Özel hukuk kişilerinin idari faaliyetlerin görülüşünde gittikçe daha fazla rol üstlenmesi, idare hukukunun en önemli gündem maddelerinden birini teşkil etmektedir. Bu eğilimin, bir yandan sayıca daha fazla idari faaliyetin gittikçe daha yoğun biçimde özel hukuk kişilerince yerine getirilmesi; diğer yandan ise kamu iradesiyle kurulan özel hukuk kişilerinin sayı ve türünde
Tag: idare hukuku
Merkezi yönetimin idari vesayet denetimine tabi olmayan ve çok geniş yetkilerle donatılan bağımsız idari otoritelerin klasik idari teşkilat içerisindeki yerleri ve sahip oldukları bağımsızlık sebebiyle idarenin bütünlüğü ilkesinin ne şekilde sağlanacağı yönündeki tartışmalar halen devam etmekte ve fikir birliği sağlanamamaktadır. Bağımsız idari otoritelerin idari teşkilat içerisinde ne şekilde konumlandırılacaklarının tespiti,
İdare hukuku anlatımında genel olarak benimsenen tasnife göre idari faaliyetlerin kamu hizmeti ve kolluk faaliyeti şeklinde incelendiği görülmektedir. Ancak tarihsel olarak bakıldığında devletler, teşvik ve destekleri her dönem kullanmışlardır. Buna rağmen teşvik ve desteklerin idare hukuku bakımından değerlendirilmesinde, kamu hizmeti merkezli bir yaklaşım göze çarpmaktadır. Bunun temel nedeni olarak, idare