Lexpera Blog

Sigorta Şirketlerinin Geçici İş Göremezlik Tazminatı Yönünden Sorumluluğunun Kapsamı

Özet:

Geçici iş göremezlik zararı, zarar türleri içerisinde bedensel zararlar arasındadır. Kanun sistematiği bakımından geçici iş göremezlik zararı esasen, Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde bedensel zararlar alt başlığında “kazanç kaybı” zararı olarak yer almaktadır. Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesinde “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır.” denilmektedir. Bununla birlikte, 2016 yılında Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nda değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklerle birlikte sigorta şirketlerinin kazanç kaybı zararı olan geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olup olmadığı hususunda uygulamada sıklıkla problem yaşanmaktadır. İlgili genel şartların A.5 maddesinde sağlık giderleri teminatından sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığı, bu zararlardan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumlu olduğu belirtilmiştir. Sigorta şirketleri, KTK’nın 98.maddesi gereği sağlık hizmet bedelleri yönünden ve buna ek olarak ilgili genel şartlarda değinildiği gibi sağlık giderleri teminatı yönünden sorumluluğunun bulunmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının da sağlık hizmet bedelleri kapsamında olması sebebiyle bu zararlardan SGK’nın sorumlu olduğunu belirterek ödeme yapmayı reddetmektedir. Bu çalışmada, geçici iş göremezlik tazminatının tanımı ve hukuki niteliği üzerinde durularak, ilgili tazminat bakımından sigorta şirketlerinin sorumluluğunun kapsamı, SGK’nın Kanun’da geçen anlamıyla ne tür zararlardan sorumlu olması gerektiği, Yargıtay Kararları ve İtiraz Hakem Heyeti Kararları ışığında değerlendirilecektir.

Abstract:

Temporary incapacity damage is among the bodily harms among the types of damage. Temporary incapacity for work is included in the article 54 of the Turkish Code of Obligations as "loss of earnings" in the sub-heading of bodily harm. According to In Article 98 of the Highway Traffic Law, “Health service fees to be paid by hospitals affiliated to universities and all other public and private health institutions and organizations due to traffic accidents, whether the casualty has social security or not, and the health service reimbursement procedure determined for those deemed to have general health insurance. and its principles are covered by the Social Security Institution.” In 2016, the General Conditions of Highways Motor Vehicles Compulsory Liability Insurance were amended. With these changes, there are often problems in practice as to whether insurance companies are liable for temporary incapacity compensation, which is loss of earnings and damage. In Article A.5 of the general conditions, it is stated that insurance companies are not responsible for health expenses coverage, and the Social Security Institution is responsible for these losses. Insurance companies have sta ted that they are not responsible for health care costs as per Article 98 of the KTK and additionally, as mentioned in the relevant general conditions, and that SGK is responsible for these damages since temporary incapacity compensation is also within the scope of health. In this article, the definition and legal nature of temporary incapacity compensation will be emphasized and the scope of liability of insurance companies in terms of compensation will be evaluated in the light of Supreme Court Decisions and Appeals Arbitration Committee Decisions.

Anahtar Kelimeler: Geçici iş göremezlik tazminatı, Kazanç kaybı, Sigorta Şirketinin sorumluluğunun kapsamı, Sağlık Hizmet Bedelleri.

Keywords: Temporary Incapacity Compensation, Loss of earnings, Scope of the Insurance Company's liability, Healthcare costs.

Giriş:

Geçici iş göremezlik tazminatı kazanç kaybı zararları içerisinde yer almaktadır. Kazanç kaybı zararı, zarar gören bedensel zarara uğramasaydı, zarar görenin elde etmesi muhtemel kayıplarını ifade eder. Bu nedenle kazanç kaybı hesabı varsayımlara dayanarak yapılır. Bu zarar türü, zarar görenin sağlığına tekrardan kavuşma anına kadar çalışamamasından kaynaklanan kazanç kaybından oluşur. Bu nedenle kazanç kaybı zararları, niteliği itibariyle fiilen yoksun kalınan kâr olup, geçici nitelikte ve geçmişe yöneliktir. KTK m.98 hükmünde sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı ve sigorta şirketlerini kanun hükmünde belirtilen şartlar dahilinde SGK’ya gerekli aktarımı yapması halinde yükümlülüklerinin sona ereceği belirtilmiştir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında ise sağlık giderleri içerisinde mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler gösterilmiştir. Genel şartlarda yer alan bu ibarelere bakıldığında geçici iş göremezlik tazminatının genel şartlarda düzenlenen sağlık giderleri kapsamında olduğu sonucuna varılmaktadır. Bu durumda genel şartlardan hareketle bir değerlendirme yapılacak olacaksa sigorta şirketlerinin geçici iş göremezlik giderinden sorumluluğu bulunmadığı kanaatine varılabilecektir. Ancak Kanunda yer alan sağlık hizmet bedelleri ifadesinden geçici iş göremezlik tazminatının da bu kapsamda olduğunu ve bu gerekçeyle sigorta şirketlerinin ilgili tazminat bakımından sorumluluğunun bulunmadığını söylemek pek mümkün görünmemektedir. Zira, geçici iş göremezlik tazminatında sağlık hizmet bedeli yönünden bir ödeme yapılmamaktadır. Burada zarar görenin uğradığı kazanç kaybına yönelik talepte bulunulmaktadır. Kanun koyucunun açık bir şekilde sağlık hizmeti olarak belirttiği ve SGK’nın sorumluğuna dahil ettiği bu zarar kalemi, genel şartlarda sağlık giderleri teminatı adı altında genişletilmiş ve sağlık hizmeti niteliğinde olmayan zarar kalemlerinin de bu gider kapsamında sigorta şirketlerinin ve güvence hesabının sorumluluğundan çıktığı belirtilmiştir. Diğer bir anlatımla Genel Şartlarla sigorta şirketinin sorumluluk alanı kanunda belirtilen sınır aşılarak daraltılmıştır. Bu doğrultuda iş göremezlik tazminatı gibi giderlerin SGK sorumluluğu kapsamında kabul edilip sigorta şirketinin sorumluluğundan çıkarıldığına dair anlayışlar gerek Kanun hükmünün lafsına gerekse kanun koyucunu amacına aykırı olacaktır.

