Bu başlığı atarken çok zorlanmadım zira veri sorumlusu ve veri işleyen kavramlarının halen tartışmaya açık alanlar olduğunu görüyorum. Amaç şirketlerin uyum çalışmalarının mevzuata uygun gerçekleşmesi yanında gerçekçi olması, Türkiye’de mevcut şirketlerin varlığını devam ettirebilmesi için doğru tanımlar ve uygulanabilir yöntemlerin belirlenmesi ve diğer yasal düzenlemeler doğrultusunda konuya tartışmasız açıklık
Giriş
Koronavirüs (Covid-19) pandemisi nedeniyle; ülkemizde örgün eğitim-öğretime 16 Mart 2020 tarihi itibariyle iki hafta (30 Mart 2020’ye kadar) ara verilmesi kararı[1] alınmış, daha sonra bu ara, Bakanlık kararı ile 30 Nisan 2020’ye kadar, akabinde 31 Mayıs tarihine kadar uzatılmıştır. Yüksek öğretimde dönemin kapanmasına dönük karardan yola
(7226 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 2480 Sayılı Yargı Alanındaki Hak Kayıplarının Önlenmesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin Uzatılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararı Özelinde)
Kendisine has özellikleri nedeniyle alelade bir dava türü olarak kabul edilmesi mümkün olmayan konkordato yargılamasında, geçici mühlet başlangıcının karara gün ve saat olarak geçirildiği, keyfiyetin
Dünya Sağlık Örgütü tarafından Covid-19 salgını, 12.03.2020 tarihi itibariyle pandemi olarak ilan edilmiştir. Bu tarihten itibaren dünyadaki diğer ülkeler gibi ülkemizde de birçok tedbir alınmış ve yasal düzenlemeler yapılmıştır. Bu tedbirlere bakıldığında, 15.03.2020 tarihinde Koronavirüs Tedbirleri Genelgesi yayımlanarak 81 ilde 149.382 iş yerinin faaliyetlerine geçici
1. Giriş
Simsarlık sözleşmesi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 520–525 maddelerinde düzenlenmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nda vekalet ilişkilerinin düzenlendiği dokuzuncu bölümün üçüncü ayrımında düzenlenen simsarlık sözleşmesi maddi fiillere ilişkin olup, vekalet sözleşmesine kıyasla kapsamı daha sınırlıdır. Öyle ki simsarlık sözleşmesinin konusu yalnızca taraflar arasında bir sözleşmenin kurulmasına aracılık