmek için bu bağlantıyı tıklayabilirsiniz.
2025-2027 Dönemi Bütçe Çağrısı ve Eki Bütçe Hazırlama Rehberi
Cumhurbaşkanlığı tarafından, 2025-2027 döneminde makroekonomik ve finansal istikrarın güçlendirilmesi, mali disiplinin korunması, orta vadede enflasyonun tek haneye düşürülerek fiyat istikrarının sağlanması, yeşil ve dijital ekonomiye geçişte teknolojik dönüşümün sağlanması, beşeri sermayenin güçlendirilmesi, işgücü piyasasının etkinleştirilmesi, iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi ve ekonomide kayıt dışılığın azaltılmasına yönelik bütçe çağrısı ve buna ilişkin rehber ilan edildi.
2025-2027 Dönemi Yatırım Programı Hazırlıkları ile İlgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi
Genelgede öngörülen yatırım programı hazırlıkları; sürdürülebilir büyümeyi gerçekleştirmek üzere kamu harcamalarında tasarruf yapmak, enflasyonu düşürerek fiyat istikrarını korumak, yurtiçi tasarrufları artırmak, cari işlemler açığını azaltmak, kamu mali dengelerini ve mali disiplini daha da güçlendirmek ve böylece makroekonomik ve finansal istikrarı korumak hedeflerine yönelik olarak tespit edildi.