I. Geçici İş Göremezlik Kavramı

Türk Borçlar Kanunu’nun 54.maddesinde açıkça geçici iş göremezlik zararlarından söz edilmemekle birlikte, geçici iş göremezlik zararları kişinin iş göremez duruma gelmesinin sonucunda malvarlığında meydana gelen zararlara bağlı olarak, kanunda belirtilen “kazanç kaybı” zararları arasında yer almaktadır. Kazanç kaybı zararı, zarar gören bedensel zarara uğramasaydı, zarar görenin elde etmesi muhtemel kayıplarını ifade eder. Bu nedenle kazanç kaybı hesabı varsayımlara dayanarak yapılır. Bu zarar türü, zarar görenin sağlığına tekrardan kavuşma anına kadar çalışamamasından kaynaklanan kazanç kaybından oluşur. Bu nedenle kazanç kaybı zararları, niteliği itibariyle fiilen yoksun kalınan kâr olup, geçici nitelikte ve geçmişe yöneliktir[1]. Kanun sistematiği içerisinde bakıldığında, Türk Borçlar Kanunu’nun 54.maddesinde tazmin edilmesi gereken bedensel zararlardan söz edilmiştir. İlgili maddeye göre bedensel zararlar, “1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” olarak belirtilmiştir. Kanun maddesinde her ne kadar bedensel zararlar ifadesi yer alsa da burada kastedilen, kişinin beden bütünlüğünün ihlali sonucunda meydana gelen malvarlığı zararlarıdır[2].

Geçici iş göremezlik tazminatının kazanç kaybı olduğunu belirtmekle birlikte kazanç kaybının tanımına da değinmekte yarar vardır. Kazanç kaybı, kişinin haksız fiile uğramamış olması durumunda elde etmesi muhtemel olan kayıplarını ifade etmektedir[3]. Kazanç kaybı zararlarını, zarar görenin hüküm anına kadar çalışamamasından kaynaklanan zararları ve gelir kaybı olarak nitelendirmek mümkündür[4]. Ancak buradaki kazanç kaybı hesabı varsayımlara dayanmaktadır[5].

Geçici iş göremezlik esasen, zarar gören kişinin tedavi süresi boyunca çalışma gücünü geçici bir süre ile tamamen kaybetmesidir[6]. Yargıtay’ın geçici iş göremezlik zararlarına ilişkin tanımlamalarına bakıldığında, zarar gören kişinin tedavi süresi boyunca çalışamaması ve buna bağlı olarak iş ve kazanç kaybına uğraması durumunu geçici iş göremezlik zararı olarak nitelendirdiği görülmektedir[7].

II. Sigorta Şirketlerinin Geçici İş Göremezlik Tazminatı Yönünden Sorumluluğunun Belirlenmesi

A. Karayolları Trafik Kanunu’na Göre Konunun Değerlendirilmesi

KTK’nın 91.maddesine baktığımızda, “İşletenlerin, bu Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Söz konusu madde de “85.maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumlulukların” ifadesiyle kastedilen zarar türlerinden biri de madde metninde görüleceği gibi[8]bir kimsenin yaralanması” halidir. Bu durumda, KZMSS kapsamında sigortalı aracın işletilmesi sırasında verilen zarar bir kimsenin yaralanmasına sebebiyet vermişse, bu durum KZMSS kapsamındadır. Bundan anlaşılması gereken, zarar görenin sakatlanması sonucunda oluşan geçici iş göremezlik zararlarından işletenin sorumlu olduğu oranda sigortacının da sorumlu olması gerektiğidir.

Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesine göre, “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır. (Ek cümle: 4/4/2015-6645/60 md.) Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez.(2) Trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve Güvence Hesabınca tahsil edilen katkı paylarının % 15’ini aşmamak üzere, münhasıran bu teminatın karşılığı olarak Hazine Müsteşarlığınca sigortacılık ilkeleri çerçevesinde maktu veya nispi olarak belirlenen tutarın tamamı sigorta şirketleri ve 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14 üncü maddesinde düzenlenen durumlar için Güvence Hesabı tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılır. Söz konusu tutar, ilgili sigorta şirketleri için sigortacılık ilkelerine göre ayrı ayrı belirlenebilir. Aktarım ile sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının bu teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona erer.” Bundan anlaşılması gereken, Kanunda belirtilen sağlık hizmet bedelleri dışında kalan tazminat taleplerinden sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabı’nın sorumluluğu devam etmektedir. Ancak burada üzerinde durulması gereken husus, “sağlık hizmet bedelleri” denilmesiyle ne anlaşılması gerektiğidir.

Öncelikle belirtilmelidir ki, Kanunda açıkça değinilen sağlık hizmet bedelleri içerisinde geçici iş göremezlik tazminatı yer almamaktadır. Zira, geçici iş göremezlik tazminatında zarar gören, faydalanmak zorunda kaldığı sağlık hizmet bedellerine yönelik bir ödeme yapmamaktadır. Geçici iş göremezlik tazminatı ise kazanç kaybı zarar kalemleri arasında yer almaktadır. Zarar görenin talebi de haksız fiil sonucunda uğramış olduğu kazanç kaybının karşılanmasına yöneliktir.

Kanun hükmünde belirtilen sağlık hizmet bedelleri arasında geçici iş göremezlik tazminatı yer almamaktadır. Nitekim, Yargıtay’ın yerleşik içtihadı da bu doğrultudadır, “Yasa lafzından da açıkça anlaşılacağı üzere sigorta şirketlerinin yükümlüğü sadece trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri yönünden sona erecek olup bu kurumlar tarafından karşılanmayan ulaşım, yemek, refakatçi ücreti gibi sair tedavi giderleri, bakıcı giderleri ve geçici iş göremezlik zararları halen tedavi giderleri teminatından ödenmek üzere davalı sigorta şirketinin sorumluluğundadır. Hal böyle olunca mahkemece geçici iş göremezlik zararı talebi yönünden de kabul kararı verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere yanlış gerekçe ile reddine karar verilmiş olması doğru bulunmamış, bozma sebebi yapılmıştır.”[9]. Yargıtay içtihatlarında da benimsendiği üzere, geçici iş göremezlik zararlarından Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumlu olduğuna dair KTK’da herhangi bir düzenleme yer almadığından, ilgili tazminat türünü sağlık hizmet bedellerinden sayarak sigorta şirketlerinin sorumlu olmadığı sonucuna ulaşılması mümkün görünmemektedir[10].

Kanun hükmü dikkate alınarak yapılan değerlendirmeye göre, KTK’nın 98.maddesinde belirtilen sağlık hizmet bedelleri içerisinde geçici iş göremezlik tazminatının yer almaması sebebiyle sigorta şirketlerinin ilgili tazminat bakımından sorumluluğunun SGK’ya geçmediği ve sigorta şirketlerinin sorumluluğunun devam ettiği sonucuna ulaşılmaktadır.

B. KZMMSGŞ Hükümlerine Göre Konunun Değerlendirilmesi

14.05.2015 tarihli, 29355 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren KZMMSGŞ A.5 maddesinde sağlık giderleri teminatı düzenlenmiştir. İlgili hükme göre, “Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır.” Buna ek olarak ilgili hükmün devamında, sağlık giderleri teminatı yönünden sigorta şirketinin ve Güvence Hesabı’nın sorumluluğunun bulunmadığı, ilgili taleplerin Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğunda bulunduğu belirtilmiştir. Genel şartlarda yer alan bu ibarelere bakıldığında geçici iş göremezlik tazminatının da genel şartlarda düzenlenen sağlık giderleri kapsamında olduğu sonucuna varılmaktadır. Bu durumda genel şartlardan hareketle bir değerlendirme yapılacak olacaksa sigorta şirketlerinin geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinden sorumluluğu bulunmadığı kanaatine varılabilecektir.

Uygulamada yaşanan problemlere bakıldığında görülmektedir ki, sigorta şirketleri tarafından Genel Şartlarda yer alan düzenleme gerekçe gösterilerek zarar gören konumunda olan kişilerin geçici iş göremezlik tazminatı talepleri, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğunda olduğu belirtilerek reddedilmektedir.

Bu durumda, Karayolları Trafik Kanunu’nda yer alan düzenlemeye göre mi hareket edilecektir, Genel Şartlarda belirlenen şekilde mi hareket edilecektir? Çalışmamızın bundan sonraki kısmında Yargıtay ve İtiraz Hakem Heyeti Kararları ışığında değerlendirmeler yapılacak olup ardından konu ile ilgili görüşümüz aktarılacaktır.

