Lexpera Blog

Türkiye Futbol Federasyonu İçin Kritik Gün: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Tarafından 28 Ocak 2020 Günü Karara Bağlanacak Başvurular

Doç. Dr. H. Burak GEMALMAZ[1]

Futbol Federasyonu için kritik gün: 28 Ocak 2020 Salı günü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), başta Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Tahkim Kurulu olmak üzere TFF hukuk kurullarının yapılanma ve işleyişiyle ilgili Türkiye aleyhine yapılmış bazı başvurular hakkındaki kararını açıklayacak (Ali Rıza ve Diğerleri v. Türkiye (App Nos. 30226/10, 17880/11, 17887/11, 17891/11 and 5506/16).

Farklı maddi vakıalardan kaynaklanan söz konusu başvurular TFF hukuk kurullarının yapılanma ve işleyişiyle ilgili hususları içeriyor. Söz konusu başvuruların tamamı adil yargılanma hakkının TFF önündeki süreçlerde uygulanabilirliğiyle ilgili ve temelde hukuk kurullarının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, mahkemeye erişme hakkı ile etkili başvuru hakkı gibi yapısal sorunların yanı sıra tekil vakalardaki belgelere erişim, savunma hakkı, aleni duruşma gibi konuları içeriyor. AİHM, başvuruları birleştirdiği için tek bir karar şeklinde açıklayacak.

Başta Tahkim Kurulu olmak üzere TFF hukuk kurulları önündeki hukuki süreçlerin adil yargılanma hakkına aykırılığının açık olduğu görülüyor. Bu konuda geçen sene kaleme aldığımız makale, International Sports Law Journal’da kamuoyunun değerlendirmesine sunulmuştu.[2] Ayrıca Kamu Denetçiliği Kurumu’nun 2018 yılında düzenlediği “Sporda Hak İhlalleri ve Denetim” çalıştayında AİHM önündeki derdest davalara ilişkin görüşlerimizi gerek kamudan gerekse TFF'den gelen paydaşlarla paylaşmıştık[3] ve FIFA’nın insan hakları sorumluluğuna ilişkin makalemiz ise Socrates Dergisi internet sitesinde[4] yer almıştı.

AİHM kararı ne yönde çıkarsa çıksın, insan hakları denetiminin TFF tasarrufları ile Tahkim Kurulu kararlarını kapsaması, TFF hukuk kurullarının insan haklarını gözeten bir hukuki süreç yürütecek şekilde yeniden teşkilatlanmasını ve hukuk kurulları üyelerinin insan hakları alanında yetkinleşmesini gerektiriyor. Bu noktada önemli olan, söz konusu başvuruların nihai olarak nasıl sonuçlanacağı değil, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından yapılan insan hakları denetiminin TFF’nin tasarrufları ile disiplin kurulları ve Tahkim Kurulu kararlarını kapsıyor olmasıdır. AİHM’in söz konusu başvurularda ayrıntılı sorular yönelterek Türkiye’den savunma talep etmesi bu durumu net olarak göstermekte. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye’ye yönelttiği detaylı sorular, başta adil yargılanma olmak üzere sözleşmesel hakların TFF uyuşmazlık çözüm sisteminin zorunlu süreçlerinde uygulanabilir bulunacağını düşündürtmekte. En azından, TFF kurullarının temel haklara etki doğuran kararlarının Türkiye’ye atfedilebileceği sonucuna varabiliriz. Elbette eğer kararda AİHM adil yargılanma hakkı ihlali sonucuna varırsa, TFF’nin yukarıdaki esasları ivedi şekilde gerçekleştirmesi gerekecek.

Bu arada AİHM önünde TFF’nin tasarruflarından ötürü yarın karara çıkmayacak başka derdest başvurular da bulunuyor. Bu başvurularda adil yargılanma yanında, ifade özgürlüğü, masumiyet karinesi, suçta ve cezada kanunilik ve hukuka aykırı deliller gibi spor hukukunun özgün meselelerinin insan haklarıyla kesişen konular mevcut.[5] Bu vakaların açıklanacak başvurularla birleştirilmemiş olmasının sebebi de anılan vakalarının adil yargılanma hakkı dışındaki diğer haklara ilişkin boyutları olabilir.[6]

Aşağıda, 28 Ocak 2020 Salı günü karara çıkacak başvurular hakkında kısa bilgilendirme metinlerini bulabilirsiniz.

