7226 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesi ile, “Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla; a) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın
1. Ülkemizdeki Durum ve Alman Hukukundaki Durumun Genel Karşılaştırması
Tüm Dünyayı etkileyen Kovid-19 salgını sonucu ortaya çıkacak hak kayıplarının engellenmesi amacıyla Ülkemizde, önce Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile bugüne kadar uygulanmayan İcra ve İflâs Kanunu’nun 330’uncu maddesi uygulamaya konulmuş, daha sonra da yargılama ve takip hukukuna ilişkin sürelerin korunması ve
Corona Virüs (Covid 19) olarak bilinen Solunum Yolu Bulaşıcı Hastalığı’nın, Dünya Sağlık Örgütü tarafından “pandemik” ilan edilmesi akabinde, işverenler nezdinde işçilerin çalışma şekli, çalışma düzeni, izin kullandırılıp-kullandırılmayacağı ve ne şekilde kullandırılacağı hakkında yanıtlanması gereken çok sayıda İş Hukuku anlamında soru bulunmakta olup, aşağıda işverenlerin bu dönemde karşılaşabilecekleri mevcut veya
Ülkemizde ilk kez uygulama alanı bulan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’ndaki (“Kanun”) 330. madde, beraberinde açığa kavuşturulması gereken birçok problemi gündeme getirmiştir. Söz konusu problemlerden biri de Kanun’un 330. maddesine istinaden 22.03.2020 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan nafaka alacaklarına dayanan icra takipleri hariç olmak üzere,
2020 yılının tarihe, Covid-19 olarak adlandırılan bir virüsten kaynaklanan salgın nedeniyle, neredeyse tüm insanlığın karantina altında geçirdiği bir dönem olarak geçeceği söylenebilir.
Parlamentolar ve idareler her geçen gün yeni bir tedbir ve/veya çözüm yolu içeren düzenlemeler yayımlamaktadır. Bu kapsamda değerlendirilebilecek bir düzenleme de, 02.04.2020 tarihli Resmi Gazete’