III. Yargıtay ve İtiraz Hakem Heyeti Kararları Işığında Konunun Değerlendirilmesi

Yukarıda değinildiği üzere, KTK’nın 98.maddesinde yapılan değişiklikle birlikte sigorta şirketleri geçici iş göremezlik zararlarının sağlık hizmet bedellerinden olduğu gerekçesiyle ödeme yapmamak eğilimine girmiştir. Ancak konuyla ilgili Yargıtay uygulamalarına bakıldığında, Kanunda açıkça sağlık hizmet bedellerinden söz edilmesine rağmen söz konusu düzenlemede “geçici iş göremezlik” denmediği için geçici iş göremezlik zararlarından sigorta şirketlerinin sorumluluğunun devam edeceği benimsenmektedir. Nitekim, bu yönde verilmiş bir kararda;

Öte yandan; söz konusu düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, trafik kazası sonucu hastalık sigortası kapsamında Kurumca sigortalıya yapılan geçici is göremezlik ödemeleri, yasa kapsamı içerisinde bulunmamaktadır. Bu nedenle, Kurumca sigortalıya yapılan geçici is göremezlik ödemelerinin, işletenden, şoföründen, zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçe limitleri içerisinde kalmak koşuluyla sigorta şirketinden ve Güvence Hesabından tahsili mümkün bulunmaktadır.”[11]. denilmektedir. Söz konusu karardan varılan sonuç; Karayolları Trafik Kanunu’nda yer alan düzenlemede, sağlık hizmet bedelleri yönünden Sigorta Şirketi’nin ve Güvence Hesabı’nın sorumluluğu sona ermekle birlikte, Kanunda geçici iş göremezlik bakımından böyle bir düzenlemeye yer verilmemiş olması sebebiyle sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabı’nın sorumluluğu devam etmektedir.

Buna benzer nitelikte bir kararda; “Dava, trafik kazasında zarar gören 3.kişinin maddi tazminat istemine ilişkin olup, davalı sigorta şirketi zarara neden olan aracın trafik (ZMSS) sigortacısıdır. Somut olayda; davalıya trafik sigortalı aracın davacının arkasında yolcu olarak bulunduğu motosiklete çarpması sonucunda davacının yaralandığı ve olaydan dolayı maddi zarara uğradığı iddiasıyla dava açılmış olup, dosya kapsamından davanın konusunun yaralanma nedeniyle geçici iş göremezlik zararına ilişkin olduğu açıktır. O halde, dava konusu geçici iş göremezlik zararı sigorta teminatı içinde kaldığından, mahkemece, yargılamaya devam edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.”[12]. Söz konusu kararda geçici iş göremezlik tazminatının ZMMS kapsamında olduğuna vurgu yapılmıştır.

Sigorta Şirketleri, geçici iş göremezlik zararlarının tedavi giderleri kapsamında olduğunu, bu nedenle 2918 sayılı KTK’nın, 6111 sayılı Yasa’nın 59.maddesiyle değişen 98.maddesi gereği bu tür zararlardan kendilerinin değil, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumlu olduğunu ileri sürmektedirler. Yargıtay dairelerinin kararlarına bakıldığında, sağlık hizmet bedelleri dışında her türlü zararların önceden olduğu gibi sigorta şirketleri tarafından ödeneceği açıklandığı gibi, geçici iş göremezlik zararlarının tedavi gideri olmayıp bedensel zararlar kapsamında bir zarar türü olduğu ve sigorta şirketleri tarafından ödenmesi gerektiği ifade edilmektedir. Nitekim, konu ile ilgili olarak SGK’nın rücu davalarına bakan Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin kararlarında da geçici iş göremezlik ödeneklerinin KTK m.98 hükmünde belirtilen sağlık hizmet bedelleri olarak SGK’nın sorumluluğunda olmadığı ve ilgili zararlardan sigorta şirketlerinin sorumlu olduğu belirtilmiştir. “Mahkemece, belirtilen hukuki ve fiili durumlar gözetilmeksizin, geçici işgöremezlik ödeneğinin, 2918 Sayılı Kanunun 98. madde kapsamında olmadığı dikkate alınmayarak yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair hususlar incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır".[13]

Esasen konuyla ilgili verilen İtiraz Hakem Heyeti Kararları incelendiğinde, Yargıtay ile aynı görüşün benimsendiği görülmektedir. Bu konuda verilen bir kararda; “Davalı tarafın, davacının geçici iş göremezlik talebinin teminat kapsamı dışında olduğuna ilişkin itirazı değerlendirildiği zaman; TSGŞ A.5.b) maddesinde, "Sağlık Giderleri Teminatı: Üçüncü kişinin trafik kazası dolayısıyla bedenen eski haline dönmesini teminen protez organ bedelleri de dahil olmak üzere yapılan tüm tedavi giderlerini içeren teminattır. Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir." olarak ifade edildiği gibi, sağlık Giderleri Teminatı'ndan sayılanların ve SGK'ya devdedildiği ifade edilenlerin, bizatihi geçici iş görmezlik zararları değil, bunlara bağlı giderlerin olduğu anlaşılmaktadır. Genel şartın bu şekilde yazılmış olmasından, geçici iş görmezlik tazminatı taleplerinin, SGK'ya devredildiği ve bu nedenle trafik sigortası teminatları haricinde tutulduğu söylenemeyecektir. Aksi halde "tamamen" de denmekle, kalıcı iş görmezlik tazminatı taleplerinin de SGK'ya devredildiği ve bu nedenle teminat dışı olduğu sonucu çıkar ki, bu da sigortanın konusunun ortadan kaldırılmış olması demektir. Davalının itirazı kapsamında 01.06.2015 tarihli genel şartların olaya tatbiki ile yapılan incelemede de, davacının geçici iş görmezlik tazminatı talebinin trafik sigortası teminatlarına dahil bulunduğu kanaatine varılmış ve davalının bu yöndeki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.”[14].