1-) Ömer Kerim Ali Rıza v. Turkey (No. 30226/10, Communicated on 6 February 2018)

TFF organları önündeki hukuki süreçlerden kaynaklanan ve 28 Ocak 2020 tarihinde karara bağlanacak ilk vaka Ömer Kerim Ali Rıza isimli futbolcunun AİHM’e yaptığı başvuru olacak. Ömer Kerim Ali Rıza Trabzonspor ile olan sözleşmesi devam ederken İngiltere’ye dönmüş ve ilgili uyuşmazlık, o dönemde münhasır yetkili TFF Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’na taşınmıştı. Uyuşmazlık Çözüm Kurulu (UÇK) futbolcunun sözleşmesini haksız feshettiğine karar vermiş ve bu nedenle Trabzonspor’a tazminat ödemesine hükmedip dört ay süreli sportif ceza vermişti. Ömer Kerim Ali Rıza UÇK kararına karşı Tahkim Kuruluna başvurmuş, Tahkim Kurulu futbolcunun ödeyeceği tazminat miktarını azaltmış ve sportif cezayı kaldırmıştı. Ömer Kerim Ali Rıza ayrıca savcılık ile TFF bünyesindeki PFDK’ya da başvurmuş; fakat bir netice elde edememişti. Şikayetini AİHM’e taşıyan Ömer Kerim Ali Rıza, Tahkim Kurulu üyelerini belirleyen TFF Yönetim Kurulunun ağırlıklı olarak profesyonel futbol kulüplerinin temsilcilerinden müteşekkil olduğunu ve bu nedenle Tahkim Kurulu’nun oyuncularla kulüpler arasındaki uyuşmazlıklarda önyargılı tasarrufta bulunduğundan yakınmış, bağımsız ve tarafsız bir yargı yerince adil şekilde yargılanmadığını ileri sürmüştü.[7]

Hem İngiliz hem de Türk vatandaşı olan Ömer Kerim Ali Rıza, Trabzonspor’la yaşadığı ve AİHM başvurusuna konu olan uyuşmazlığı aslında önce FIFA Uyuşmazlık Çözüm Dairesine ve Spor Tahkim Mahkemesine (CAS)’a taşımıştı. FIFA Uyuşmazlık Çözüm Dairesi Ömer Kerim Ali Rıza Türkiye’de Türk vatandaşı olarak oynadığı için ve uyuşmazlığın tarafları aynı vatandaşlığa tabi olduğunda meseleye dahil olamayacağı gerekçesiyle başvuruyu TFF kurullarına havale etmişti. TFF sistemi içerisindeki sonuçtan memnun kalmayan Ömer Kerim Ali Rıza, Tahkim Kurulunun aleyhe kararı sonrası 11 Kasım 2009 tarihinde CAS’a başvurmuştu. Ancak CAS, Ömer Kerim Ali Rıza’nın TFF sisteminde Türk vatandaşlığı üzerinden tescil edildiğini ve dolayısıyla Trabzonspor’da Türk olarak oynadığını belirterek kendisini yetkisiz addetmişti. CAS’a göre, bir avantajdan yararlanmak isteyen kişi o avantajdan kaynaklanabilecek külfetlere de katlanmalı; yani tescil bakımından Türk vatandaşlığını tercih ettiyse uyuşmazlığın çözümünün tabi olacağı hukuk bakımından da Türk olarak muamele görmelidir.[8]

CAS’ın bu kararı İsviçre Federal Mahkemesi tarafından isabetli bulunmuştu.[9] İsviçre Federal Mahkemesinin söz konusu kararı üzerine Ömer Kerim Ali Rıza, bu kez İsviçre’ye karşı AİHM’e ayrıca başvurmuştu. Büyük ölçüde Türkiye’ye karşı yaptığı AİHM başvurusundaki meselelerden yakınan Ali Rıza’nın İsviçre’ye karşı yaptığı başvuru, 15 Mart 2019 tarihinde komünike edilmiş ve İsviçre’den CAS’ın bağımsız ve tarafsız olup olmadığı, CAS önünde yürütülen süreçte silahların eşitliği hakkına riayet edilip edilmediği, CAS ve İsviçre Federal Mahkemesi önünde aleni duruşma hakkının temin edilip edilmediği ve nihayet CAS Ali Rıza’nın talebini yetkisizlik sebebiyle incelemediği için mahkemeye ulaşma hakkının ihlal edilip edilmediği hakkında savunma talep edilmişti.[10] İsviçre’ye karşı CAS ve İsviçre Federal Mahkemesi kararlarından ötürü yapılan ve aynı maddi vakıalara dayanan bu başvuru Türkiye’ye karşı yapılan başvuruyla birleştirilmemişti. AİHM’in konuyu 2018 Ekim ayında hükme bağladığı Mutu & Pechstein kararı[11] ışığı altında inceleyeceği tahmin edilebilir.

