Devlet olgusu, çoğu kez, bireylerin tek başlarına gerçekleştiremedikleri ve nitelikleri itibariyle kamusal olan hizmetleri örgütlü bir şekilde yerine getiren bir organizma işlevi görmüştür. Bu hizmetler de kişilerle en canlı temas hâlinde olan idari mekanizmalar aracılığıyla sunulmaktadır. Ancak idare her zaman hizmet sunan, problemleri çözen güç olmamaktadır. İdare, problemi çözerken sahip
Limited ortaklık tüzel kişiliğinden kısmen veya tamamen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcunun şirket ortaklarından tahsili için öncelikle kanuni temsilcilerin takibinin gerekmediği yönündeki Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararı'nın sınırlı sorumluluk ve seçilmiş yönetim ilkeleri açısından incelenmesi
I- Giriş
Limited ortaklık, 14 Şubat 2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin 1. fıkrasının b bendine göre, işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde uzun süre işe gelmemesi halinde işveren iş akdini derhal feshedebilmektedir. Bu gibi durumlarda işveren için bildirimsiz fesih hakkı, devamsızlık halinin, bildirim sürelerini 6 hafta aşmasından sonra doğmaktadır.
İş Kanunu’na
Sözleşmelerde taraflarca kararlaştırılan edimin yerine getirilmesi zorlayıcı neden dolayısıyla imkânsızlaşmışsa borçlunun sorumluluğu ortadan kalkar. Bu şekilde borçlar hukukunda yerini bulan ve geliştirilen zorlayıcı neden kavramı İş Hukukunda da kullanılmaktadır. Gerçekten iş hukukunda zorlayıcı nedenin ortaya çıkması halinde işçi ve işveren arasında bağıtlanan iş sözleşmesinden doğan iş görme ediminin yerine getirilmesi
Ulusal hukuk kültürü, Avrupa Birliği mevzuatı çeşitliliğinde uyumlu ve kullanılabilir bir sistem inşa etme sürecinde büyük bir rol oynar. Hukuk kültürü, sıklıkla tüketici uyuşmazlıklarının çözümü üzerine kurulduğu ve geliştirildiği bir yasal sistemin eşsiz karakteristiğinin bir temeli olarak görülür. Ulusal perspektiften bakılması uyuşmazlık çözümünde, ADR (Alternative Dispute Resolution) veya CDR (Consumer