IV. Yargıtay ve İtiraz Hakem Heyeti Kararlarının Değerlendirilmesi

Yukarıda yer verilen kararlar ışığında değerlendirme yapmak gerekmektedir. Bu hususta öncelikle belirtilmelidir ki, Genel Şartlar’ın ilgili düzenlemesi dikkate alınarak geçici iş göremezlik zararlarından sigorta şirketlerinin sorumlu olmadığı şeklinde bir sonuç çıkarılmamalıdır[15]. Buna ek olarak, belirtilen nedenlerle her ne kadar geçici iş göremezlik tazminatı, Genel Şartlarda yer alan hükümler gereği sağlık gideri kapsamında kabul edilebilecekse de kanun hükmünde belirtilen sağlık hizmeti bedelleri kapsamında yer almamaktadır. Bu nedenle genel şartlar A.5. KAPSAMA GİREN TEMİNAT TÜRLERİ başlığı altında yer alan b bendi nedeniyle sigorta şirketlerinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmayacağına dair varılan sonuç üst norm olan kanuna aykırılık teşkil ettiğinden uygulama imkânı bulamayacaktır[16].

Genel Şartlar’da 2016 yılında yapılan değişiklikle birlikte uygulamada geçici iş göremezlik zararlarının sigorta şirketinin sorumluluğunda olup olmadığı hususunda belirsizlik olmuştur. Sigorta şirketleri bakımından Genel Şartlarda yer alan düzenleme, geçici iş göremezlik tazminatı bakımından sorumluluğun Sosyal Güvenlik Kurumu’na ait olduğu hususunda gerekçe oluşturur duruma gelmiştir[17]. Ancak değinilen Yargıtay ve İtiraz Hakem Heyeti Kararları’nda istikrar kazanan ve içtihat haline gelen görüşe göre, Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesinde, “sağlık hizmet bedelleri” denilmesiyle geçici iş göremezlik tazminatının Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğunda olduğu sonucu çıkarılmamalıdır. Zira, Kanunda yer almayan bir düzenlemenin Genel Şartlar’da düzenlenmesinin bu sonucu değiştirmeyeceği, sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabı’nın geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olduğunun kabul edildiği görülmektedir.

Sonuç

KTK m.98 hükmünde sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı ve sigorta şirketlerini kanun hükmünde belirtilen şartlar dahilinde SGK’ya gerekli aktarımı yapması halinde yükümlülüklerinin sona ereceği belirtilmiştir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında ise sağlık giderleri içerisinde mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler gösterilmiştir. Genel şartlarda yer alan bu ibarelere bakıldığında geçici iş göremezlik tazminatının genel şartlarda düzenlenen sağlık giderleri kapsamında olduğu sonucuna varılmaktadır. Sigorta şirketlerinin Genel Şartlar’da yer alan düzenlemeyi gerekçe göstererek zarar görene ödeme yapmaktan kaçındığı görülmektedir. Nitekim, Genel Şartlar’da yer alan bu düzenlemeyle birlikte geçici iş göremezlik zararının SGK tarafından mı sigorta şirketi tarafından mı ödeneceği konusunda uygulamada sorun yaşanmaktadır.

Bu noktada şu hususu belirtmekte yarar vardır. Kanun hükmü SGK’nın sorumlu olduğu ve bu nedenle sigorta şirketlerinin sorumluluğundan çıkan bedeli sağlık hizmet bedelleri olarak belirtmiştir. Geçici iş göremezlik tazminatı ise kazanç kaybı zarar kalemleri arasında yer almaktadır. Geçici iş göremezlik tazminatında, zarar görenin faydalandığı veya faydalanmak zorunda kaldığı sağlık hizmetine dair bir ödeme yapılmamaktadır. Aksine talep edilen tazminatın konusunu herhangi bir hizmet oluşturmakta, zarar görenin uğradığı kazanç kaybına ilişkin talepte bulunulmaktadır. Kanun koyucunun açık bir şekilde sağlık hizmeti olarak belirttiği ve SGK’nın sorumluğuna dahil ettiği bu zarar kalemi, genel şartlarda sağlık giderleri teminatı adı altında genişletilmiş ve sağlık hizmeti niteliğinde olmayan zarar kalemlerinin de bu gider kapsamında sigorta şirketlerinin ve güvence hesabının sorumluluğundan çıktığı belirtilmiştir. Diğer bir anlatımla Genel Şartlarla sigorta şirketinin sorumluluk alanı kanunda belirtilen sınır aşılarak daraltılmıştır.