Diğer yandan, aynı başvurucunun aynı maddi vakıalara dayanan bir uyuşmazlığı hem CAS hem AİHM’e taşıması, mesele CAS tarafından usuli sebeplerle reddedilmesine rağmen, akla AİHM’e yapılan başvuruların kabul edilebilirlik koşulları arasında yer alan “bir başka uluslararası mercie sunulmama” (uluslusrarası derdestlik) itirazını getirmekte. Her ne kadar CAS önündeki yargılamanın konusu ile AİHM önündeki yargılamanın konusu, aynı maddi vakıalardan kaynaklansa dahi tamamen farklı içerikte olduğundan derdestlik itirazının geçerli olmayabileceği düşünülse de[12], AİHM, hem kendisi önüne hem de uluslararası yatırım tahkimi organına (ICSID) götürülmüş bir davada derdestlik itirazını geçerli görüp başvuruyu kabul edilemez bulmuştu.[13] Ömer Kerim Ali Rıza kararı bakımından Türkiye’nin uluslararası derdestlik savunması yapmış olması halinde böyle bir tartışma beklenebilir.

2-) Fatih Arslan v. Turkey and 2 Other Applications (Nos. 17880/11-17887/11-17891/11, Communicated on 6 February 2018)

Fatih Arslan, Şaban Serin ve Mehmet Erhan Berber tarafından yapılan ve sonradan birleştirilen üç ayrı başvuruda adı geçen başvurucular TFF bünyesindeki Amatör Futbol Disiplin Kurulu (AFDK) tarafından müsabaka sonucuna haksız şekilde manipüle etmekten suçlu bulunmuş ve bir yıl futbol maçlarında oynamama cezası verilmişti. Başvurucuların bu disiplin cezasına karşı Tahkim Kuruluna yaptıkları itiraz kesin ve nihai olarak reddedilmişti.[14] Başvurucular, AFDK ile Tahkim Kurulunun bağımsız ve tarafsız bir yargı yeri niteliğinde olmadığını, savunmalarını hazırlamak için yeterli süreye sahip olmadıklarını, yargılamaların aleni yapılmadığını ve dosyadaki belgelere erişim imkanına sahip olmadıklarından yakınmışlardı. Başvurucular ayrıca, Tahkim Kurulu’nun kararının gerekçeli şekilde verilmediğini, bütün taleplerine rağmen gerekçeli kararın kendilerine iletilmediğini de vurgulamışlardı. Başvurucular nihayet, Tahkim Kurulu kararlarına karşı herhangi bir yargısal inceleme yolunun bulunmamasının Sözleşmenin 13. Maddesinde öngörülen etkili iç hukuk yollarına hakkın ve bir yıllık futbol maçlarında yer almama yasağının da mülkiyet haklarının ihlali niteliğinde olduğunu ileri sürmüşlerdi.[15]

3-) Serkan Akal v. Turkey (No. 5506/16, Communicated on 26 April 2018)

Serkan Akal’ın yaptığı başvuru ise TFF’ye bağlı Merkez Hakem Kurulu tarafından başvurucunun 2015-2016 sezonunda üst klasman yardımcı hakem listesinden çıkartılmasının ve müteakip hukuki süreçlerin adil yargılanma hakkını ihlal ettiğine yönelikti. Merkez Hakem Kurulu kararına karşı Tahkim Kuruluna başvuran Akal’ın duruşmalı yargılama talebi reddedildiği gibi Merkez Hakem Kurulu’nun beyanlarının fotokopisi de- karşı beyanlarını sunabilmesi amacıyla açıkça talep etmesine rağmen- kendisine verilmemişti. Başvurunun yeniden inceleme talebi de Tahkim Kurulunca reddedilmişti. Serkan Akal da temelde adil yargılanma ve mahkemeye erişim hakkı/etkili iç hukuk yollarına haklarının ihlal edildiğinden yakınmaktadır.[16]


Dipnotlar


  1. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi (hbgemalmaz@yahoo.com). Yazar Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi özel hukuk yüksek lisans programında ve Kadir Has Üniversitesi Spor Çalışmaları Merkezi sertifika programında “Spor ve İnsan Hakları” dersini yürütmektedir. ↩︎

