Arabuluculuk, özünde bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olup, geleneksel olarak hemen tüm toplumlarda karşılığı olan ve tarihi insanlık tarihine eşitlenebilen bir kurumdur. İhtilaf yaşayan insan kümeleri, örneğin bir köy/kasaba halkı ya da meslek mensupları, bu kuruma başvurmak suretiyle ihtilaf konusu olan hususları yargıya taşımaktansa üçüncü bir kişinin arabuluculuğu marifeti ile
11 Mart 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü [“WHO”] tarafından pandemi olarak ilan edilen Coronavirus disease 2019 [“Covid-19”] salgınının özel hukuk sözleşmelerinin akıbetini ne ölçüde etkileyeceği hususunda dünya genelinde çok sayıda -hukuki- tartışma ortaya çıkmıştır.
Uyuşmazlıkların büyük bir kısmını kapsayacağı öngörülen kira hukuku sözleşmelerine ilişkin tartışmaların temelini oluşturan hususlar ise bozulan
Covid-19 pandemisinin kira sözleşmeleri özelinde doğurduğu katastrofik sonuçları hafifletme ve özelde kiracıyı koruma adına ülkemizde bir takım yasal tedbirler alındı [7226 Sayılı Kanun’un Geçici 2. Madde]. Söz konusu kanun ile 1 Mart 2020 tarihinden 30 Haziran 2020 tarihine kadar işleyecek iş yeri kira bedellerinin ödenememesi kira sözleşmesinin feshi ve
Tüm dünyayla birlikte ülkemizi de etkisi altına alan Covid-19 salgını kolonya, dezenfektan, maske gibi doğrudan virüsten korunmaya yönelik ürünler ile birçok temel tüketim maddesine yönelik talebi olağanüstü bir şekilde artırmıştır. Bazı sağlayıcıların bu durumu kârlılıklarını artırmak için bir fırsata çevirmesi ve/veya üretim ve dağıtım zincirindeki sıkıntılar nedeniyle talebi karşılayacak