Kanun koyucu ilgili kanun maddesiyle, kaza sonucunda yaralanan kişilere sosyal güvencesinin olmaması gibi nedenlerle gerekli müdahalenin yapılmasındaki çekincelerin ve bu nedenle kazazedenin uğradığı mağduriyetlerin önlenmesini amaçlamaktadır. İlgili kanun maddesi sayesinde kazazedenin herhangi bir sosyal güvencesi bulunmasa dahi ilgili sağlık kuruluşlarında gerekli sağlık hizmetlerinde yararlanacak ve sağlığına kavuşabilecektir. Bu sayede kaza sonucunda kazazedeler için hayati önem taşıyan sağlık hizmetlerinden yararlanılması devlet güvencesi altına alınmıştır. Bu doğrultuda iş göremezlik tazminatı gibi giderlerin SGK sorumluluğu kapsamında kabul edilip sigorta şirketinin sorumluluğundan çıkarıldığına dair anlayışlar gerek kanun hükmünün lafsına gerekse kanun koyucunu amacına aykırı olacaktır. Varılan bu sonuca göre, kanunda yer alan düzenlemede açıkça geçici iş göremezlik tazminatının SGK’ya geçtiğine dair bir hüküm yer almadığından, ilgili tazminat türü bakımından sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabı’nın sorumluluğu devam etmektedir.


Dipnotlar


  1. Tekinay, Sulhi/Akman, Sermet/Burcuoğlu, Haluk/Altop, Atilla, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 7.Baskı, Filiz Kitabevi, İstanbul 1993, s. 604, Oğuzman, M. Kemal/Öz, M. Turgut, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, C. 2, 9. Bası, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2012, s. 92, Eren, Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 16. Baskı, Yetkin Yayınları, Ankara 2014, s. 747. ↩︎

  2. ŞAMLI YETİŞ, Kübra, Geçici İşgöremezlik Zararlarının Zorunlu Trafik Sigortası Teminatı Kapsamında Olup Olmadığının Değerlendirilmesi, 2020 C.78, S.4, İstanbul Hukuk Mecmuası, s.(1763-1781), s.1768. Benzer yönde bkz. “Geçici iş göremezlik ödeneğinin amacı sigortalının çalışamadığı süre içindeki ücret kaybını kısmen gidermek amacını taşımaktadır.” (YHGK, E.2017/21-2228, K.2021/1067, T.22.9.2021) ↩︎

  3. KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Turhan Kitabevi, 21.Bası, ANKARA 2017, s.529. ↩︎

  4. ŞAMLI, s.1769. ↩︎

  5. KILIÇOĞLU, s.529, ŞAMLI, s.1769. ↩︎

  6. ŞAMLI, s.1770, Benzer yönde bkz. “Geçici iş göremezlik zararı, zarar görenin yaptığı iş ve gelir durumu itibariyle iyileşme süresinde elde edemediği kazançtan ibarettir.” (Yargıtay 4.HD, 6541/12052, 20.10.2003, GÖKCAN, Hasan Tahsin, Karayolları Trafik Kanununa Göre Hukuki Sorumluluk Tazminat Sigorta ve Rücu Davaları, Seçkin Yayınevi, 9.Baskı, ANKARA 2018, s.1102. ↩︎

  7. Yargıtay 17.HD, 2015/9347 E. 2018/4033 K. 11.04.2018 T. KESER, Yıldırım, Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında Geçici İş Göremezlik Tazminatı, YÜHFD C. XVIII S.2 (2021). s.(1037-1055), s.1039. ↩︎

  8. KTK m.85: “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” ↩︎

  9. Yargıtay 17. HD, 2013/15416 E. 2015/2380 K. 10.2.2015, Benzer yönde bkz. “…davacı vekilinin temyiz konusu ettiği geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve tedavi yol giderine dair tazminat kalemleri yukarda açıklanan ve 2918 Sayılı Kanunun 98. Maddesi kapsamındaki trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerine dair tedavi giderlerinden olmayıp ZMSS poliçesi gereğince davalı sigorta şirketinin sorumluluğu devam ettiğinden anılan yasa kapsamı dışında kalan bu giderlerden davalı sigorta şirketinin de sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” (Yargıtay 17. HD, 2012/5743 E. 2013/4496 K. 1.4.2013 T.) Benzer yönde bkz. “Davalı sigorta, diğer davalının 2918 sayılı KTK’nın 85/1’inci madde hükmünde yazılı hukuki sorumluluğunu, aynı kanunun 91/1’inci maddesi uyarınca üstlenmiş olup, gerek 85/1’inci madde hükmü, gerekse zorunlu trafik sigortası poliçesi genel şartlarının 1’inci madde hükmü gereği, davacının yaralanması sonucu tedavi süresince çalışamaması nedeniyle oluşan kazanç kaybından ve meslekte çalışma gücü kaybından kaynaklanan kazanç kayıplarından sorumludur.” (Yargıtay 11.HD, E.2004/11308, K.2005/8809, T.27.09.2005, LALE, Muktedir/AKGÜL, İhsan, Sigorta Hukuku Örnekli-İçtihatlı-Uygulamalı, Seçkin Yayıncılık, C.1, ANKARA 2011, s.990.) ↩︎