  2. H. Burak Gemalmaz, "Applicability of human rights standards in Turkish football arbitration: the contribution of the European Court of Human Rights”, The International Sports Law Journal, Vol. 19, Issue 1-2, September 2019, pp. 38-58. ↩︎

  3. https://www.ombudsman.gov.tr/calistaylar/sporda-hak-ihlalleri-ve-denetim/index.html#p=131 ↩︎

  4. https://www.socratesdergi.com/fifa-dunya-kupasi-ve-insan-haklari/ ↩︎

  5. Bu vakalar şunlardır: Sedat Doğan v. Turkey, App. No.48909/14, Communiquée le 21 Septembre 2017; İbrahim Tokmak v. Turkey, App. No. 54540/16, Communiquée le 7 Novembre 2017; Deniz Naki ve Amed Sportif Faaliyetler Kulubü Derneği v. Turkey, App. No. 48924/16, Communiquée le 7 Novembre 2017; Mediation Berti Sports v. Turkey, App. No. 63859/12, Communicated on 29 January 2018; İlhan Yüksel Ekşioğlu and Mehmet Şekip Mosturoğlu v. Turkey, App. Nos. 2006/13 and 10857/13, Communicated on 4 April 2018. ↩︎

  6. Türkiye Futbol Federasyonun karar ve tasarruflarından ötürü yapılan başvuruların yanı sıra, eski ismiyle Spor Genel Müdürlüğü Tahkim Kurulu’nun kararlarından ötürü AİHM’e yapılan bir derdest başvuru da gündeme alınma sırasını beklemektedir. Bkz. A. M. v. Turkey, App. No. 67199/17, Communicated on 29 November 2018. ↩︎

  7. Ömer Kerim Ali Rıza v. Turkey, App. No. 30226/10, Communicated on 6 February 2018. ↩︎

  8. CAS 2010/A/1996 Omer Riza v Trabzonspor Kulubü Dernegi and Turkish Football Federation, Award of 10 June 2010. ↩︎

  9. Swiss Federal Tribunal, First Civil Law Court, 4A_404/2010- İsviçre Federal Mahkemesinin konuya ilişkin kararının İngilizce çevirisi için: http://www.swissarbitrationdecisions.com/sites/default/files/19%20avril%202011%204A%20404%202010.pdf). ↩︎

  10. Ömer Kerim Alı Rıza v. Switzerland, App. No. 74989/11, Communiquée le 14 Mars 2019. ↩︎

  11. Mutu and Pechstein v. Switzerland, App. Nos. 40575/10-67474/10, Judgment of 2 October 2018. ↩︎

  12. Yatırım tahkimi düzleminde uluslararası derdestlik hakkında değerlendirmeler için bkz. H. Burak Gemalmaz, “Uluslararası Yatırım Tahkimi Hukuku ve İnsan Hakları Hukuku İlişkisi Üzerine Başlangıç Notları”, Uluslararası Tahkim Kongresi Tebliğ Kitabı, Ed.: Emre Esen, Ahmet Akcan, Aralık 2013, sf: 78-79. ↩︎

  13. Le Bridge Corporation LTD S.R.L. v. Moldova, App. No.48027/10, Admissibility Decision of 27 March 2018. ↩︎

  14. TFF’nin resmi internet sitesinden anılan AİHM başvurusuna temel olan Tahkim Kurulu özet kararına ulaşmak mümkündür. Bkz. http://www.tff.org/Default.aspx?pageId=200&ftxtId=10308 ↩︎

  15. Fatih Arslan v. Turkey and 2 Other Applications, App. Nos. 17880/11-17887/11-17891/11, Communicated on 6 February 2018. ↩︎

  16. Serkan Akal v. Turkey, App. No. 5506/16, Communicated on 26 April 2018. ↩︎

Lexpera Blog’da yayımlanan yazılar, yazarlarının görüşlerini ifade eder. Lexpera Blog’da bir yazıya yer verilmesi, o yazıda savunulan görüşlerin On İki Levha Yayıncılık tarafından benimsendiği anlamına gelmez. Yazılar, bilgi amaçlı olup, hukuki mütalaa ya da tavsiye niteliği taşımamaktadır.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve diğer mevzuat hükümlerine aykırı ve bilimsel yazma etik kurallarını aşan iktibaslar konusunda yazarların ve On İki Levha Yayıncılık’ın rızası bulunmamaktadır.
Author image
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi hbgemalmaz@yahoo.com