  10. Benzer yönde bkz. KESER, s.1052. ↩︎

  11. Yargıtay 10.HD, 2015/15542 E. 2017/4392 K. 23.05.2017 T. Benzer yönde bkz. “Geçici iş göremezlik zararı bedeni zarar teminatıyla ZMSS kapsamında olup, 6111 sayılı yasa uyarınca tedavi gideri kapsamında değerlendirilemez.” (Yargıtay 17.HD 2014/16455 E. 2014/1330 K. 14.10.2014) Ayrıca bkz. “Dava, zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada yaralanan davacı için geçici iş göremezlik tazminatının tahsili davasıdır. Davanın kabulü ile, geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi doğrudur.” (Yargıtay 17.HD. E.2012/13522 K.2013/13561 08.10.2013 T.) Benzer yönde bkz. “Kişinin kalıcı sakatlıkları nedeni ile oluşan beden gücü kaybı yüzünden, kişinin gelirinde ve dolayısıyla mal varlığında bir eksilme meydana gelmemiş olsa dahi tazminatın gerekeceği kabul edilmekte ve bu “güç” (efor) kaybı tazminatı diye adlandırılmaktadır. Beden gücü kaybına uğrayan kişinin aynı işi zarardan önceki durumuna ve diğer kişilere göre daha fazla efor sarfıyla yaptığı gerçeğinden hareket edilerek bir anlamda zararı, bu fazladan sarf edilen gücün oluşturduğu kabul edilmektedir. Kaza geçiren kişinin, kalıcı sakatlık durumu söz konusu olmayıp, bir süre tedavi görmesi, iyileşinceye kadar çalışamaması ve bu yüzden iş ve kazanç kaybına uğraması geçici işgöremezlik olarak adlandırılmaktadır. Trafik kazası sonucu uğranılan maddi zarar sebebiyle, kişinin işinden ve gücünden kaldığı süre içinde oluşan gelir kaybından zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, sürücü ve işleten de sorumludur.” (Yargıtay 17.HD, 2015/9347 E. 2018/4033 K. 11.4.2018 T.) ↩︎

  12. Yargıtay 17.HD, E. 2013/2073 K. 2013/2191 T. 25.2.2013. Benzer yönde bkz. “Trafik kazası neticesi yaralanan ve geçici yada sürekli iş göremez hale gelen kişinin giderleri sadece bir sağlık kuruluşunda yapılan tedavi harcamalarından ibaret değildir. Trafik kazası sonucu beden bütünlüğü zarara uğrayan kişi tedavi gördüğü süre ile iyileşeceği süre içinde işlerini göremeyeceği ve bu süre içinde normal hayatını sürdüremeyeceğinden bu dönem içinde tam iş göremez olarak kabul edilip buna göre tazminat hesabı yapılacaktır. Geçici işgöremezlik sebebiyle hükmedilecek tazminatın kusurlu sürücü ve işletenin yanında ZMSS poliçesini düzenleyen şirketin de sorumluluğu kapsamı içerisinde değerlendirilmesi gerekirken dahili davalı SGK'nun sorumluluğuna hükmetmesi bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 17.HD, 2015/6603 E. 2018/794 K. 12.2.2018 T.) Benzer yönde bkz. “Dava, trafik kazasında zarar gören 3.kişinin maddi tazminat istemine ilişkin olup, davalı sigorta şirketi zarara neden olan aracın trafik (ZMSS) sigortacısıdır. Somut olayda; davalıya trafik sigortalı aracın davacının arkasında yolcu olarak bulunduğu motosiklete çarpması sonucunda davacının yaralandığı ve olaydan dolayı maddi zarara uğradığı iddiasıyla dava açılmış olup, dosya kapsamından davanın konusunun yaralanma nedeniyle geçiçi iş göremezlik zararına ilişkin olduğu açıktır. O halde, dava konusu geçici iş göremezlik zararı sigorta teminatı içinde kaldığından, mahkemece, yargılamaya devam edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.” (Yargıtay 17.HD, E.2013/2073, K.2013/2191, T.25.2.2013), ÇELİK, Ahmet Çelik, Trafik Kazalarında Tazminat ve Sigorta Hukuk ve Ceza Sorumluluğu, Seçkin Yayınevi, 2.Baskı, ANKARA 2019, s.478. ↩︎

  13. Yargıtay 10.HD, 2012/3320 E. 2012/7074 K. 10.4.2012 T. ÇELİK, s.478. Benzer yönde bkz. Yargıtay 10.HD, 2012/3309 E. 2012/4013 K. 06.03.2012 T.. ↩︎

  14. Hakem Karar Dergisi, Ekim-Aralık 2019, Sayı:40, 08.05.2019 Tarih ve 2019/İHK-5349 Sayılı İtiraz Hakem Heyeti Kararı. Benzer yönde bkz. “Genel Şartların, A.5.b) maddesinde, "Sağlık Giderleri Teminatı: Üçüncü kişinin trafik kazası dolayısıyla bedenen eski haline dönmesini teminen protez organ bedelleri de dahil olmak üzere yapılan tüm tedavi giderlerini içeren teminattır. Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir." olarak ifade edildiği gibi, sağlık Giderleri Teminatından sayılanların ve SGK'ya devredildiği ifade edilenlerin, bizatihi geçici iş görmezlik zararları değil, bunlara bağlı giderlerin olduğu anlaşılmaktadır. Genel şartın bu şekilde yazılmış olmasından, geçici iş görmezlik tazminatı taleplerinin, SGK'ya devredildiği ve bu nedenle trafik sigortası teminatları haricinde tutulduğu söylenemeyecektir. Aksi halde "tamamen" de denmekle, kalıcı iş görmezlik tazminatı taleplerinin de SGK'ya devredildiği ve bu nedenle teminat dışı olduğu sonucu çıkar ki, bu da sigortanın konusunun ortadan kaldırılmış olması demektir. Bu kapsamda, Yargıtay kararlarında da işaret edildiği gibi, geçici iş görmezlik zararları da çalışma gücünün azalması veya yitirilmesine bağlı bulunduğundan ve genel şartlarda teminat dışı tutulduğu da belirtilmemiş olmakla, davacı bu zararları, işletenin hukuki sorumluluğunu temin eden davalı trafik sigortacısından talep edebilecektir.” Hakem Karar Dergisi, Temmuz-Eylül 2019, Sayı:39, 30.09.2019 Tarih ve 2019/İHK-12835 Sayılı İtiraz Hakem Heyeti Kararı. ↩︎

  15. Benzer yönde bkz. “Genel Şartlar’ın incelemekte olduğumuz düzenlemesi yorumlanırken, yalnızca teminatın kapsamına ilişkin bu düzenlemenin lafzından yola çıkarak geçici işgöremezlik zararlarının sigortacının sorumluluğunda olmadığı söylenemez.” ŞAMLI, s.1779. ↩︎

  16. Benzer yönde bkz. “Trafik Sigorta Genel Şartları, düzenleyici işlem niteliğinde olduğundan kanundaki düzenlemeyi sınırlandıramaz ya da genişletemez. Bu nedenle de geçici iş göremezlik tazminatı hesabında uygulanabilmesi mümkün değildir.”, KESER, s.1054. ↩︎

  17. ŞAMLI, s.1780. ↩︎

Kaynakça

ÇELİK, Ahmet Çelik, Trafik Kazalarında Tazminat ve Sigorta Hukuk ve Ceza Sorumluluğu, Seçkin Yayınevi, 2.Baskı, ANKARA 2019

Eren, Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 16. Baskı, Yetkin Yayınları, Ankara 2014.

GÖKCAN, Hasan Tahsin, Karayolları Trafik Kanununa Göre Hukuki Sorumluluk Tazminat Sigorta ve Rücu Davaları, Seçkin Yayınevi, 9.Baskı, ANKARA 2018.

Keser, Yıldırım, Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında Geçici İş Göremezlik Tazminatı, YÜHFD C. XVIII S.2 (2021). s. 1037-1055.

Kılıçoğlu, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Turhan Kitabevi, 21.Bası, ANKARA 2017.

LALE, Muktedir/AKGÜL, İhsan, Sigorta Hukuku Örnekli-İçtihatlı-Uygulamalı, Seçkin Yayıncılık, C.1, ANKARA 2011.

Oğuzman, M. Kemal/Öz, M. Turgut, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, C. 2, 9. Bası, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2012

Şamlı Yetiş, Kübra,Geçici İşgöremezlik Zararlarının Zorunlu Trafik Sigortası Teminatı Kapsamında Olup Olmadığının Değerlendirilmesi, 2020 C.78, S.4, İstanbul Hukuk Mecmuası, s. 1763-1781.

Tekinay, Sulhi/Akman, Sermet/Burcuoğlu, Haluk/Altop, Atilla, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 7.Baskı, Filiz Kitabevi, İstanbul 1993

Hakem Karar Dergisi

Lexpera Blog’da yayımlanan yazılar, yazarlarının görüşlerini ifade eder. Lexpera Blog’da bir yazıya yer verilmesi, o yazıda savunulan görüşlerin On İki Levha Yayıncılık tarafından benimsendiği anlamına gelmez. Yazılar, bilgi amaçlı olup, hukuki mütalaa ya da tavsiye niteliği taşımamaktadır.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve diğer mevzuat hükümlerine aykırı ve bilimsel yazma etik kurallarını aşan iktibaslar konusunda yazarların ve On İki Levha Yayıncılık’ın rızası bulunmamaktadır.
Author image
Hakkında Kemal Taşkale
Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mezunu, Gümüşhane Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi YL, İzmir Barosu Stajyer Üyesi, Özekes-Seven Hukuk Bürosu